• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Yiğit kuru soğana muhtaç oldu mu? İSMAİL UĞURAL

Yiğit kuru soğana muhtaç oldu mu?

ismail.ugural@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31.01.2019, 00:00

Einstein'ın şu sözü ne kadar anlamlı değil mi? "Önyargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zor" diyor. Gerçekten de öyle.
Sokaktaki vatandaşın çoğunluğu inanmış ve kabullenmiş; "Tarım ve hayvancılığı bitirdiler" ya da "Tarım ve gıda ürünü ithal etmezsek aç kalırız, yani o kadar kötü durumdayız!" Ben de "Aslında Türkiye tarımda bir dünya devi" diye yazınca, "Sen ayda mı yaşıyorsun" diyorlar...

KÖTÜMSERLİK PRİM YAPIYOR

Hayır, ayda yaşamıyorum. Üstelik son derece gerçekçiyim. Klişe ve sloganlarla konuşmak bizim temel sorunlarımızdan biridir.
Ama konuşurken mutlaka somut verilere ve güncel istatistiklere dayanmalı. Çok açık bir örnek vereyim. Yirmi iki milyon ton süt üreten bir ülkede hayvancılık bitmiş olabilir mi? Dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci sırada olan bir ülkede açlık tehlikesi mümkün müdür? Öyleyse neden buğday ithal ediyoruz sorusunun cevabı da çok kolay. Bu konuyu bir başka yazımda zaten geniş biçimde ele alacağım.
Peki tarım ve gıda sektöründe her şey güllük gülistanlık mı? Elbette değil. Tabii ki yapısal ve konjonktürel sorunlar bütün ağırlığıyla önümüzde duruyor. Ama biz sahici çözüm yollarını konuşmak istemiyoruz.
Bizim derdimiz ille de popülizmi ve genel kabul görmüş yanlışları savunmak...

SOĞANI KONUŞALIM

Artık gelelim sadede... Geçtiğimiz günlerde kuru soğanda ithalat vergisinin Şubat ayı sonuna kadar sıfırlandığı açıklandı. Bu durumda 150 bin ton kadar ithalat yapılabileceği ifade ediliyor. Bu gelişme medyada fazlasıyla yer buldu ve birçok yayın organı da şu başlığı kullandı: "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana!" Oysa gerçek bu değil.
Yiğit kuru soğana filan muhtaç olmadı!
Ama bazı çevrelerin işine öyle geldiği için konu olabildiğince sulandırıldı ve istismar edildi. Şimdi rakamlar konuşsun deyip işin esasına bakalım. Türkiye'de iklim hareketleri ve ürün hastalıkları yüzünden değişiklikler göstermekle birlikte yıllar itibarıyla ortalama 2 milyon ton soğan üretiliyor. Yurt içi tüketim de aşağı yukarı o düzeyde. Yani Türkiye aslında kuru soğanda kendine yeterli bir ülke. Dünyada ise üretim tablosu şöyle; küresel üretim yaklaşık 90 milyon ton.
Çin yüzde 26'lık payla ilk sırayı, Hindistan yüzde 3,7 ile ikinci sırayı alıyor. Türkiye yüzde 2,2 ile altıncı sırada bulunuyor. Bu yıl mevsimlik şartlar ve çürüme sorunu yüzünden arz - talep dengesizliği oluşunca iç piyasada fiyat istikrarının sağlanması açısından ithalat yoluna gidiliyor. Başka bir deyişle olay bu kadar basit! Tamamen konjonktürel bir gelişme.

İLETİŞİM PLANLAMASI

Ancak bu arada bazı uygulamalar hoş olmadı. Söz gelimi depo baskınları biraz da medyada çıkan haberlerin yol açtığı panik havasıyla gerçekleşti ve yanlıştı. Yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığının iletişim planlamasını gözden geçirmesini şart görüyorum. Bakanlık neden hep savunma halinde? Niçin çok daha gerçekçi yani proaktif bir medya politikası izlenmiyor? Sizler dünyanın en önemli tarım ülkelerinden birinin yöneticilerisiniz, gocunacak neyiniz var? Niye göğsünüzü gere gere bu ülkenin büyük tarım ve gıda performansını rakam ve istatistikler üzerinden anlatmıyorsunuz?
Hep sorunları mı konuşacağız?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA