Çiftçiye saygı

"Çiftçi olmazsa gıda olmaz, gıda olmazsa hayat olmaz!" Aslında en özlü ifade bu! Yani bugünkü yazımın başlığı esas itibarıyla bu anlamlı söze karşılık geliyor. Geçtiğimiz yıl başında başlayan salgın dünya çapında yaygınlaşarak pandemiye dönüşünce, sağlık sektörünün stratejik önemi ortaya çıktı. İnsanoğlunun karşı karşıya kaldığı bu büyük tehlike halen devam ediyor.
Tabii bu süreçte sağlık çalışanları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük fedakârlıklar yaparak adeta hayatlarını ortaya koydular. Bu insanlara ne kadar teşekkür etsek az gelir.
GIDASIZ OLAMAYIZ
Aynı dönemde sağlık sektörünün yanı sıra tarım ve gıdanın da ne kadar stratejik bir değere sahip olduğu daha iyi anlaşıldı.
Öyle ki toplam hane halkı harcamaları içinde, başka bir ifadeyle harcama kalemleri arasında önemli değişiklikler meydana geldi ve gıdanın payı her zamankinden çok daha fazla yer tutmaya başladı.
Gerçekten de insanlar şunu fark etti.
Daha az eğlenebiliriz, daha az giyim harcaması yapabiliriz veya daha az seyahat yapabiliriz. Ama yeme ve içmeden geri duramayız. İstesek de gıdaya ayırdığımız bütçeyi daha fazla kısamayız. Dolayısıyla tarımsal üretim ile birlikte gıda sektörü pandemi sürecinde adeta yeniden fark edildi ve sanki yeniden doğdu.
DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ
İşte bütün bu sebeplerle Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP) tarafından alınan kararla 1984 yılından bu yana her yıl dünyanın birçok ülkesinde kutlanan 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü, bu yıl özellikle daha anlamlı bir biçimde kutlandı. Bu arada hemen şu bilgiyi de paylaşayım. ABD ve Hindistan gibi bazı ülkeler "Çiftçiler Günü" için daha farklı tarihlerde kutlama yapıyor.
Ancak amaç aynı. Dünya kamuoyu artık biliyor ve görüyor; çiftçi olmazsa hayat olmaz! Öyleyse çiftçilere layık olduğu değeri verelim. Özellikle Türkiye'nin gerçeği "Küçük Aile Çiftçiliği" olduğuna göre, "Küçük Çiftçilik" modelinin daha etkin ve daha güçlü olması için ekonomik destekleri onlardan esirgemeyelim.
ÇİFTÇİLİĞİN DEĞERİ
Bu yüzden, "Çiftçiye Saygı" başlığını dikkatle kullandım. Geçtiğimiz günlerde Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) bir Zoom toplantısı ile Türkiye'nin dört bir köşesindeki çiftçi temsilcilerini sanal ortamda bir araya getirdi.
İki saat süren toplantıda "Tarım, Gıda ve Orman Ürünleri Sektörü" ama daha özelde, "ÇİFTÇİ" konuşuldu. Sorunlar ve çözüm arayışları ele alındı. Çiftçilik belki de dünyanın en eski mesleği. Binlerce yıl geçti, fakat önemi azalmadı. Tam aksine pandemi bize, hepimize çiftçiliğin değerini yeniden hatırlattı. TAGYAD toplantısına katılan çiftçiler biraz da bu somut gerçeğin gurur ve özgüvenini taşıyorlardı. Son söz; çiftçilerimizi sevelim ve etkin destekler verelim. Unutmayalım, çiftçiye verilen para suya atılan taş gibidir. Dalga dalga bütün ekonomiyi kucaklar ve içine alır.