Tebrik etmek gerekmiyor!

Lig, karman çorman! Henüz start verilmeden kim diyebilirdi ki, 'Geçen hafta Demir Grup Sivasspor kendi evinde mağlup olacak!' Yahut; kim diyebilirdi ki 'Ligin en altına çökmüş bir Ankaragücü'nden Galatasaray, tokatı yiyecek!' Veya, şampiyonluğun adayı gösterdiğim bir Trabzonspor geçen hafta Antalya'da, sermayeyi yavaş yavaş kediye yükleyecek! Velhasıl yılların abileri, ikincilik, üçüncülük ve hatta dördüncülük hesaplarına girmeleri, alışmamışız ya, gerçekten şaşırtıcı! Beşiktaş bile Kayseri karşılaşmasından sonra 'koptu-kopacak' derken, diğerlerinin kaybetmesi ve Kasımpaşa karşısında son dakikada aldığı üç puanla, mayası kabardı yeniden... Teknik adamların karşılaşma öncesi açıklamaları, hayli enteresan geldi bana... Yukarıya oynamak isteyenle, aşağıya düşmemeye çalışanın her ikisi de, hayli tedirgindi, açıklamalarından dinlediğim kadarıyla! Mesela; Beşiktaş'ın korkacak neyi vardı ki?

ÜÇ PUANI KORUMA DUYGUSU

Komutanlar korkak olunca, oyun alanındaki neferlere sinmemesi mümkün mü? Nitekim, karşılıklı öylesine basit pas hataları yaptılar ki, on yaşındaki çocuklar yapmaz(!) Ha, Beşiktaş rakip alanda oynuyor görüntüsüne rağmen Yeni Malatyaspor, iki tehlikeli atağı geliştiren taraf oldu, ilk yarı boyunca... Üüüff, sıkıldım! Milyon Euro'luk bedelli, maça çıkmadan kuaförlerde zaman harcayan bu artist görünümlü futbolcu şurekası, bildiğimi unutturacaklar neredeyse(!) Malatyaspor'un düşmeme ile ilgili tedirginliği anlaşılabilir ancak Beşiktaş, 'Sağdan sola esterabim!' tarzındaki paslarını, bir türlü anlamadı kalın kafam! Uzatmada, Murat'ın kafa şutunu, Ersin ya çıkaramasaydı? Aklın yolu bir... Tırışkadan oynayan Lens- Güven değişikliği, hızını arttırdı Beşiktaş'ın... Enteresan, sağbeksantrafor Gökhan'ın Farnolle ile ilişkin pozisyonundan gelen penaltıyla, böylece öne geçti Kara Kartallar... Skoru koruma duygusu var ya, aynen o fabrika ayarlarına döndü yine Sergen Hoca... Korkaklığı, diz boyunu aştı yani(!) Üç puanı aldı almasına da, tebrik etmek geçmiyor içimden(!)