• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Paylaşmanın mutluluğu

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.05.2015, 00:00
Çarşamba günkü yazımda, israf konusuna dikkat çekmek için bir ay boyunca beş parasız yaşama projesini hayata geçiren Avrupalı Jill'den bahsetmiştim.
Bugün de bizden bir örnek vermek istiyorum. Adı Hasan Söylemez. 32 yaşında. Gazeteci. Beş yıl önce çalıştığı gazeteden istifa ediyor. Kredi kartlarını iptal ederek ve tüm parasını çocuklara dağıtarak, 11 Temmuz 2010'da bisikletiyle yollara düşüyor.
Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu, Akdeniz, Ege ve Trakya'yı dolaşarak sekiz buçuk ayda 10 bin 140 kilometre pedal çeviren Söylemez, bu süre içinde 40 kent, yüzlerce kasaba ve köy gördü. Neden?
Onun da amacı Jill gibi para olmadan da yaşanabileceğini göstermek. Jill israfa dikkat çekerken; Hasan, paranın çok da önemli olmadığını, paranın satın alamayacağı çok daha değerli şeylerin olduğunu kanıtlamak istiyor.
"Çok bunalmıştım" diye söze başlıyor katıldığı televizyon programlarında ve gazete/dergilere verdiği röportajlarda. Devamını şöyle anlatıyor:

BİSİKLETLE TÜRKİYE TURU
"Her geçen gün kendimi daha çok yalnız, çaresiz ve mutsuz hissediyordum. Hiçbir şeyden zevk alamıyordum. Değişime ihtiyacım vardı. Paranın bana verdiği 'özgüven' ve 'güç' duygusundan kurtulmam gerekiyordu. Paranın hayallerimize ulaşmakta o kadar da önemli olmadığını kanıtlamak istedim."
Hayatında sahip olduğu ilk bisikletle üç hafta sonra Türkiye turuna çıkıyor. Bisikletin, dünyanın en masum ulaşım aracı olduğunu söylüyor. Ve de çok ucuz, sağlıklı ve çevreci olduğunu.
Kilo vermenin dışında hayatında çok şey değişmiş Hasan'ın. "Bu yolculukta ne kadar çok hayret ettiğimi fark ettim" diyor. Gözlerini her kapadığında, hep tebessüm ederken bulmuş kendini. Küçük şeylerden büyük mutluluklar çıkarabilmeyi öğrenmiş. Bir tencerenin dibini sıyırmanın keyfini, doğanın en güzel mucizelerinden olan böğürtlenin damakta bıraktığı ekşimsi tadı, midenin yemekle buluştuğu andaki coşkuyu, insanların içindeki en samimi duygularla tanışmayı keşfetmiş. Yolculuk sırasında hiç olmadığı kadar mutlu olmuş.

İÇSEL YOLCULUK
Kimi zaman yiyecek ekmek bulamamış, kimi zaman Halil İbrahim sofrasında ağırlanmış. Tarlalarda çapa yapmış, bulaşık yıkamış. Bazen hiç tanımadığı ailelere evlat olmuş, bazen köylerden kovulmuş. Çadır kuracak yer bulamamış, sokakta uyumuş.
Beş parasız yola çıkmış ya, amacı gittiği yerlerde karın tokluğuna çalışmakmış. Kimseden para istememiş, sadece konaklamak ve yemek yemek.
İki defa hastalanmış. "Hiç tanımadığım insanlar beni misafir edip günlerce baktılar. Ruh huzurluysa, fiziksel rahatsızlığın anlamı kalmıyor. Acı çekmiyordum dersem yalan söylerim. Ama hiç şikayet etmedim. Bir kez bile yolculuğu bırakıp dönmek aklımdan geçmedi" diyor.
Tek başına seyahat ederken kendi içine de yolculuk yapmış. Geçmişiyle, hayatla, insanlarla hesaplaşmış. "Bazen kendinizden nefret edersiniz, bazen gurur duyarsınız. Canınızı yakan darbeleri de, vurduğunuz gibi kanayan yaralarınızı da kendiniz tedavi edersiniz" diyor.
Aslında Hasan da Jill de giderek paranın önem kazandığı dünyamızda paylaşmanın önemine dikkat çekiyorlar. "Çok paraya ihtiyaç yok" diyorlar. Harcayacağın kadar paran olsun. Ekmeğini paylaş. Sahip olduğun fazlalıkları ihtiyacı olanlara ver. Sadece kendini düşünme, başkalarını da düşün.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA