Rakip iki takımın başkanlarının yan yana oturarak maç seyretmesini sevinçle karşılıyoruz. Özellikle ezeli rekabet içinde olanları. Göztepe Başkanı'nın Karşıyaka'nın basket maçını izlemek için salona gitmesi ve yan yana oturup maç izlemeleri alkışlarla karşılandı. Üç büyüklere örnek olması istendi.
Oysa bundan doğal ne var? Düşmanlar bile bir araya gelirken sadece rakip olan, spor karşılaşmasının bir gereği olarak rekabet eden iki takımın başkanları ve taraftarları niye birlikte maç izlemesinler ki.
Eskiden izlenirdi. Daha öncede yazmış olabilirim. Ben öyle izledim ilk maçlarımı. İstanbul'daki bütün maçlar İnönü Stadı'nda oynanırdı. Şimdi Beşiktaş'ın olan ve yapımı halen süren Dolmabahçe'de. Bu stad bütün İstanbul takımlarınındı. Beşiktaş da, Fenerbahçe de, Galatasaray da orada oynardı. Milli maçları da orada izlerdik.
AYNI STAD
Statta izlediğim ilk maçım Beşiktaş- Fenerbahçe karşılaşması idi. Lig maçıydı ve Fenerbahçe'nin golcü Osman'ı vardı. Penaltı kaçırmıştı o maçta.
Birlikte gittiklerimin hemen hepsi Fenerliydi. Bir tek ben Beşiktaşlı. O zamanda tribünler paylaşılırdı ama birlikte oturulan alanlar da vardı ve her zaman araya karşı takımın taraftarları da girerdi. Yan yana seyredilirdi yani.
Arkadaşlarım, Fenerbahçe penaltı kaçırınca nasıl üzüldülerse ben de o kadar çok sevindim. Ve sevincimi belli ettim. Zıp zıp zıpladım. Diğer Beşiktaşlılar gibi. Sinirlendi elbette Fener taraftarları ama kimse dönüp da "Hop ne oluyor?" demedi. Demezdi. Bir başka maç anım Beşiktaş- Galatasaray. O da bir kupa maçıydı. Üniversite arkadaşları birlikte gitmiştik. Yarımız Beşiktaşlı, yarımız Galatasaraylıydı ve aynı tribünde yan yana oturarak izledik maçı. Oturarak dediysem, heyecandan hep ayaktaydık. Bir Beşiktaş atıyordu gölü, bir Galatasaray. Sonunda biz kaybetmiştik ama tatlı bir rekabet vardı. Olay çıktığı olurdu elbette ama çoğunlukla dostluk içinde izleyip dağılırdı maçı izleyenler.
SİYASİ LİDERLER
Şimdilerde Beşiktaş'ın İstanbul'daki maçına rakip takımın stadındaysa gidemiyorum. Gidilemiyor zaten. Bir eğlence ve güzel vakit geçirme aracı olarak görülmüyor maçlar. İlle de bütün arkadaşlarımın Beşiktaşlı olması gerekmez. Onlarla niye evde maç seyrettiğimiz gibi seyretmeyelim ve birbirimize takılmayalım? Mesela eşim Fenerli. Ve bizim birlikte maç seyretme şansımız yok!
Bu tahammülsüzlük ortadan kalksın, hoşgörü ortamı yaygınlaşsın derken beterin beteri bir durumla karşı karşıyayız. Parti taraftarları takım tutar gibi davranmaya ve birbirine karşı hoşgörüsüz davranmaya başladı. Şimdi artık başka partilere oy verenler, aynı ortamda olamaz hale geldik. Aynı havayı teneffüs etmemiz giderek zorlaşıyor. O yüzden Göztepe Başkanı'yla Karşıyaka Başkanı'nın verdiği dostluk fotoğrafı çok önemli. Diğer takımlardan da aynı tabloyu bekliyoruz. Ve tabii siyasi liderlerden de.
