Andy Warhol, hem haklı çıktı hem yanıldı...
Sahiden herkes birer birer ünlü oluyor...
Yalnız Warhol'un yanıldığı bölüm şu:
Ne yazık ki bu ün 15 dakikadan uzun sürüyor...
Ve bazıları şan şöhretin keyfini sürerken, geri kalan "fani ünsüzler" ızdırap çekiyor...
Bakınız... Ünlü kişilik Bahar Candan; ızdırap çekenler de yurdun geri kalan bölümü...
Pardon!
Yurdun bin beş yüz kişi hariç, geri kalan bölümü...
***
Ne gibi bir yeteneği olduğunu bilemediğimiz ve bir yarışma programı ile kendine ekranlarda yer bulan Bahar Candan, Bodrum'a gelmiş...
Bir mekanda sahne almış...
İnanmayacaksınız ama şarkı söylemiş!
***
Normal şartlar altında, tüm Bodrumluların o sesi duyduktan sonra bırakın Muğla'yı, Ege Bölgesi'ni terk etmesi gerekirdi...
Kulaklarına yerleşen o sesin izini silmek için Tibet'e gidip, sessizlik yemini etmeliydiler...
Koşarak Everest'e tırmanıp, bulutların sessizliğinde yeniden huzura ermeye çalışmalıydılar...
FBI'ın kapısını aşındırıp, "Bu Hollywood filmlerinde neyi çekseler gerçeğe dönüşüyor. Şu hafıza silme programı gerçekse bir güzel çitileye çitileye beynimi yıkayıp, yok edin şu sesi" demeliydiler...
Fakat yapmadılar/yapamadılar!
Biliyorum kabullenmesi çok zor ama, tamı tamına bin beş yüz kişi, Bahar Candan'ın sahne aldığı mekanı tıklım tıklım doldurup, o şarkıyı dinlemiş...
***
Haberdeki iddiaya göre izdiham yaşanmış...
Hele bu bölümü sahiden kabullenemiyorum...
Gelen Tarkan mı arkadaş, neyin izdihamı?
Sıcaklar nedeniyle akıl melekelerinizi mi yitirdiniz?
Çok mu güneşlendiniz, bronzlaştırıcı allerji mi yaptı nedir?
***
Fotoğraflara bakıyorum...
Dinleyiciler mutlu!
Selfie falan yapıyorlar...
O fotoğrafların altına yorum olarak ne yazdılar bilmiyorum...
Normal şartlarda, "Kurtarın bizi" demeliydiler!
***
Eskiden insanlar kendilerine doğru dürüst ve başarılı kişileri idol olarak seçerdi...
Onların hayat hikayesi merak edilirdi...
Özellikle de zor bir yaşamın ardından, o şöhret zirvesine çıkanların attığı adımlar çok değerliydi...
Hayranları, o izleri takip etmenin yolunu arardı...
Ya şimdi?
O sözde zirvedeki hükümleri bir mevsimlik olan kişilerin izinden gidilmeye çalışılıyor...
Zorlu yol ve başarı pek de kimsenin umrunda değil...
İnişi de çıkışı kadar hızlı olacak o tuhaf zirveye giden "en kestirme yolu" bulanın peşine takılıyorlar...
Niye?
Kolay da ondan!
***
Çünkü artık "kolay" olan değerli!
Ne derin bir çelişki değil mi?
Ama gerçek böyle...
***
Hiç kimsenin "zorla" uğraşacak arzusu yok!
Hayatın karmaşık formüllerin yerini, basit işlemler aldı...
- Soru: 1+1 kaçtır?
- Cevap: 2...
- Voovvv bildiniz ve kazandınız..."
***
Ne güzel işte...
En kestirme yoldan, "kazanmanın verdiği mutluluk..."
***
Ne diyelim...
İki süslü giysi giyip, miyavlayarak konuşup, binleri kendine hayran bırakanlar varken, kim takar hayatın karmaşık formüllerini!
O formülleri çözmek için de çözeni takdir etmek için de yürek gerek!