Her iki takım da iki yerli oyuncu oynatma hakkını kullanarak başladı maça... G.Saray'da Serdar ve Tolga, Bursa'da Harun ve Barış. 22 oyuncunun 18'i yabancıydı. Ancak özellikle ilk yarıda G.Saray'ın yerlileri takımın oyun sistemine en yabancı olanlardı. Serdar'ın biraz da tribün baskısı ile eli ayağına dolaştı, Tolga'nın adını ise ilk olarak 34. dakikadaki kafa vuruşunda duyduk. Maçın çok gel git anı var.
Mücadelenin vitesini önce Bursa yükseltti.
Sonra G.Saray oyunu dengeledi derken tam bu denge anında Bursa'nın golü geldi.
Sarı-kırmızılı ekip daha sonraki 20 dakikalık bölümde yani 14'ten 34'e kadar hücum varyasyonlarında yetersiz kaldı. Ardından da peş peşe önce soldan Latovlevici, sonra sağdan Mariano ile tehlike yarattı. Bu pozisyonları geçen haftaki Kasımpaşa maçıyla bağdaştırmak yersiz. Çünkü Timsah, çok fazla boş alan bırakmadı. Bunu başaramadıkları anlarda da G.Saray'ın hücumcularına yakın oynayıp rahat hareket etme şansı tanımadı.
TUDOR'UN KUMARI
Daha önce de yazdım. G.Saray'ın isteğinde ve oyuna hakimiyetinde bir sıkıntı yok.
Yalnız kendisi gibi baskılı oynayan takımlara karşı zorlanıyor. Aslında pozisyon da buluyor ancak böyle anlarda Gomis yalnız kalıyor.
Hatırlayın ilk haftalarda Gomis'in savunmayı yorduğu veyahut karıştırdığı anlarda Tolga ön plana çıkıyordu. Tudor da hücum gücünün seyrini değiştirmek için bir kumar oynadı.
Bu aslında son derece riskli bir hamleydi.
Sadece hücumda değil savunmada da etkili oynayan iki bekini oyundan alarak Yasin ve Feghouli'yi oyuna sürdü. Bu şablonda neredeyse Muslera, Gomis, Fernando ve Ndiaye dışındaki herkesin yerini değiştirdi. Feghouli beklenildiği üzere hücuma güç katmakla kalmadı, müthiş de bir gol attı. Sonrasındaysa ilk yarıda adını birkaç kez duyduğumuz Tolga, baskıdan bunalmış Bursa savunmasının arasında aynen ilk haftalarda olduğu gibi golünü attı. Bu golle de Aslan yoluna devam edip yine üç puanı kaptı. Eksik olan tek şey ise Gomis'in pençesiydi. Onun da sustuğu anlar olacak elbet. G.Saray taraftarlarının gönlündeki yerinin ayrı olduğu kesin. Çünkü görünen o ki yeni pençeler için hazır onlar dünden. Düşmüyorsun dilinden.