Göztepe tıpkı geçen yıl olduğu gibi. 12 maç oynadı ve 18 puan aldı. Geçen sezon ilk yarı sonunda 30, lig bitiminde ise 49 puan almış iki devreyi de altıncı sırada bitirmişti. Bakalım devre sonu ve sezon bitiminde tablo ne gösterecek? Geçen yıl olduğu gibi ne zaman hedef "Avrupa" dense Göztepe o hafta kayıpta. Bence bir süre hayalleri kenara bırakıp gerçekleri yaşamalı sarı-kırmızılılar. Geçen yıldan bir küçük farkı belirtip bu konuyu sonlandıralım. Geçen yıl altındaki takımları yenen Göztepe, üstündeki takımları yenemiyor. Yendiği tek takım Trabzonspor idi. Bu yıl ise üstündeki takımları yenen Göztepe ne yazık ki ligin dibine demir atan takımlara takılıyor.
GEÇ GELEN BIR GOL
Erzurum'daki son maça gelirsek. Her maçın yıldızları Beto ve Castro ne yazık ki bekleneni veremedi. 30 metreden İbrahim'in vuruşuna hamle yapmakta gecikti Beto. Maestro apoletli Castro ise durgun günündeydi. Hal böyle olunca yük sadece kanatlara bindi. Halil ve Yasin her zamanki gibi topu çok sevip vedalaşamadıkları için ancak ve son dakikada ortaklaşa tek gol buldular. Ama geç gelen bir goldü.
SABRETMEK GEREK
Defansta Kadu, Reis'in yerine ilk kez bir lig maçında 90 dakika oynadı. Reis ve Titi'nin üçer sarı kartı olduğundan belki de bu yolu seçmişti Bayram Hoca. Neyse ki Titi de kart görmedi. Milli maç sonrası çok zor bir maç var ve defansta eksik yok. Kısacası tıpkı Alanya, Akhisar maçlarındaki gibi Erzurum'da da rakibe hayat verdik. Lige tutunmasını sağladık. Artık gaza gelme Göztepe. Kazanınca Avrupa demekten vazgeçelim. Ligin sonu yaklaştıkça iddiayı ortaya koyalım. İnanın öylesi çok daha güzel.