Bugünlerde hepimizin fon müziğinde "Ceddin deden, neslin baban" dizeleriyle Mehter Marşı çalıyor!
Milletçe, soyumuzu sopumuzu arıyoruz...
Dün sabah itibarıyla tamı tamına 8 milyon 141 bin 756 kişi, sisteme girerek kendi soyağacının dalları arasında tarihi bir yolculuğa çıkmış...
Herkes birbirine soruyor:
- Sen de baktın mı?
- Baktım, baktım...
***
Yalnız benim anlamadığım şu:
Tam olarak neyi arıyoruz? Daha doğrusu neyi bulmak istiyoruz?
Geldiğimiz toplumsal ilişkiler noktasında en yakın kuzenimizi aramayı, sormayı unutmuşuz. En fazla sosyal medyadaki paylaşımına "like" yapıp geçiyoruz. Büyük büyük dedemiz Arif Efendi'nin ismini öğrenince ne yapacağız? Doğacak çocuğumuza adını mı vereceğiz, yoksa onun adına sebil mi yaptıracağız, lokma mı döktüreceğiz nedir, anlamadım ki!
Hadi itiraf edelim, hiçbiri değil...
Hemen hepimizin derdi, müthiş bir "ego" tatmini... Ruhumuzun derinliklerinde, o anlı şanlı Osmanlı'nın bir parçasını bulmaya çalışıyoruz...
Şöyle afilli bir paşa dede...
Sarayda büyümüş bir büyükanne...
Yani azıcık Hürrem tozu bulaşmıştır belki üzerimize diye sağa sola bakınıyoruz...
Hani belki Sultan Süleyman, bizim paşa dedenin yanından geçmiştir diye, dalların arasında hoplaya zıplaya dolaşıyoruz...
***
Ben mi?
Vallahi daha bakmadım...
Ama bakacağım...
Hürrem Sultan ile bir soy bağım çıkarsa, yapacaklarımı biliyorum! Paşa dedemi bulursam da kim tutar beni!
***
EKMEĞİ TUZA BATIRIP YİYİN MADEM!
Aynı gün iki açıklama... İkisi de profesör...
Prof. Dr. Canan Karatay, "Çok şaşıracaksınız ama tansiyonu yükselten şeker. Vücutta tuz eksilince organizma altüst oluyor, birçok hastalık aşırı tuzsuz beslenmeyle gelişiyor. Dünyada tansiyon yüksekliği ve kalp hastalığından ölüm oranlarının en düşük olduğu bilinen Japonya, Fransa, Norveç ve Güney Kore'de aşırı miktarda tuz tüketilmektedir" dedi.
O bitmeden Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu bir diğer ezberi bozdu. Saraçoğlu, "Ekmek yemeyin" diyorlar, nereden uyduruyorlar anlamıyorum. Ekmeği, kansere, diyabete karşı özellikle tüketeceksiniz.
Tüketilen ekmek, tam buğday ekmeği olmalı. Mısır unundan yapılan ekmek de cilt hastalıklarını iyileştirir. Karadeniz insanlarının yüzüne baktığınızda gözenekler yok denecek kadar azdır. Cildinin güzel olmasını isteyen mısır unundan yapılan ekmekleri tercih etmeli" dedi. Bütün diyet listeleri altüst oldu mu şimdi? Vallahi ne yapsak bilemedim... 2 hocamızı da dinleyeceksek, ekmeğimizi tuza banıp yiyeceğiz, başka yol yok!