Büyük kulüpler ve tenis

Galatasaray, tenis ve satranç şubesi açmak için genel kuruldan izin isteyecekmiş. Tenisin hızlı gelişmesini büyük kulüplerin tenise girmelerinde gören Türkiye Tenis Federasyonu yetkililerinin beklediği bir yaklaşım olmasına rağmen, ben Galatasaray Lisesi'ndeki tenis kortunu senelerce kullanmış bir Galatasaraylı, ayrıca İzmir'de Karşıyaka ve Göztepe Spor kulüplerindeki tenis şubelerini bilen biri olarak, bu girişimden dolayı sevinelim mi, sevinmeyelim mi emin olun bilemiyorum!
Maalesef bu kulüplerin tenis şubelerden bu güne kadar iyi bir netice alındığı söylenemez. Kulüpler, futbol şubesinin eksikliklerini, tenis şubesinin gelirlerinden takviye yoluna gitmişlerdir. Kaldı ki zaten futbolun yükünden sonra her zaman gördüğümüz gibi basketbol, voleybol gibi takım sporlarına bile verilen önem zaman zaman yetersiz kalmaktadır. Kaldı ki tenis, dünya da çok önemli bir yeri olsa da, her şeyin başında bireysel bir spordur ve o büyük takımın coşkulu taraftarlarına bir şey ifade etmeyebilir.
Tenis, çekse çekse ancak kendi taraftarını çekebilir. Ve öğle sanıyorum ki, dünyada pek örneği olmadığı gibi, büyük kulüplerin de tenise verebilecekleri pek bir katkıları olamaz. Umarım karar vermeden önce çok iyi düşünülür...

Indian Well's ve Federer
Rekorlara doymayan Federer, "Artık belini doğrultamaz... Bir numaraya tekrar çıkması hayal... Emeklilik zamanı geldi..." diyenlere parmak ısırtarak Djokoviç'e, Nadal'a ve Del Potro'ya rağmen, Indian Well's Turnuvası'nda kupayı 4. kez kaldırmayı başardı. Bu arada Amerika'nın yeni ümidi İsner de ilk 10 arasına girdi. 2010'dan beri hiçbir grand slam kazanamamış olmasına rağmen Federer, Eylül 2011'den bu yana müthiş formda ve 6 kupa kazandı. Önünde, Nadal ve Djokoviç gibi çok fazla koruması gereken puanı da yok... ABD Açık'a kadar bir ihtimal de olsa neden tekrar 1 numara olmasın? Yakışmaz mı?

Azarenka yükseliyor
Victoria Azarenka, ismine yakışır bir şekilde, makine gibi oyunuyla hırsla yoğrulmuş yükselişini sürdürürken, Sharapova da 2 numara olarak istikrarlı bir şekilde takipte. Kvitova'dan ümitliydik, ama henüz beklediğimiz yere gelemedi. Umarız tenisin istikrar gerektirdiğini anlarda döner, gelir ve ortalığa da renk katar... Meğer Williams kardeşler, kadın tenisi için ne kadar önemliymiş! Özlüyoruz...

Yorgun savaşçı
Uzun zamandır dünyanın etrafında cirit atıyor Marsel İlhan... Neredeyse her hafta bir turnuvada. Bu arada bir de çok zorlu bir Davis Cup geçirdi. Ardından antrenörünü değiştirdi. Şimdi de Amerika'da art arda iki önemli turnuvanın ilk eleme turlarını geçemedi... Yorgun artık. Biraz dinlenmesi ve toparlanıp kendine gelmesi gerekiyor sanıyorum.
Geliyorlar
Gençlerimiz geliyor... Bir zamanlar hayal bile edemeyeceğimiz dünyanın bir çok köşesindeki turnuvalarda genç kızlarımız ve erkeklerimiz ülkemizi başarıyla temsil edip tecrübe kazanıyor. Final oynuyorlar, şampiyon oluyorlar ve bizleri mutlu ediyorlar. Aslında bizim mutlu olmamızdan ziyade gençlerin, aileleri ve profesyonelce aldıkları destek ve yönlendirmeler sayesinde kendilerini bu spora adamış olmaları önemli. Hepsini ayrı ayrı kutluyorum. Umarım çocuklarımızı "grand slam"lerde başa oynarken görebiliriz.