• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
“Kukla, İzmir’in en güçlü markası olacak” HACER ÖNOĞLU ÜLGER

“Kukla, İzmir’in en güçlü markası olacak”

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.03.2019, 00:00
İzmir Uluslararası Kukla Günleri'nin 13'üncüsü perşembe akşamı başladı.
Hem çocuklar hem yetişkinler hem de aileler için programlanan birbirinden özel oyunlar, kukla severlerle buluşuyor. Ve bu şölen, 17 Mart'a kadar devam edecek. Festival Direktörü Selçuk Dinçer'le festivali ve İzmir'e kazandırdıklarını konuştuk. Dinçer, "Ben inanıyorum ki İzmir'in kültürel geleceğinde en güçlü marka kukla olacak" diyor.

■ Kuklayla tanışıklığınız nereden geliyor?
Ben 12 yıl önceki seyahatlerim sırasında modern kukla ile tanıştım. Bir tiyatro oyuncusu olarak karşıma çıkan şey beni çok etkiledi. Kitleleri içine çeken, geleneksel formların çok dışında, bambaşka bir sanat dalıyla tanıştım.

'BUNUN ADI KUKLA'
■ 2007'de başladığınızda hedef önce çocuklar mıydı yoksa yetişkinleri de hedef alarak mı kukla festivali düzenlemeye karar verdiniz?

Bu işe başlarken karşıma çıkacak en önemli zorluklardan biri de kuklanın yetişkinler için de olduğunu anlatmaktı. Bu, farklı ülkelerde de yaşanan bir sorun. Fransa'da, İtalya'da, Almanya'da, İspanya'da artık izleyici, kuklanın hem yetişkinlere hem de çocuklara uygun bir sanat dalı olduğunu biliyor. Ama hala bazı ülkelerde 'kukla sadece çocuklar içindir' genel kanısı bu sanat dalının karşısında bir sorun olarak duruyor. Hatta o dönem sohbet ettiğimiz bazı dostlar bana 'acaba kukla yerine başka bir isim mi kullansan' demişlerdi.
Ben de demiştim ki 'hayır, bunun adı kukla.' Ben şimdi sadece bir sorunla boğuşmaktan kaçmak için bu işe farklı bir isim takarsam kukla sanatını geliştirmek konusundaki çabalarım yeterince amacına ulaşmayabilir. Bugün dünyada modern kukla sanatı her yaştan izleyiciye farklı farklı eserlerle çok rahat ulaşabiliyorsa Türkiye'de de bu duruma gelecek.

ÇOCUKLAR ÇOK DEĞERLİ
■ Yetişkinleri oyunlara çekmek konusunda çekinceleriniz var mıydı?

Başlangıçta salonlarımızı yetişkinlerle doldurmakta sorunlarımız oldu ama giderek bu sorunlarımız azaldı. Bugün artık kukla dendiğinde insanlar yaş grubuna bakmayı alışkanlık haline getirdi. Bu sorunu yüzde yüz aşamasak da İzmir'de bu konuda çok yol aldık. Artık festivalin büyük bir izleyici kitlesi var.

■ Bugünün çocuk izleyicilerini nasıl buluyorsunuz?
Onlar benim için en değerli izleyiciler.
Kuklayı severek, bilerek, kukla ile büyüyüp, ileride bizim yetişkin izleyicilerimiz olacaklar. En fazla oyunu da onlara getirmeye çalışıyorum.

ATÖLYE ÇALIŞMALARI
■ Atölye çalışmalarının meyvesini alıyor musunuz?

Son yıllarda atölye çalışmalarını hiç kaçırmayan, yıllar önce bir yerden başlamış, bizimle birlikte devinerek bugünlere gelmiş, kuklayı gerçekten benimsemiş ve bu alanda kendini geliştirmeye çalışan bazı sanatçılar, bugün artık kukla örnekleri sergilemeye başladılar. Bu isimlerden birkaçı bu seneki festivalimizde de yer alıyor.

OKULA İHTİYAÇ VAR
■ Hep söylüyorsunuz, 'İzmir'e bir kukla okulu çok yakışır' diye...

Evet, bizim en temel eksiğimiz bir kukla okulumuzun olmaması. Bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmamıza rağmen hala bir kukla okulumuz yok ama bunun olacağına inanıyorum. Bugün Uluslararası Kukla Günleri, kukla alanında dünyanın en güçlü markalarından biri. Türkiye'den daha çok dünyada tanınıyoruz. Dünyanın her yerinde kukla deyince akla gelen ilk isim İzmir. Çünkü her yıl düzenlenenler arasında dünyanın en büyük kukla festivalini düzenliyoruz. Ki 12 yıl festivalimizin bu marka bilinirliğine ve bu prestije ulaşması için uzun bir zaman değil. Kısa zamanda bu kadar büyük yol almışken ve böyle bir marka yaratmışken en büyük beklentimiz de Türkiye'de kukla okulunun İzmir'de açılması oluyor tabii.

​'KÜLTÜR MARKALARI YARATMAK TURİZM SORUNUNU ÇÖZER'
Festival için yurtdışından insanlar İzmir'e geliyor. Bu, kentin turizmine de katkıda bulunuyor değil mi?
İzmir'in adını duyuracak, güçlü, uluslararası kent markalarına ihtiyacı var. Kentin sahip olduğu, büyük oranda kültür içerikli markalar kentin adını dünyaya duyurur. 'İzmir'in turizme ihtiyacı var' diyoruz. Turizmi, ne üzerinden yapacaksınız?
Turizmi yatak satma zihniyeti üzerinden yaparsanız tıkanır kalırsınız. Bir takım kültürel olgular üzerinden insanları akın akın İzmir'e gelmeye ikna ederseniz yatak satma sorununuz ortadan kalkar. Bu markalar sayesinde kent turizmde de kazanır, ticarette de. Biz İzmir için bir marka ürettik. Ben inanıyorum ki İzmir'in kültürel geleceğinde en güçlü marka kukla olacak.

​"OYUNLARIMIZ 3'E AYRILIYOR"
Hep çocuklardan ve yetişkinlerden bahsettik. Biraz da aileyi ele alalım. Ailece izlenecek oyunlarınız var mı?
Ben oyunlarımızı 3'e ayırıyorum. Yetişkinler için olan oyunlar, farklı yaş gruplarından çocuklar için olan oyunlar ve aileyi hedefleyen oyunlar.
4 kuşağın birlikte izleyip keyif alabileceği oyunları, aile oyunları olarak tanımlıyorum.

​'GEÇEN HER, YIL BİZİM İÇİN KAYIP'
Düşünsenize, 7 yaşındayken sizin oyunlarınızla kuklaya merak salan bir çocuk 12 yıl sonra yani 19 yaşında böyle bir okulda eğitim görüyor olabilirdi.
Aynen öyle. Her geçen yıl bizim kukla merkezi oluşturulmalı. Bu merkezin içinde bir kukla müzesi ve kukla tiyatrosu olmalı. Bu okuldan mezun olan gençler, ürünlerini İzmir'den dünyaya göndermeye başladığında İzmir dünyanın bilinen en büyük kukla merkezi olacak belki. İzmir'i dünyanın kukla merkezi yapmak için sadece bir okula ihtiyacımız var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA