Hakan Urgancı

Kim daha çok seviyor?

İlişkilerde daha çok sevenin daha çok şey yaptığı inancı var. Belli bir zaman geçip aşkın yakıcı duygularının verdiği geçici görme kusuru ortadan kalktığında ve karşımızdakini olduğu gibi değil olmasını istediğimiz gibi gördüğümüzde kandırıldığımızı düşünüyor, alacak verecek hesabına başlıyor ve açıyoruz Hakan bakkalın veresiye defterini...
Oysa daha çok sevenin karşıdaki için daha çok şey yapması kadar normal bir şey olabilir mi? Daha çok seven ne demek? Sevmek bir enerji vermiyor mu sana? Sen de o enerjiyi harcamak isteyeceksin doğal olarak ve harekete geçeceksin. Sevgi seni yakıt gibi hareket halinde tutar ve içinden taşan bir şeydir. Fedakarlık olarak düşünme!
Yaşam enerjisi bu... Senden taşıyor ve seni ona doğru hareket ettiriyor. Bu ne güzel şey! Fizik kurallarına da tamamen uygun. Keşke hep bende olsa o yaşam enerjisi de hep ben versem...
Yani sende fazla olan şeyi karşındakine sunman onu borçlu kılmamalı. Çünkü ne de olsa sen o enerjiyi onun varlığından aldın. Yani ondan aldığın parayı/ enerjiyi onun için harcıyorsun. Fedakarlık yok? Kandırma kendini... Zaten bu hesaplara girdiysen sende aşk, yani enerji bitmiştir. O zaman aklınla hareket et. Suçlamalar kimseyi bir adım ileri götürmez.
Aslında her şeyi özünde kendi mutluluğun için yaptığını fark ettiğinde, kime neyi ne kadar verdiğinin de senin için bir önemi kalmayacak ...
İNSANIZ NİHAYETİNDE
İnsan elbette kendini aşmak için gereken asgari mücadeleyi vermeli.
İnsanı insan yapan alet kullanma becerisi değil kendini gerçekleştirme, hatta aşma isteği bence... Yalnız yine de insan, her şeyin ötesinde, mevcut eksikleri ve kusurlarıyla da belli bir amaçla bu dünyaya gönderildiğini anlamalı. Ne kadar eğitim alsa, toplumun gözünde ne derece yükseklere çıksa da bazı hallerde, yaşanan şiddetli duygularda özüne dönebilir ve kendi ilkel özünü sergileyebilir.
Bu yadsınmamalı.
Nepal'de eğitim görmüş bir bilge bile olsanız, gündelik yaşamda zaman zaman çığırımızdan çıkabilir, saçmalayabiliriz. Konuşma konularımın temel ortak noktalarında empati yeteneği kadar hoşgörü de vardır. İnsana hoşgörü... Tüm şekillerin ötesine geçebilen bir kabulleniş.
Mevlana'nın dediği gibi ' doğru ve yanlışın olmadığı bir yerde buluşacağız' Bugün olmasa da... Bir gün mutlaka.
GÖRMEZDEN GELME
Birini, bir insan çeşidini, bir topluluğu tümüyle reddedersen, görmezden gelir, yok sayarsan işin kötü. Hayat sana o insanın, o topluluğun neden önemli ve gerekli olduğunu seni bir gün ona muhtaç ederek gösterir. Hayatın bu dersinden kalmak istemiyorsan büyük küçük herkese gereken saygıyı göster. Saygı büyüklük küçüklükle değil, varlıkla bile asgari oranda hak edilir. Çocuk odaya girdiğinde yaşlı ayağa kalkmış.
Çevresindekiler senin yaşında bir dede 5 yaşındaki çocuk için neden ayağa kalkıyor diye sormuşlar. İhtiyarın yanıtı net olmuş . 'Bütün ruhlar aynı anda yaratıldı. O benden biraz daha geç geldi diye saygıyı hak etmiyor mu?' Ne mutlu böyle düşünene....

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.