Hakan Urgancı

Dünya oruç tutuyor

İbadetlerin üç ayağı bulunur aslında... Birinci kısmı bireysel faydasıdır. Mesela oruç tutarsan bedenin detoks yapar, organların dinlenir. İkinci kısmı toplumsal faydasıdır. Oruç tutarsan hem imkanı olmayanın halinden anlar, yardımlaşırsın hem de nefsine hakim olmayı öğrenir, kimseye zulmetmezsin.
Kavga etmez, kötü söz söylemezsin.
Bir de ibadetlerin kulluk bilinci kısmı var ki, onu zaten biliyoruz. Hazır oruçla başlamışken, onunla devam edelim. Doğru uygulandığı takdirde sayısız faydası olan pek çok inanışta farklı uygulama şekilleriyle kendine yer bulan oruç ibadetinin yararlarının artık bilim de farkında...
DEĞİŞİM BÜYÜK
Korona salgını süresince, dünyanın ekolojik dengesinde düzelmeler olduğu gözlemleniyor. Pek çok yerde üretim ve tüketim durduğu için gaz salınımı azalıyor, insanın doğaya bıraktığı karbon ayak izi de... Örneğin Venedik'te uzun yıllar sonucu yunus görüldü. Değişimi hesap edin! Müdahale edilmediğinde doğanın kendini ne kadar hızlı tamir ettiğine bakın!
İnsan vücudu da böyle aslında... Her şeyin devası da ölümü de bizde! Eğer dinlendirirsek, vücut da kendi kendini iyileştirebilecek olanaklara sahiptir.
İnsan küçük alem, dünya büyük alemdir.
Birbirine benzer. Yapı taşı aynıdır.
Aşağıda ne varsa yukarıda da aynıdır.
Korona sürecinde dünya bir nevi insan orucu tutmuş, faydalarını şimdiden görmeye başlamıştır. Nasıl ki usta yazarlar, sanatçılar önemli bir eser vermeden önce kendilerini insandan soyutlayıp bir anlamda insan orucu tutuyorlarsa doğa da belki bir sonraki mucizesini gerçekleştirmek için bu orucun bitmesini bekliyor olamaz mı?
HERKES SINAVDA
Üstelik biz, karantina sürecinde kendimizi de insanlıktan uzak tutarak bir tür oruç hali yaşıyoruz. Yalnız kalma fobisi olan bu durumuyla yüzleşiyor.
Kapalı alan fobisi olan, onunla yüzleşiyor. Para kazanmayı hayatının tek amacı haline getirmiş hırslı insan, bu huyuyla mücadele ediyor. Tamamen hazza odaklı insan, bu durumunun zorluklarıyla mücadele ederek kendi içsel mutluluk kaynaklarının farkına varıyor. Karşı cins olmadan yapamayan insan, aseksüel yanıyla idare etmek zorunda kalıyor. Başkalarını 'öteki' olarak gören, dışlayan, aşağılayan insan, bir öteki olmadan hayatta kalamayacağının farkına varıyor.
Yani herkes kendi özgün sınavını yaşıyor.
SALGIN BİTİNCE
Yalnız unutulmaması gereken şey şu ki , oruç dönemleri aslında bize bir şeyleri öğretmek için verilmiş demo zamanlarıdır. Size aslında iradenizin ne kadar güçlü olduğu fark ettirilir.
Kavga etmeden ne kadar durabileceğinizi, aç kalarak nasıl gündelik hayata devam edebileceğiniz, nefisinize ne kadar hakim olabileceğiniz, topluma ne kadar katkı sağlayabileceğiniz gibi... Umulur ki bu dönemin sonunda azgın bir şekilde eski halinize ve yapay ihtiyaçlarınıza değil, ana ihtiyaçlarınıza dönesiniz. Artık hayata karşı daha ölçülü olasınız.
Daha bütün bir insan ve evrenin eşit bir parçası olasınız... Salgın belki de bunları anlamak için bir oruç süreci...
Bu süreç bittiğinde bakalım biz yine o eski biz olacak mıyız?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.