Türkiye hem yasta hem de şokta.
Afyonkarahisar'da patlayan cephanelik ve 25 şehit toplumu çok derinden sarstı.
Şu ana kadar yetkililer tarafından bu olayın sebebi tatmin edici bir biçimde açıklanabilmiş değil.
Genelkurmay şehit sayısını duyurmak dışında hiçbir şey söylemedi.
Hükümet kanadı ise Afyonkarahisarlı Orman Bakanı'nın tuhaf "sabotaj değil, kesin kaza" açıklaması dışında sessizliğini koruyor.
Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun bu erken açıklaması neye istinat ediyor bilemiyoruz.
***
Benim şahsi görüşüm, Afyonkarahisar'daki bu patlama terörle bağlantılı bir sabotaj da olabilir bir kaza da.
Söz gelişi bu bir sabotajsa eğer, buna çok şaşırmam, zira bir süredir Türkiye'nin bölgeye dönük politikalarını inkıtaa uğratmak için yabancı ellerin devrede olduğunu açık bir biçimde hissedebiliyoruz.
Türkiye'ye bedel ödetmek istiyorlar, bunu görüyoruz. Yalnız şayet Afyon'daki olay bir sabotajsa, bu sözgelişi Suriye politikamızın yanlışlığına değil doğruluğuna delalet eder.
"Suriye politikamız doğru, o zaman Afyon'daki patlamanın üzerinde çok fazla durmayalım, bu tür şeyler olacak" türünden sakıncalı bir düşünce çok yanlış olduğuna göre, bizim yetkililere "Terör Afyon'a kadar nasıl girdi?" diye sorma hakkımız var.
Evet, eğer bu bir terör olayı ise nerede istihbarat, nerede devlet?
***
Elbette bu bir kaza da olabilir.
Yetkililerin şu ana kadar ki beyanlarından kaza olma ihtimalinin daha fazla olduğu anlaşılıyor.
Şayet kaza ise o zaman da büyük sorun ve büyük sorular var.
Bir kere birileri millete hesap versin: Bu büyüklükteki bir cephaneliğin şehir merkezinde ne işi var?
İkincisi, emekli bazı askerler o saatte cephanelikte sayım olmaz diyorlar, bu ne derece doğru?
Şayet kaza ise, TSK'nın teknik eskimişliği, çağın gerisinde kalmış olduğu yönünde yazıp çizenleri haklı çıkarmıyor mu bu patlama?
Bu yazıları yazanlar "TSK kendi cephaneliğini bile koruyacak durumda değil, nerede Suriye ile savaşmak"; ya da "bunlar askerliği değil, ancak darbe yapmayı bilirler" diye yazacaklar önümüzdeki günlerde.
Bu yazarlara direnen bizim gibiler ne yazacağız peki?