Hafta ortasında Göztepe düşmanlarının lig tahminine bakıyorum. "Göztepe'nin Konya'da hiç puan şansı yok. Yenilirse de düşer" diyorlardı. Hesaba katmıyorlardı sarı-kırmızılı takımın şanlı tarihinden gelen kariyerini, azmini, her zaman dimdik ayakta kalabildiğini. Ve Tamer Tuna'nın dümene geçtiğini ve neler yapabileceğini...
Tamer hoca elindeki malzemeyle en iyi yemeği pişirmeye çalıştı. Konya'nın üzerine geleceğini düşünerek Jerome'u yedek kulübesinde oturttu, Yasin ve Serdar gibi iki hızlı adamla gol aradı, doğırusu da buydu. Göztepe dün Konya'dan öyle bir altın puan aldı ki galibiyetten aşağı değil. Çünkü Konyalılar nedense Göztepe'ye hırrs yapmış. Tribünlerden yabancı maddeler yağdı, yeşil-beyazlı futbolcular Abdülkadir Bitigen gibi zayıf, kararsız bir adamı görünce her pozisyonda kendini yere attı. Ben Adis Jahoviç'e şaşırdım. Ceza alanında kendini sürekli yatağa atlar gibi yere bıraktı, sonunda yaptığı "tiyatro" ile de VAR odasından penaltıyı aldırdı.
Makedon futbolcu galiba Beşiktaş-F. Bahçe derbisini izlemedi. Gökhan Gönül'ün eski takımına attığı gole sevinmeyişi ne kadar takdirle izlendiyse Jahoviç'in eski takımını yıkmak için yaptığı "numaralar!" o kadar ayıptı, yakışmadı. İyi veya kötü Göztepe'nin ekmeğini yedin, yazıklar olsun.
BETO VARSA SORUN YOK
Bereket Göztepe'nin kalesinde penaltı canavarı Beto var. Kurtardığı birkaç golün yanısıra Skubiç'in penaltısını da harika kurtararak puanı alan kahramandı. 37 yaşındaymış, ben olsam 50 yaşına kadar sözleşme yaparım. Hakem Biti-gen, Göztepe'yi yendirmek için elinden geleni yaptı, her pozisyonda Göztepe aleyhine faul icad etti, Yasin'in tek başına gole giderken ofsayt kararıyla durdurulması da futbol adına işlenmiş bir cinayetti. Göztepe'nin kazandığı puan ligdeki kaderini etkileyecek. Bu takım düşmez. Orta sahada alyanak Castro gibi bir kozu (35 metre gol pası attı), Yasin ve Serdar gibi süper adamları var. Yen Kasımpaşa'yı, bak nerelere çıkacaksın...