Üç maçta alınan tek puan yok. Bu Göztepe'nin gücü yok demek değil. Ama bir şeyler yanlış gidiyor. Bu durum da herkesi üzüyor. Öncelikle deplasman maçları kabus oldu.
Nedense gol yiyene kadar dış sahalarda Göztepe yok. Gol yiyip geriye düşünce de skor değişmiyor.
YASİN ÇOK KAÇIRDI
Bu sezon oyunun başlarında gol yiyen Göz Göz dördüncü kez 1-0 yenildi. Tamam Serdar Özkan harika vurdu, kaleci Beto maçta ilk ve son kez bir şey yapamadı. İlk yarı bitene kadar yalnızca Jerome'nin şutu var.
Gol sonrası Antalya'nın da hızı kesildi.
Devre bitene kadar önemli bir şey olmadı. İkinci yarı top çoğunlukla Göztepe'de idi. Bir çok pozisyon da vardı. Ama bu sezonun en golcü futbolcusu Yasin saç baş yoldurdu.
2. YARI DAHA İYİYDİ
Öyle önemli pozisyonlar harcandı ki atamazsan puan alamazsın tabii.
Ama söz Yasin'den açılmışken hemen hatırlatmak isterim. Bu takımın bir parçasısın sevgili Yasin. Herşeyi değilsin. Sadece kaleye vurmak değil görevin. Daha uygun durumda olan arkadaşlarını da göreceksin. Onlar sana nasıl pas veriyorsa sen de pas vereceksin. Daha önemlisi herkese bağırıp çağırmayacak kaptırdığın topu tekrar alabilmek için bir zahmet adam da kovalayacaksın. İki cümle de Halil'e. Halil bu taraftar sana boşuna Göztepe'nin çocuğu diye sahip çıkmadı. Sen de Yasin gibi topu aldığında zor vedalaşmak yerine daha çabuk karar vererek takım oyununu tercih etmelisin.
HERKES EZBERLEDİ
Son sözüm de sevgili Bektaş'a.
Herkes ezberledi Göztepe'nin oyununu.
Demek ki yenilikler bulmalısın.
Genç ve dinamik oyuncuları daha fazla kullanmalısın. Kanat oyuncuları Jerome'ye daha çok orta yapmalı.
Oysa herkes topla içeriye girip şut atma hevesinde. Bir de Poko konusu var. Bilemiyorum neden ama Poko'yu unuttun hocam. Onu mu yoksa Göztepe'yi mi cezalandırıyorsun?
Artık herkesin kendisine gelmesini istiyor ve bekliyoruz. Son üç maçtan en az beş puan almak gerek. Sanırm hemfikiriz.