Hakan Urgancı

Her canlı Kovid 19’u tadacaktır

Geçen hafta başında, kendimi kötü hissetmeye başladım. İngilizce'de 'I feel funny' denir. Tercümesi, 'komik hissediyorum' olsa da durum komik değildir çünkü hani o 'Hastalık hissidir' funny ile ifade edilen. Siz bilirsiniz o hissi ama tarifi mümkün değildir. Kas ağrısı?
Evet ama tam değil. Halsizlik? Doğru ama o hiç değil. Midede garip bir his? Kesinlikle ama karşılamıyor. Sanki hepsidir de aynı zamanda hiç biridir. Hepsinin size uygun oranlarda karışımı gibidir. Ben de bu hissi her duyduğumda tamam derim, hasta oluyorum. Dayanırım vitamine falan (oysa bunlar hastalık başlamadan koruyucu olarak alınır kardeşim), hele bir de yoğun bir iş takvimin varsa hastalık geri adım atar, saklanır. Beden ne akıllı makine! Ne zaman ki işlerin biter, tam bir oh diyeceksin, kendini salıverir. Hoş geldin hastalık!
Hastalığı yoğun olarak hissettiğim ilk gün, yayıncıydım. İki canlı yayın yaptım.
Ya da sürünerek yaptım demeliyim. Hastalık meşhur 'Pik'ini o gün yapmış. Meğer ben hastalanmışım da fark etmiyormuşum.
Çarşamba günü yaptırdığım testin sonucu ertesi gün çıktı. Pozitif! İki yıllık Kovid'e direncimiz bugün kırılmıştı. Yedi günlük karantina sürecim böyle başladı.

HOS GELDIN VIRÜS PARTISI
Yine şanslıydık çünkü son varyant olan Omicron'a yakalanmıştık muhtemelen.
Bu sürüm(!)de sürünme(!) olmuyordu pek. Nispeten hafif geçiyordu. Bende bolca boğaz ağrısı, biraz kas ağrısı, bolca halsizlik ve az kuru öksürük şeklinde kendini gösterdi. Hemen en nazlı sesimle editörüm Burcu'yu arayıp 'bu hafta yazmasam olur muu?' diye seslendim.
Kırmadı. (Erkeklerin hastalığı pek nazlıdır bilirsiniz) Kız kardeşim buzdolabımı ağzına dek dolduracak yemeği bir günde yapıp getirdi. İyiki de öyle yapmış çünkü iki gün gecikse, kimse kimseye yemek getiremezdi.
Kuzenlerin doğumgünü partisinde meğer bir Kovidli varmış ve '60 yaşım hoş geldin partisi , 'Kovid'e merhaba' partisine dönüşmüş. Kovid'i güle oynaya karşıladılar. Ailedeki kadınların en az yarısı aynı gün yatak döşek oldu. (Ben iyileştiğim günlerde bazıları hala yatıyor)

BANA BIR SEY OLMAZ!
Ben hastalığı bol vitamin (alfabedeki hemen tüm harfler), bir kan sulandırıcı ve ateş düşürücü ile atlatacak şansa sahiptim ve iki Biontech aşılıydım. Yalnız bunun bir hesabı yok, haberiniz olsun.
Doktorlar da hala kimin hastalığı hangi belirtilerle geçireceğini hesaplayamıyor.
O doğumgünü partisinde bir istatistik tutacak kadar kadın vardı. Aşı olmayıp karşı olan da vardı, her aşısını yaptıran da. Bu aşısızlardan biri hiç yakalanmadı, diğeri ağır şekilde geçirdi. Yani hiç 'Ben aşılıyım/aşısızım bana bir şey olmaz" geyiğine girmeyin. Kime ne olur, Allah bilir.
Görünen o ki bu yaza kadar dayanırsak Kovid mevsimsel grip olmaya aday. Bu ara çember çok daraldı, kaçmak mümkün değil. Siz bağışıklığı yüksek tutun. Bir şey duydum, çok hak verdim: "Şu ara çevrenizde Kovid geçiren yoksa, sizin bir çevreniz yok." Yani ona göre...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.