Nil Kuyumcu

Kraliçem. Elizabeth. Oğlundan şikayetçiyim!

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth haklı!
Önce gelin diye Diana çıktı karşısına...
Sonra Camilla...
Tam "gelinine" alışıyordu ki, hooop torunu "mavi kanlarının" rengini değiştirecek bir evlilik yaptı...
Diana'nın oğlu Prens Harry, siyahi bir annenin kızı olan Meghan Markle ile evlendi...
Bizimkiler bile, "3 odalı 1 salonlu" evlerinin veliahdına kız beğenmezken, zavallı kadıncağız, kraliyet ailesindeki "gül gibi prenslerini" elleriyle "elin kızlarına" verdi!
Kolay mı?
Değil tabii...
Üst üste "gelin travması" yaşayan Kraliçe'nin sinirleri bozuldu...
İşte tam böyle bir "sinir buhranı" içindeyken sanırım Türkiye'deki haberlere göz atmak istedi...
Ve işte o an, Adnan Oktar ve kediciklerini gördü!
Kadıncağızı aldı mı bir telaş!
Malum, kraliyet ailesindeki erkeklerin seçimleri hep bir tuhaf oldu...
Nedense, kraliçeye "inat" yapar gibi, gelinler getirdiler... (Bu arada Diana'yı ayrı tutarım. Bence onu beğenmeyerek haksızlık etti ya neyse!) Kraliçe düşündü...
"Ya benim prenslerden biri, bu kediciklere gönlünü kaptırırsa.
Karşıma melez gelin getiren torun, ya bu kedileri kuyruğundan tutup saraya almaya çalışırsa." Kraliçe, beyaz eldivenli elini kibar bir şekilde ağzına götürüp, sessiz bir çığlık attı... Ve Türkiye'deki yetkilileri arayıp, "Gözünüzü seveyim şu Adnan Oktar ve kediciklerini toplayıp barınağa falan atın. Benim oğlanlar görmesin. Vallahi bir de kedicik gelini kaldıramam" diyerek telefonu kapattı...
Pırlanta taşlı yemenisiyle başını sıkıp, sarayın pencere kenarına geçerken, adamlarına seslendi: "Beş çayımı getirin, başım tuttu!"

***

Vallahi ben işin sadece hikaye kısmını yazdım...
Biliyorsunuz, gözaltına alındığı günden beri, bu operasyonun İngiliz derin devletinin oyunu olduğunu söyleyen Adnan Oktar; sorgusunda da, Kraliçe Elizabeth'in kendisine yönelik operasyonun yapılmasını istediğini iddia etti Vallahi iyi numara... Oktar, "akıl sağlığım yerinde" derken, bir taraftan da bu işi "46"dan yırtmaya çalışıyor sanırım!
Amaaaa!
Ya öyle değilse...
Ya sahiden kraliçe, bu operasyonu istediyse!
Aaaa...
Bak eğer öyleyse, açtırma bizim bayramlık ağzımızı Kraliçem!
Sizin, kraliyet ailesi ki, dünya genelindeki bütün genç kızların "hayallerini" yıktı da biz gıkımızı çıkarmadık!
Niye mi?
Düşün kraliçem...
Masallardaki uzun boylu, yakışıklı, atletik vücutlu, yakışıklı ötesi "beyaz atlı prens" hayalleri ile büyümüş kız çocukları, "gerçek prens" olarak ilk kimi gördü?
Senin oğlunu!
Tövbeler olsun, kupkuru dal gibi bir adam... Yakışıklılık teğet geçmemiş!
Bırak "beyaz atı", "at sürüsüyle" gelse kimse dönüp bakmayacak biri...
Yani afedersin kraliçem, kuzguna yavrusu şahin gözükür biliyorum ama, seninki maalesef sahiden "kuzgun!" Kraliyet ailesi olarak "Yıktınız prens hayallerimizi, bütün genç kızları eylediniz viran" Biz size karışıp, "Bu ne be. Olmaz olsun böyle prens" demedik...
İçin beş çayınızı...
Çıkın at binin...
Kendinize yeni bir şapka alın...
Ve prenslerinize kendiniz sahip çıkın!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.