• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Acı da olsa, bu gerçekleri bilelim!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.07.2010, 00:00
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un oğlunun bir PKK'lı ile samimi fotoğrafları yayınlandı bir gazetede. Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamayla o fotoğrafı doğruladı ve "bir arkadaş grubunda çekildiğini" belirtti.
Bir kere makam ve sorumluluk sahibi insanların çocukları üzerinden vurulmasından her zaman rahatsızlık duyarım. İnsan başına gelince anlıyor bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu. İlker Başbuğ'un ve eşinin ortaya çıkan bu resimlerden ne kadar büyük üzüntü duyduklarını tahmin etmek zor değil. Düşünün, terörle mücadele eden bir ordunun en üst komutanının oğlu mücadele ettiği örgütün bir mensubuyla arkadaşlık yapıyor. 12 ay hapis yatmış, örgüt üyeliğinden halen yargılanan birisi bu. Bu gerçekten ordu için de, bir ana ve baba olarak Başbuğ ailesi için de zor bir durum. İnşallah altından başka can sıkıcı şeyler çıkmaz.
***
Farkına vardığım günden bu yana içim acıyarak ve üzülerek bu köşeden yazıp duruyorum: Bu ordu kaliteli kurmay subay yetiştiremiyor artık. Cumhuriyet'in yetiştirdiği övünebileceğimiz paşa sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Biz hala, başta Atatürk olmak üzere, Osmanlı'nın yetiştirdiği paşalarla övünüyoruz. Kurmay mektepleri çok sıradan komutanlar yetiştiriyorlar. Bu inkar edilemeyecek kadar açık bir gerçek. 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı, 27 Nisan'ı yapanların arkalarında nasıl bir enkaz tablosu bıraktığını görünce, bu kurmayların darbe yapmayı bile beceremediklerini anlıyoruz..
Balyoz planını yapanların kafalarının nasıl "düz" işlediğini hep beraber izlemiyor muyuz? Kendi askerini kendi döşediği mayınla telef eden generaller var bu orduda. Teröristi çoban zanneden, dağda kekik toplayan yaşlı köylüyü ise terörist zanneden generaller var. Bunları ben uydurmuyorum, hepsi yazıldı çizildi, kendi ağızlarından itiraf edildi.
***
Hiç unutmadığım bir sahnedir. Emekli Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, bir 32. Gün programında, Mehmet Ali Birand'ın, "Yani tüm orduyu göndersek Kandil'i bitiremez miyiz" şeklindeki sorusuna, beni hayretler içinde bırakan korkunç bir gafletle, "Evet bitiremeyiz" cevabını vermiştir. Siz, fiilen mücadele ettiğiniz bir gücün, bütün orduyu üzerine salsanız yenilemez olduğunu söyleyen bir Genelkurmay Başkanı olabileceğini tasavvur edebiliyor musunuz? Durum budur. Bu satırları yazdığım için elem duyuyorum ama durum budur. En kısa zamanda Türk ordusuna subay yetiştiren kurumların uzman sivillerin, eğitimcilerin denetimine girmesi şarttır ve Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi bu olmalıdır. Üstelik bunu ordunun bizatihi kendisi talep etmelidir.
Medya bizi yıllarca "mükemmel bir ordumuz var" diye kandırıp durdu. Bunun böyle olmadığını içimiz acıyarak görüyoruz. Evet, kahraman bir ordumuz var, büyük bir ordumuz var, caydırıcı bir ordumuz var, bunlara kimsenin bir itirazı olamaz. Ama önemli mevkilerinde yeteneksiz, sıradan, hiçbir pırıltısı olmayan, kafası askerlik dışında şeylerle meşgul kurmayların bulunduğu bir ordumuz var.
Bu durumdan kurtulmanın ilk adımı bu durumu dürüstçe tespit etmektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA