Ben bir çiftçi çocuğuyum.
Çocukluğum ve gençliğim tütün, domates, patlıcan tarlalarında, üzüm bağlarında geçti.
Kah tütün kırdım, kah tonlarca domates, patlıcan, üzüm küfelerini sırtımda taşıdım ama hayatımda ilk defa bir tarladan balık hasat ettim.
Nasıl olur demeyin, oluyor işte.
Köylüler eskiden pamuk topladıkları tarlalarda şimdi balık topluyor.
BALIK TARLASI
Muğla'nın Milas İlçesi'nde son yıllarda artan tarla balıkçılığı köylünün geçim kaynağı olmaya başladı. Başta deniz şehri İzmir olmak üzere Ege'nin tamamına satılan levrek ve çipuranın üretildiği tarla balıkçılığının merkezi olmuş Milas.
Yeni Asır ekibi olarak hafta sonunda tarla balıkçılığı açısından önemli bir bölge olan Milas'a yolumuz düştü.
Milas İç Su Ürünleri Yetiştirici ve Üreticileri Birliği Başkanı Muhammet Toğuç ve yönetim kurulu üyeleriyle tarla balıkçılığı üzerine konuştuk.
Türkiye'deki, tarla balıkçılığının % 90'ı Milas'ta gerçekleştiğini dile getiren Toğuç, "İlçede, 140'a yakın toprak havuz işletmesi bulunuyor. Milas bölgesinde, toprak havuzlarda balık yetiştirmek 1985 yılında başladı. Daha sonra bu üretim giderek yaygınlaştı" dedi.
Toğuç, "Bir güç haline gelebilmek için 2007 yılının sonlarına doğru 'Milas İç Su Ürünleri Yetiştirici ve Üreticileri Birliği'ni kurduk. Şu anda 86 üyemiz var. Yavaş yavaş kurumsallaşma aşamasına geliyoruz. Milas'ta bu iş; Ekinambarı, Yaşyer, Savran Avşar Karakemer ve İçme köylerinde yapılıyor. Tarla balıkçılığı ile uğraşan herkesi, birliğimize çağırıyoruz" diye konuştu.
Milas ilçe genelinde bulunan 140 toprak havuz işletmesinde yılda 9 bin ton balık üretildiğini belirten Muhammet Toğuç;
"Ancak gerçekleşen üretim miktarı yıllara göre değişiklik göstermektedir" dedi.
EKSİKLER VE İSTEKLER
Tarla balıkçılığını yeterince tanıtamamaktan dert yanan Toğuç, "Yurt içi fuarlarda, toplumsal bilgilendirme toplantılarında ve TV kanallarında tarla balığının insan beslenmesi için neden önemli olduğunu anlatıyoruz. Önceleri tarla balığına karşı insanlarda bir önyargı vardı. Daha çok deniz balığı tercih ediliyordu. Biz gittiğimiz fuarlarda, katıldığımız etkinliklerde, insanların neden tarla balığı yemeleri gerektiğini anlatıyoruz. Bizim balıklar sadece suni yemle beslenmiyorlar.
Topraktaki milyarlarca canlı varlık ve organizma, aynı zamanda onların doğal beslenmelerini sağlıyor. Denizler, kimyasal ve çevresel atıklarla kirleniyor.
Bu kirlilik, balık yaşamını ve gelişimini olumsuz etkiliyor.
Bizim sularımızda hiçbir şekilde kirlilik olmuyor. Dolayısıyla, balıklarımızın insan sağlığı açısından çok yararlı olduğunu insanlara anlatıyoruz ve onlar da bizi anlıyorlar. Balıklarımız, omega yağları açısından daha zengin. Hatta tarla balığının bazı bölgelerde deniz balığı diye yüksek fiyatla satıldığını bile duyduk" şeklinde konuştu Tanıtım eksiklerinin yanı sıra bölgelerinde bir soğuk hava deposu yapılması gerektiğini dile getiren Toğuç, "Eğer soğuk hava deposu yapılırsa balık üreticileri ürünlerini piyasa değerinin altında satmak zorunda kalmaz" dedi.
Milas İç Su Ürünleri Yetiştirici ve Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Köksal Enginsu ise daha önce devlet tarafından balık üreticilerine teşvik verildiğini, daha sonra uygulamanın kaldırıldığını söyledi. Enginsu, teşvik sisteminin tekrar hayata geçirildiği takdirde tarla balıkçılığı ile uğraşan çiftçilerin rahat bir nefes alacağını dile getirdi.