Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde cinayet işlendi...
4 kişi öldürüldü... 3 kişi yaralı...
Katil, araştırma görevlisi... "Eğitim şart" falan diyorduk ama, eğitimin vız gelip tırıs gittiğinin kanıtı işte... Araştırma görevlisi Bayar, eline silahı alıp, poligonda hedef vurur gibi, Dekan Yardımcısı Mikail Yalçın'ı, Fakülte Sekreteri Fatih Özmutlu'yu, araştırma görevlisi Yasir Armağan'ı, öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Serdar Çağlak'ı silahla vurdu... Şimdi sorular şöyle:
- Bir üniversite binasına, silahla elini kolunu sallaya sallaya nasıl girebiliyorsun?
- O kurumda çalışmak, silah taşımak için yeterli sebep mi?
Bu akıl almaz olayın ardından ise esas hedefin, Eğitim Fakültesi Dekanı Cemil Yücel olduğu iddia edildi...
Peki Dekan Yücel ne yaptı?
Twitter'dan video paylaştı! Videoda, Bayar için, "Korkulan bir insandı. Akli dengesi yerinde değil" dedi. Hadi sorulara devam edelim madem...
- Sayın Dekan, bu kadar önemli bir olayda, önce basının karşısına çıkmak ya da telefonla bilgi falan vermek yerine, video paylaşmak nereden aklınıza geldi?
- Eee madem akli dengesinin yerinde olmadığını anlamıştınız ve Bayar hakkında bir soruşturma olduğu söyleniyor, insan bir önlem almaz mı? Niye akıl ve ruh sağlığının bozukluğunu 4 cinayetle kanıtlamasını beklediniz!
- Deli hocaya, okulda ne dersi verdirdiniz?
Cinayet işlemenin formülünü mü anlattı!
İZBAN, KARA TRENE DÖNDÜ!
İzmir ulaşımında "ilk kanı" aktarmalı sistem döktü! İyi kötü idare ettiğimiz toplu ulaşım bir bozuldu, bir daha da kimse düzeltemedi!
Günlerdir tramvayla bir mücadele veriliyordu ama İZBAN dün sabah "Ben de buradayım" diyerek sahneye çıktı...
Ya da şöyle demeliyim, "assolist moduna" geçip, sahneye geç çıktı!
Enerjideki arıza nedeniyle, 08.10- 10.45 arasında seferler durdu! Nasıldı o şarkı? "Kara tren gecikir belki hiç gelmeeez".... Hah işte İzmirliler de dün, kara tren bekler gibi İZBAN'ı bekledi ....
Ama bizim "kara tren" gelmedi gelmedi gelmedi!
KRALİÇE DE OLSAN GELİN-KAYNANASIN!
Vallahi "kraliçe" sözü, benzetme değil... Bakınız fotoğrafta gördüğünüz kadınlar kraliçe; dumura uğramış şekilde onlara bakanlar da kral... Yer İspanya... Kraliyet ailesi mensupları, dini bir törene katılıyor. O sırada ana kraliçe, torunları ile fotoğraf çektirmek istiyor. Ama gelini olan kraliçe, "kayınvalidesinin" önüne geçerek "her nedense", bunu engelliyor!
Kayınvalide kraliçe Sofia sola kayıyor, gelin kraliçe Letizia, hooop yine önüne geçiyor.
En sonunda kayınvalideye "gelenler geliyor" ve gelinin elini ittiriyor! Birbirlerinin saçını başını yolmaya ramak kala, araya kral giriyor! "Oğul kral", annesi ve eşini sakinleştirmeye çalışırken, eski "baba kral" da dumura uğramış vaziyette olanları izliyor!
Arkadaş, kraliçe de olsan, "gelinkaynanasın" işte... Ne demişler, "aynı erkeği" seven 2 kadının işi zordur! Millet, mahallenin "zibidi delikanlısını" bile paylaşamıyor. Bu iki kadın, aynı "kralı" seviyor yahu! Kim, masalın "başrolünü" diğer kadına verir!
BURAK'IN AYAĞINI BIRAK YÜZÜNE BAK
Eşi Fahriye Evcen ile, filminin galasına katılan Burak Özçivit'in ayakkabılarının büyüklüğü, sosyal medyanın diline düşmüş. Canım, ayağına değil, yüzüne bakın siz de! Rabbim özene bezene yaratmış adamı, pardon da ayağını ne yapacaksınız? Sarışın mavi gözlü, six pack kaslı ayak oluyor da biz bilmiyoruz!