• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Hicaz zikir Londra’da - 4 MEHMET DEMİRCİ

Hicaz zikir Londra'da - 4

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13 Haziran 2024, 00:00

Ahmed Hatiboğlu'nun Bir Bestedir Ömrüm kitabına devam.

Hatiboğlu'nun repertuvarımıza kazandırdığı Hicaz Zikir eseri muhteşem bir bestedir. İyi icra edilirse dinleyenin ayaklarını yerden keser, kanatlandırır, ulvi alemlere yükseltir. Bu besteyi nasıl yaptığını anlatır:

"Yeni formda bir eser olmalıydı. Gizli kalmış sanatlar olarak ifadelendirdiğim geleneksel zikir müziklerinin yer aldığı, toplu saz ve sözlü icralar, solo kasideler, taksimler, perde kaldırma ve indirmeler, değişik ritim ve hareket uygulamaları, Esma-yı Hüsna, salavat, tevhid, dualar ihtiva eden uygulamaların yanı sıra emprovize ses ve sazlı icralara imkan veren şümullü bir kompozisyon olmalıydı.

"Öyle bir eser olmalıydı ki dinleyicisi, yerli-yabancı kim olursa olsun, eseri baştan sona büyük bir alaka ile takib etmeli; hatta dinleyici tam bir konsantrasyon içinde eserle bütünleşmeli, her noktada insanlar bundan sonra ne olacak merakı içinde olmalıydı.

Gerçi bu tür uygulamaların yeri, aslında tekkeler olsa da bu imkanı sağlamak kanunen yasak çerçevesine girdiğinden dikkatli olmak gerektiğini de düşünüyordum."

ZİKİRE İLGİ

"Benim asıl hedefim, bahsedilen unsurlardan yararlanarak örnek bir sanat eseri ortaya koymak ve böylece bu müesseselerimizin aslında yüzyıllardır oluşturdukları çarpıcı güzellikleri ortaya çıkararak korkulacak bir şeyin olmadığını göstermekti. Üstelik, Konya'da uzun süre hizmet verdiğim Mevlana ihtifallerinin ilk dönemlerinde hayret verici bir alaka ile yabancıların zikir müziklerinin adeta müdavimi olduklarını, nerede böyle bir faaliyet varsa oraya koşturduklarını biliyordum. Hatta şunu da biliyordum ki, belki cüretli bir ifade olacak; yabancılar zikirleri semadan daha ilginç buluyorlardı." (s. 166)

ROYAL ALBERT HAİL'DE

Londra'da Royal Albert Hail antik bir salon. Görkemli yapısı, en az üç katlı locaları, beş bin kişilik kapasitesi ve mükemmel akustiğiyle her müzisyenin konser vermeyi hayal edeceği bir mekan.

3 Mart 1990 Cumartesi Hatiboğlu burada konser verir. Önce 28 dakikalık Hicaz Zikir icra edilir. Londra dinleyicisinin çok ilgisini çeker. Eserin devamlı heyecanı ve ardından, merakı tahrik eden bir havası var. Kaside altlarındaki zikir esprili, koro icraları, çok çarpıcı nüanslar, açılıp kapanmalar ve her şeyden önemlisi yarattığı ruhani atmosfer salonu kaplar. Ardından sema gösterili Mevlevi ayini ve bütün bunları taçlandıran Neyzen Arif Biçer'in okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti ile sonlanır. (Bkz. Ahmet Hatipoğlu - Hicaz Dua (youtube.com)

Hatiboğlu anlatır: "Koca salonda sinek uçsa duyulurdu. Üstelik salonun ön sırası ile sahne arasındaki boşluk bile birkaç sıra sandalye ilavesiyle tamamen dolmuştu. Konsere gösterilen alakayı en iyisi Büyükelçi Nurver Nureş'ten dinlemek gerek. Konserimiz, bitmek bilmeyen dinleyici alkışlarıyla taçlandı. Soyunma odasına geçtik. Giyinirken, mutlu ve heyecanlı Nurver Bey odaya girdi. Ağlıyordu. Sakinleşmesini bekledik. Dedi ki:

"Hocam, size ve topluluğunuza nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Olağanüstü bir başarı. Salon gördüğünüz gibi lebalep dolu. Gördünüz, nefes almadan dinlediler. Hocam bir şey söylememe müsaade buyurun, tüm samimiyetimle söylüyorum ki, bizim elli küsur senedir yapamadıklarımızı sizler bir buçuk saat içerisinde yapıverdiniz. Müthiş bir tanıtım oldu. Bu tür bir faaliyete katkım olduğu için ne kadar bahtiyarım bilemezsiniz." (s. 169) (Bitti)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.