Geçtiğimiz günlerde Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen "3. Türkiye Kadın Direktörler Konferansı"na katıldım. Dinleyicilerin çoğunu yönetici kadınların oluşturduğu konferansta hem müthiş kadınlarla tanıştım hem de "Türkiye'de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu" hakkında bilgi sahibi oldum.
Raporda umut verecek bir husus yok. Hatta yönetimde hedeflenen kadın-erkek eşitliği için en az 20 yıl gerektiği ortaya çıktı. Sunumu yapan Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat'ın da dediği gibi eşitlik "torunlara kısmet olacak" gibi görünüyor ama bence umut veren bir husus var: o da konuya olan erkeklerin ilgisi.
Uzun zamandan beri ilk kez odağında kadınlar olan ama aslında sadece kadınları değil erkekleri, yani toplumu ilgilendiren bir konunun konuşulduğu bir platformda, salonda yalnızca kadınların değil, erkeklerin de olduğunu görmek şahsen beni umutlandırdı. Aralarında halka açık şirket sahipleri, yönetim kurulu başkanlarının olduğu erkeklerin bazıları konuşmacı olarak görüşlerini paylaştı, kimi ödül aldı, kimi ödül verdi, kimi de konuşulanları ilgiyle dinledi.
YÖNETİM KURULUNDA KADINLAR
Konu niye önemli? Niye halka açık şirketlerin yönetiminde kadın-erkek eşitliği gerekiyor? Her şeyden önce eşitlik ve adalet adına gerekli bu. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar, hayatın her alanında da olmak zorundalar. Sanatta, siyasette, iş hayatında. Nasıl ki okula gidip, eğitim görüyorlar, en iyi okullarda okuyup, en iyi dereceklerle mezun oluyor, yıllar boyu şirketlerde dirsek çürütüyorlarsa yönetimde de söz sahibi olacaklar. Kadın olmaları bu görevi üstlenmelerine engel olmamalı. Cinsiyetleri değil performansları değerlendirilmeli ve önlerindeki engeller kaldırılmalı.
Gelelim toplum için yararına. Konumuz halka açık şirketler olduğuna göre, şirketlerin yararına. Aslında her konuşmacı bunun önemine değindi. Egon Zehnder Türkiye CEO'su Murat Yeşildere, "Yönetim Kurullarında karar kalitesinin artması, farklı bakış açılarının temsil edilmesi ve farklı görüşlerin dile gelmesi ile mümkün olabilir. Yönetim kurullarında cinsiyet eşitliğine yönelik atılacak her adımın, sadece karar kalitesini değil, ekonomik değer yaratma kapasitesini de artıracağı aşikar" dedi.
NEDEN KADINLAR OLMALI?
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ da "21. yüzyılda Türkiye yeni bir başarı hikayesi yazacaksa, bunun omurgası üretim ve yönetimdeki kadınlarımız olacak" dedi.
Esas sözü International Finance Corporation Türkiye Ülke Müdürü Aisha Williams'a bırakayım. Şöyle dedi Aisha Williams:
* Dünya genelinde cinsiyet çeşitliliğine sahip şirketler daha iyi kurumsal yönetim sergiliyor ve genel olarak daha rekabetçi, yenilikçi, bünyesi sağlam şirketler oluyorlar.
* Dolayısıyla kurullarda cinsiyet çeşitliliği bizim için sadece kurullara daha çok kadın alınmasından ibaret değil. Çeşitliliği, şirket dinamiklerini ve performansını iyileştirmenin güçlü bir yöntemi olarak desteklemeye kararlıyız.
* Bu kapsamda iş ortaklarımızla kurullarda cinsiyet çeşitliliği konulu görüşmeler yapıyor, yönetim kurullarında cinsiyet çeşitliliğini arttırma fırsatlarını birlikte inceliyoruz.
Raporun sonuçları bir sonraki yazıya kaldı. Bakalım torunlarımızdan önce kadın-erkek eşitliğini görebilecek miyiz?
