Bir anaokullarında şiddet eksikti...
Artık, bu haberler de gündeme düşmeye başladı...
Daha birkaç gün önce, Samsun'da akıl melekelerini yitirmiş iki öğretmeni yazdık...
Bir yandan sınıfın ortasında karşılıklı göbek atıyor, diğer yandan da çocuklara tekme savuruyorlardı...
Biz daha bunu unutmamıştık, İstanbul Tuzla'daki rezalet, bir önceki şiddeti sollayıp geçti!
****
Çocukları bir masaya oturtmuşlar, resim yaptırıyorlar...
Bir öğretmen tepelerinde...
Normalde ne beklersin, bir veli olarak mesela...
O çocuğunun başı okşanacak, yaptığı resim methedilecek, alkışlanacak, gülücük saçılacak değil mi?
Bu öğretmen bozuntusu ise, çocuklara resmen Nazi subayı gibi davranıyor...
Resim dersi, "emir-komuta" ile yapılıyor...
"Onu kahverengi boya, diğerini siyah yap" diye, en sert ses tonuyla başlıyor emirlere...
O da yetmiyor, elinde boya kalemleri, resmini yapmaya çalışan çocuğa bir tane yapıştırıyor!
Ve devam ediyor insanın tüylerini diken diken eden konuşmasına...
"Boya şunları. Çabuk. Boyaaaa...."
****
Resim gibi insana pozitif enerji vermesi gereken bir dersten söz ediyoruz...
Çocuğun hayal dünyasını yansıttığı bir ders...
Hani pek çok filmde gördüğümüz bir sahne vardır...
Çocuğun çizdiği resimden, ruh dünyası, evde yaşadığı sorunlar bile anlaşılır...
Öğretmeni, anne-babasını çağırıp, çocuklarının çizdiği resmi gösterir ve evde neler olduğunu sorar...
Ya da tam tersi olur...
Çocuk, pembe ağaçlar, yeşil bulutlar, kırmızı çimenlerle, "hayallerinin sınırını" kaldırır...
Bu "özgür" düşünce, kocaman bir aferin alır öğretmeninden...
Çocuk, gururla eve gelir, resmini gösterir...
Bu "muhteşem sanat eseri (!)", evin en güzel köşesine asılır...
***
Peki ya, evinizin duvarına astığınız o resimler, bir psikopat öğretmenin gölgesinde, dayak atılarak yaptırıldıysa...
Siz, çocuğunuzun sevinçle o kağıdı boyadığını sanarken, belki de gözyaşı dökerek o ağacı yeşile boyadıysa..
Nereden bileceğiz?
Soruya cevap vereceğim ama anaokulundaki diğer skandal da en az bu psikopatlık kadar önemli...
Bu "şiddet yuvası"nda, kız ve erkek çocuklar, "çıplak" olarak toplu halde tuvalete götürülüyor! Çocuk istismarına karşı, onların o masum bedenlerinin korunması için ülke olarak mücadele veriyoruz, yasalar değişsin diye çabalıyoruz, bunlar çocukları çırılçıplak soyuyor!
Ne söylüyor uzmanlar?
"Çocuklara bedenini korumayı öğretin" Sen şimdi "öğretmeni" olarak onu çırılçıplak soyar, arkadaşlarıyla toplu olarak tuvaletini yaptırırsan, bu çocuk bunu "normal" karşılar... Yarın da, manyağın biri gelir, onu "soymaya" kalkar, o da kendisine bir "cinsel istismarda, tacizde" bulunulmaya çalışıldığını anlamaz!
***
Gelelim sorunun cevabına...
Bu sorunları faciaya dönüşmeden çözebilirsiniz...
Çocuğunuzu "sahiden" dinleyerek!
O gün yorgunluktan mahvolsanız da...
Patronunuza çıldırsanız, çalışanlarınız sizi deli etse, işyeriniz siftah yapamasa, tuttuğunuz takım 4 gol yese, trafikte saçınızı başınızı yolsanız da, çocuğunuza "Bugün okulda ne yaptın" demeniz gerekiyor...
***
Çünkü bu son olay, bir veli tarafından dedektif gibi iz sürülerek ortaya çıkarıldı.
Başka bir anaokulunda temizlik görevlisi olarak çalışan bir veli, "okulda topluca tuvalete götürüldüklerini, öğretmenlerin kendilerini dövdüğünü" söyleyen oğluna inandı...
Anne, sırf bu rezaleti tespit etmek için, kendi işinden ayrılıp, oğlunun anaokulunda temizlik görevlisi olarak işe başladı.
Ve gördüklerini tek tek kaydetti...
Sonuç ortada...
Sorumlular yasalar karşısında hesap verecek... Çocuğunuzu "laf" olsun diye değil, "sahiden" dinleyin...
Belki de, cümlelerinin "altyazısı"nda başka şeyler söylüyordur...