• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Gerçek Napolitan pizzanın adresi “Nappo” SEZER ALTAN

Gerçek Napolitan pizzanın adresi “Nappo”

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.03.2019, 00:00
Özgür Kılınçlar, “Bir gün bir makarna yedim hayatım değişti” diyerek New York’ta görüp çok beğendiği konsepti Türkiye’ye getirmeye karar verdi. Mavişehir’deki Nappo’yu hizmete açtı.

LEZZET DURAKLARI - SEZER ALTAN

Bugünkü lezzet durağımız, Napolitan pizzanın İzmir'deki adresi Nappo. Özgür Kılınçlar, 2016 yılında New York'tan Türkiye'ye dönüş yaptıktan sonra EGİAD'tan iki ortağı ile Mavibahçe'deki Nappo'yı kurdu. Özgür Kılınçlar, üniversite sınavında Türkiye derecesi yapan, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu, 1978 Manisa doğumlu, genç, dinamik, başarılı bir girişimci. İş hayatına Nestle'de pazarlama ve satış yöneticisi olarak başlamış. 6 yıl uluslararası şirkette profesyonel yöneticilik deneyiminden sonra girişimcilik macerasına atılmış. Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde elektronik ve plastik ürünler üreten bir şirkete ortak olmuş. 10 yıl üretim macerasından sonra ABD'ye gitmiş ve EGİAD'dan iki arkadaşıyla birlikte turizm sektöründe faaliyet gösteren bir şirket kurmuşlar. Şirket kuruluşunu tamamlayıp Türkiye'ye dönüş yaptıktan sonra, New York'ta görüp çok beğendiği bir konsepti Türkiye'ye getirmeye karar vermiş.

İLK SERTİFİKALI RESTORAN
Döner dönmez, Napolitan pizza yapımını ustalardan öğrenmek icin Napoli'ye gitmiş ve AVPN (Associazzone Verace Pizza Napoletana) kurumunda Napolitan Pizza Ustası sertifikası almış. Ardından Lombardi ve Casa di Rinaldi isimli Napoli'deki ünlü pizza restoranlarında staj yapmış. Öğrendiği gerçek Napolitan pizza tekniğini doğru malzemeler ile uygulayan ve Türkiye'nin ilk sertifikalı gerçek Napolitan pizza restoranı (AVPN) olacak olan NAPPO projesi üzerinde çalışmaya başlamış.

İYİ PİZZA EŞLİĞİNDE İYİ MÜZİK
Bildiğiniz gibi ABD, dünyanın en büyük pizza pazarı. Rakamlarla konuşmak gerekirse İtalya'da kişi başı 2.5 kg pizza tüketilirken ABD'de bu rakam kişi başı 12 kg'ye çıkıyor. Nüfus büyüklüğü de eklenince ABD, dünyanın açık ara en büyük pizza pazarı olarak karşımıza çıkıyor. ABD'de her bölgenin kendine has bir pizza kültürü var ve bu bölgesel pizza kültürünün şekillenmesi 100 yıldan fazla bir süre almış. Fakat 2010'lu yılların başında bir Napolitan pizza devrimi yaşanıyor ve bölgesel pizzalardan, klasik Napolitan pizzaya dönüş trendi başlıyor. Bu trend dahilinde aynı zamanda pizzayı tipik İtalyan pizzerialardan çıkarıp, iyi müzik, kokteyl, çeşitleri gibi zengin bir pub ortamının merkezine yerleştiriyorlar.

FIRIN VE UN İTALYA'DAN
Nappo'nun ortaklarından Özgür Kılınçlar, kuruluş hikayelerini şu şekilde ifade ediyor, "Önceki dönemlerde yönetim kurulu üyeliğini yaptığım ve çok önemli dostluklar edindiğim EGİAD'dan birkaç arkadaşım ve yine Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrencilik yıllarımdan dostlarımla örnek bir işbirliği göstererek kurduğumuz projemizi, Mavibahçe AVM'de somutlaştırma fırsatı bulduk ve 19 Ocak'ta açılışımızı yaptık. Domatesimizi (Coğrafi işaretli San Marzano domatesi) ve unumuzu İtalya'dan kendimiz ithal ediyoruz. Fırınımızı yine Napoli'de tanışma fırsatı bulduğum dünyanın en ünlü taş fırın ustası Stefano Ferrara bize özel yaptı ve Türkiye'ye getirdik" dedi. Pizza hamurları İtalyan 00tip un, ph kontrollü içme suyu, deniz suyu ve maya ile hazırlanıp 48 saat bekletilerek olgunlaştırdıktan sonra İtalyan usulü taş fırında pişiriliyor. NAPPO'da gerçek Napolitan pizzanın yanı sıra Torino ve İstanbul'daki Eataly restoranlarında çalışma deneyimi olan Sedat şefimizin liderliğinde taze makarna, et, burger, tapas ve salata çeşitleri üretiliyor. Hepsi en üst kalite malzemelerle üretilen yemek çeşitlerinin yanı sıra yerli ve yabancı içecek çeşitleri mevcut. Nappo'yu ulusal ve uluslararası bir marka yapmak istiyorlar. İstanbul, Bodrum ve bazı yurtdışı noktalarda şubeleşme hedefleri bulunuyor. Son söz: Marka, kalite demektir. Bir marka yaratmak isteniyorsa, öncelikle kaliteli bir malın olması gerekir. Nappo'da bütün ürünlerde özel kaliteli malzemeler kullanılmaktadır. Marka olmak için işini sevgi ile tutku ile yapacaksın. "Tutku" kişinin işine olan tutkusu, işini severek yapması markanın başarısı konusunda hayati derecede öneme sahiptir. Yurtdışında bir söz vardır; "Do what you love, love what you do!", yani; "Sevdiğin işi yap, yaptığın işi sev!" Severek yaptığınız bir işe ve markanıza sanat eseri gözüyle bakıyorsunuz. Bir markanın başarıya ulaşmasındaki en önemli etken işini sevgi ile yapmak. Özgür Kılınçlar ve ortaklarına bu marka ve başarı yolculuğunda başarılar diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA