Türkiye'nin en başarılı iş adamlarından biri olan Şarık Tara vefat etti. Yurt içi ve yurt dışında büyük başarılara imza atmış olan Tara, ENKA'nın kurucusudur.
Çiğdem Tüzün imzasıyla Doğan Kitap'tan çıkan "Şarık Tara Anlatıyor" adlı eser Tara'nın şu sözleriyle başlar:
"1930 yılının 22 Nisan günü, Makedonya'nın başkenti Üsküp'te Scrova boyundaki bir evde ailenin ilk erkek çocuğu olarak doğdum. 542 yıl Osmanlı imparatorluğunun hakimiyeti altında kalmış olan Makedonya, ben doğduğum tarihte Yugoslavya Krallığının bir parçasıydı.
Benim ismimi Rifai Tekkesi'nin şeyhi olan İkinci Şeyh Hacı Sadeddin koymuş; kendisi büyükannemin kız kardeşiyle evliydi. Yahya Kemal Beyatlı'nın da hocası olan Hacı Sadeddin dönemin en ünlü şeyhlerinden ve bilginlerinden biriydi. Klasik müziğe düşkündü, kendisi de piyano çalardı, yabancı dil bilirdi, çeşitli vesilelerle Üsküp'teki diplomatik misyonlara verdiği yemekler şehrin en önemli olaylarındandı. Şarık Arapçada 'nur saçan', 'parlayan' demektir."
ÜSKÜP RİFAİ TEKKESİ
Üsküp Rifai Tekkesi 1818'de açıldı. Şarık Tara'nın adını koyan Sadeddin Sırrı dördüncü Şeyhtir, 1864-1936 yılları arasında yaşadı. İlim, irfan ve fazilet sahibi, kibar, terbiyeli bir kimse olarak çevresinde sevilip sayılan biriydi. 1898'de başlayan şeyhlik hayatı çok verimli geçti.
Kendisi iyi yetişmiş, bilgili, şiir ve edebiyatla meşgul bir kimseydi. Üsküp ve İstanbul'daki yayın organlarında şiir ve yazıları çıktı.
Üsküplü büyük şairimiz Yahya Kemal (1884-1958) ilk gençlik yıllarında Rifai dergahına devam etti. Sadeddin Efendi'den şiir sanatı konusunda, ayrıca Farsça ve tasavvuf sahasında istifade etti.
İKİ KİTAP
Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Sadettin Hülagü, bir kadirşinaslık örneği olarak "Balkanlarda Gönül Sultanları" adıyla bir sempozyum dizisi başlattı. Bunlardan biri Sadeddin Efendi hakkında oldu.
Üniversite Vakfı bu konuda 2 değerli kitap yayımladı. Birincisi "Şeyh Sadeddin Sırrı er-Rifai Armağan Kitabı" adını taşımakta. İkincisi "Üsküplü Sadeddin Sırrı Bazı Yazı ve Şiirleri" olup, Prof. Adem Ceyhan tarafından hazırlandı.
MANİSA'DA
20. asrın başında birçok Balkan şehri elimizden çıktı. 1913'te Üsküp'ü kaybettik. Bu hadiseler Sadeddin Sırrı'nın yüreğinde onulmaz yaralar açtı. Çocuklarının tahsili ve daha iyi yetişmeleri için İstanbul'a göç etti. Kısa bir süre kaldığı bu şehre ayak uydurmakta zorlandı, mali gücü de yetmedi.
Manisa'ya geldi, 1918'e kadar 5-6 yıl burada oturdu. Kızını okuttu. Güç bela müzik hocalığına atandı. Sadeddin Efendi'nin musiki bilgisi iyiydi, nota bilirdi.
*
Sadeddin Sırrı'nın son 15 yılı hakkında fazla bilgiye ulaşılamadı. 1936'da Üsküp'te vefat ettiğine ve 1930 Üsküp doğumlu Şarık Tara'nın ismini koyduğuna göre, onun son yıllarını bu şehirde geçirdiği anlaşılıyor.
Sadeddin Sırrı'ya ve bu yazıya vesile olan Şarık Tara'ya rahmet dilerim.