• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

HÜSEYİN KOCABIYIK

Gerçek Atatürkçülüğün yükselişi

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Haziran 2010
Son günlerde nedense sürekli Atatürk'ü düşünüyorum; devletimizin kurucusu Mustafa kemal Atatürk'ü. Onu düşünürken birçok soru şekilleniyor kafamda. Birçok ciddi soru, birçok analiz elemanı ve bazen de esprili düşünceler geçiyor aklımdan. Mesela, Atatürk bugün sağ olsaydı, Başbakan Erdoğan'a "Amerikan'ın güdümünde" diyen, "Atatürk düşmanı" diyen şu İzmir'in kibirli siyaset esnafına ne derdi? "Siz kimsiniz, sizi buralarda daha önce hiç görmedim" derdi herhalde. Çünkü Atatürk, bir kısım İzmirlinin bir türlü sevemediği Başbakan Erdoğan'ı eminim ki kendine bin kere daha yakın görürdü. Bir düşünelim, İran konusundaki Amerikan baskısına "hayır" diyen Erdoğan'ı mı, yoksa Tevrat'tan cümlelerle Türkiye'nin Başbakanını taciz eden Kılıçdaroğlu'nu mu tercih ederdi Atatürk? Sorunun cevabı bellidir; Çünkü Atatürk gerçek bir "istiklali tam'me"ciydi.
***
Atatürk'ü düşünmemin nedeni yeni bir Atatürkçülüğün gelişiyor olduğunu görmemdir. Sanki Cumhuriyeti kurarken düşündüğü, hayal ettiği fikirler ve eylemler bugün tek tek hayata geçiyor. Türkiye tarihte hiç olmadığı kadar zengin bir ülke bugün. Türklerin ordusu tarihte hiç bu kadar caydırıcı olmadı. Türklerin tarihin hiçbir döneminde bu kadar çok nüfusu olmadı; insan kaynakları bu denli nitelikli bir seviyeye ulaşmadı. Tarihte hiçbir Türk ülkesi üretim-tüketim ilişkilerinde bu denli ileri noktalara erişmedi. Mustafa Kemal bu ülkeye büyük bir ilke bırakıp gitti. "Yurtta barış, dünyada barış" dedi. Bu büyük sözü doğru anlayan ve gereğini yapan Menderes'e ne yaptık biz? Astık. Yarım yamalak da olsa, gayret eden Demirel'e ne ettik? Burnunu defalarca sürttük. Akılla, bilgiyle Atatürk ideallerinin içini doldurmaya çalışan Özal'a dünyayı dar ettik. Ölümü hala tartışılıyor Özal'ın. Ve Tayyip Erdoğan. O derece Atatürk idealleri yönünde başarılar elde etti ki, onu yok etmek için her türlü entrikayı denediler, hala da deniyorlar. Türkiye'nin kısa tarihinin hikayesi budur. Bize sahte, yalan ve adice fikirleri "Atatürkçülük" diye dayatıp, bu kurdukları tezgahla halkın parasından değerlerine kadar her şeyi sömürenlerle Atatürk'ü istismar etmeyen ama baştan sonra onun fikir ve hayallerinin gerçekleşmesini sağlamaya çalışan memleket çocuklarının mücadelesidir bu.
***
Bu inancıma delil teşkil eden Atatürk sözü şudur: 1922 Adana Türk Ocağı'nda yaptığı konuşma: "Efendiler, bugün 13 milyonuz, her an işgal edilebiliriz. Yarın 30 milyon olunca işgal tehlikesi kısmen ortadan kalkar. 50 milyon olmadan da cihanşümul bir siyaset izleyemeyiz". Yukarıda yazdıklarım, söylemek izlediklerim ve geçmişe dönük tüm eleştirilerim Atatürk'ün büyük vizyonunu gösteren bu sözün içinde saklıdır. Dikkatle bakan görür. Türkiye bugün emperyalizmi takmadan dünyaya barış ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Bunun anlamı, gerçek Atatürkçülüğün yeniden ortaya çıkması ve devlet hayatına rengini vermesinden başka bir şey değildir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.