Halil Fincan

BİR TUHAF KOŞUŞTURMACA

İzmir takımlarının fikstür yanıltmasıyla iç saha gibi gözüken bu yalancı ev sahipliğini daha ne kadar sürdürecek bilinmez. Yalnız düştükleri bu acı durum tarihin sayfalarından da kolay kolay silinmez
Mahalle arasında taştan kaleler kuran çocukların plastik toplarına abanmalarına, halı sahada maç yapan kelli felli abilerin dar alanda kısa paslaşmalarına takılıp kalıyor ve televizyon kanallarında akar yazılara odaklanıp, internetten dakika ve skor veren siteleri sürekli açık tutuyorsanız ya İzmir sınırları içinde ikamet ediyorsunuzdur, ya da bir İzmir takımını destekliyorsunuzdur. Çünkü Buca'da değilseniz profesyonel bir lig izleme şansınız yok. O da şansınıza hangi takım denk gelirse. Alsancak'tan sonra Atatürk Stadı'nın da kepenk kapanmasıyla dört bir yana savrulan İzmirliler özünde deplasman olan ama fikstür yanıltmasıyla iç saha gibi gözüken bu yalancı ev sahipliğini daha ne kadar sürdürecek bilinmez. Yalnız düştükleri bu acı durum tarihin sayfalarından da kolay kolay silinmez.
Menemen ve Turgutlu arasında mekik dokuyan Altay'ın lig sonuncusu Kahramanmaraş'tan bir puan alışı, bir de üstüne üstlük hakemin de rol çalışı sonrası sergilediği futbola eleştiri bile gerekmez. Altınordu'nun sahasında (Yani Manisa'da) hiç kazanamayıp Adana'da gülmesini analiz etmek için ise bir futbol profesörüne ihtiyaç yok. İçeride dışarıda yasaklar ve cezalarla zaten taraftarından mahrum kalan Göztepe'nin grafiğini hafife almamalı bu yüzden. Ancak onlar da bu hafta itibariyle yeni eve (Kuşadası veya Turgutlu) taşınma telaşı yaşanacak kuşkusuz. Bir yakadan diğerine taşınıp duran, en azından İzmir'de oluşu ile avunan Karşıyaka'nın ise hakem engeline takılışı, bu takımlar arasındaki gerçek evsahibi Buca'nın da stat harici sorunlara çarpışı kent adına çok yanlışın bir doğruyu götürmesi anlamına geliyor. Hal böyleyken tüm bu copy paste yanlışlar, yazdığımız yazıların ana başlığı haline geliyor.
Gerisi mi? Sabri'nin bir Yeşilçam filmini aratmayan dönüşü, "Derbi" standartlarının günden güne ölüşü, Kanarya'nın onca aksaklığa rağmen ötüşü ve Trabzon'un günden güne düşüşü. Ve tüm bu koşuşturmacanın arasında merak ediyor insan. Şu Caner ile Emre'nin nasıl ki acep gülüşü? Kafiye olsun diye yazmadım valla. Bir maçta da güldüklerini görsek ya gerçekten. Neredeyse hakem Cem Yılmaz olsa bile kurtulamayacaklar gerginlikten. Sözün özü, puanlara bakıldığında son yılların en büyük mücadelesi gibi gözüksede, istatistikler G.Saray'ın son 5 yıldaki en iyi sezonunu işaret etse de, "Daha bu köprünün altından çok sular akar" denilse de statsız, amaçsız ve hesapsız gidişat hevesimizi kaçırdı çoktan. İyi haftalar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.