• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Evet, tarımda dünya deviyiz İSMAİL UĞURAL

Evet, tarımda dünya deviyiz

ismail.ugural@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.01.2019, 00:00

Yedi yıl sonra yine Yeni Asır'da yazmaya başladım. Daha dün bir, bugün iki derken, bazı dostlarım da dahil olmak üzere bir eleştiri yağmuru başladı ki sormayın gitsin! "Hani sen çiftçi dostu idin" veya "Neden gerçekleri görmek istemiyorsun" benzeri çok sayıda sitem geliyor.
Değerli dostlar! Şimdi lütfen dikkatle okuyunuz. Bakın ben neler söylüyorum:

TEMEL SORUN POPÜLİZM

Türk tarımının en büyük sorunu popülizmdir!
Bilgiye ve fikre dayanmadan sadece klişe ve sloganlarla konuşmaktır. Bir diğer gözlem ve tespitimi daha söyleyeyim.
Dünyada Türkiye kadar tarım ve gıdada bilgi kirliliğine maruz kalmış başka bir ülke görmedim. Ben bunu yeni değil, yıllardır ifade ediyorum. Bakınız 13 yıl önce, yani 2006 yılında yine bu gazetede yazdığım yazının başlığı şöyle; "Aslında dünya deviyiz." Peki bu ne anlama geliyor? Şimdi sizlere çok somut bir örnek vermek istiyorum.
Hindistan, tarımsal hasıla bakımından Çin ve ABD'nin ardından üçüncü sıradadır, yani bir tarım devidir. Hindistan'ın nüfusu ise 1 milyar 300 milyondur. Dolayısıyla yüzlerce milyon çok küçük ölçekli çiftçisi vardır. Bu ülkede kişi başına yıllık gelir 2 bin dolar olduğuna göre ortalama çiftçi geliri bin doların da altındadır.
Öyleyse soruyorum. Hindistan'ın tarımsal alandaki muazzam performansı kendi çiftçisinin genel olarak aşırı yoksul olmasını engelliyor mu? İsterseniz soruyu tersinden soralım. Hintli çiftçinin yoksulluğu bu ülkenin devasa bir tarım ülkesi olmadığı anlamına gelir mi? Gelmez, çünkü bir ülkenin tarımsal hasılası başka ifadeyle tarımsal performansı çiftçilerin ekonomik durumu ya da çiftçi refahı hakkında açıklayıcı bilgi vermez. Söz gelimi İsviçreli çiftçinin ekonomik refahı Türk çiftçisinden fazladır ama Türkiye'nin tarımsal hasılası İsviçre'den kat be kat fazladır. Demek ki sapla samanı ayırmak gerekiyormuş!

SOMUT GERÇEKLER

Türkiye yaş meyve ve sebze üretiminde dünyada beşinci, süt üretiminde sekizinci sıradadır. Başka örnek vererek ayrıntıya girmeyeyim, genel tarımsal performans yani hasıla itibarıyla da Türkiye bir hesaba göre yine dünyada sekizinci, başka bir değerlendirmeye göre dokuzuncudur. Neden yedinci sıradan bir veya iki sıra geri gittik derseniz; sorun döviz kurundan kaynaklanıyor.
Gerçekte son yıllarda başta süt olmak üzere ciddi üretim artışları olduğu halde döviz kurunun değer kazanmasıyla ulusal ölçekte tarımsal üretimin artmasına rağmen dolar cinsinden ifade edilen hasıla düşüş gösterdi. Türkiye 17 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünü ihraç ediyor. İthalata baktığımızda 12 milyar dolarlık rakam bize Türkiye'nin tarım ve gıdada net ihracatçı olduğunu ortaya koyuyor. Hemen vurgulamak isterim. Söz konusu ihracat rakamı kesinlikle yeterli değil. Çünkü ulusal potansiyel bunun çok üzerinde. Bunu da uzun uzun tartışmak gerekiyor.

SONUÇ

Türk çiftçisinin yapısal ve konjonktürel olarak önemli sorunları var. Yeri geldiğinde elbette bunları da ele alacağım. Bizim çiftçimizin bir eli yağda bir eli balda değil.
Sıkıntı ve dertler çok daha yakından ilgilenmeyi gerektiriyor. Fakat bütün bu sorunlar Türkiye'nin yaklaşık 200 ülke arasında genel tarımsal performans (150 milyon ton) itibarıyla ilk on içinde yer aldığı gerçeğini değiştirmez. Öyleyse Hindistan nasıl dev bir ülkeyse, Türkiye de dünya tarımında çok önemli bir ülke konumundadır.
Üstelik Türk çiftçisinin genel refahı Hintli çiftçilere göre çok daha iyidir.
Bunlar somut gerçekler. Aksini düşünenler ile çok daha ayrıntılı biçimde sadece rakam ve istatistikler üzerinden tartışmaya hazırım. Siyasi ve ideolojik tartışmada ise yokum. Şimdiden söyleyeyim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA