O gecenin unutulmayan kahramanları tabii ki şehitler ve gazilerdi. Erol Olçok, Abdullah Tayyip Olçok, Halil Kantarcı, Mustafa Canbaz. Onlar, zaten 28 Şubat sürecinde de dik durmuş ve şehadeti o günlerde de arzulamışlardı. Ama aralarında bazı isimler vardı ki, o karanlık gecenin aydınlanmasında sembol oldular...
İşte o kahramanlar ve kısa hikayeleri.
Ömer Halisdemir;
Özel Kuvvetleri ele geçirmeye çalışan komutanı alnından vurarak tüm planı bozdu.
Hande Fırat;
O gece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı canlı yayına bağlayarak, tüm halka mesajın verilmesini sağladı.
Mehmet Köse;
Darbecilerden ele geçirilen tankı kullanan kamyon şoförü. 15 Temmuz'un sembollerinden oldu.
Semra Tutar;
Darbe gecesi Şerife Boz ile birlikte kamyonla meydanlara insan taşıdılar.
Mustafa Zorova:
Kazan'dan Akıncı'daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'na giderek darbecilere direndi ve açılan ateşle yaralandı.
Dr. Mehmet Çelik;
Köprü trafiğinde sıkışıp kalan bir araç içerisindeki kadının doğumunu gerçekleştirdi.
Emin Oğuz Ayanoğlu;
Boğaziçi Köprüsü'ne giderek, abisi Onur Ensar Ayanoğlu'nun şehit olduğu saldırıda yaralandı.
Sabri Ünal;
Darbeci askerlere tek başına karşı durdu. Üzerinden 2 defa tank geçti.
Metin Doğan;
Atatürk Havalimanı'na gelen tankların önüne yatarak, tankların geçisine izin vermedi.
Hicabi Bitik;
Kazan'daki tarlasındaki mahsulünü yakarak uçakların kalkışını engelledi.
Mustafa Özbey;
Malatya'da tankı kullanarak darbecileri püskürttü.
TÜRKİYE TARİHİNDE 'DEMOKRASİ ZAFERİ' OLARAK YER ALACAK
Değerli meslek büyüğüm olan ve şu anda AK Parti Buca İlçe Teşkilatı yönetiminde yer alan gazeteci Necati Bahçeci, TRT Kent Radyo İzmir'de 'İzmir'in Renkleri' programında konuğum oldu. Kendisiyle siyasetçi ve gazeteci gözüyle 15 Temmuz olaylarını konuştuk.
Sayın Bahçeci'nin 15 Temmuz ile görüşlerini de sizlerle paylaşmak istedim. Bahçeci programda bu konuda şunları söyledi: 'Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış olan FETÖ mensupları, emir komuta zincirinin dışına çıkarak 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı saat 21:00 sularında bir askeri darbe girişimi başlattı. 15 Temmuz darbe teşebbüsü Ankara ve İstanbul'da eş zamanlı olarak başlatıldı.
İstanbul'da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri, Atatürk Havalimanı ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü zapt edildi. Ankara'da ise devletin Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gölbaşı Polis Özel Harekat Merkezi gibi stratejik kurumlarına bombalı saldırılar düzenlendi. Her iki şehirde de darbeciler kaçırdıkları F-16'larla alçak uçuşlar gerçekleştirdi.
İstanbul ve Ankara'daki TRT binaları işgal edilerek, kendisini 'Yurtta Sulh Konseyi' olarak tanımlayan darbeci çete üyelerinin hazırladığı bildiri zorla okutuldu.
Metnin içerisinde sokağa çıkma yasağının yanı sıra tüm özel yayın organlarının bu bildiriyi okuması dikte edildi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlık ile birlikte çeşitli belediye binalarına saldırılarda bulunuldu. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne darbeci çete tarafından kaçırılan F-16 uçaklarından bomba atıldı. Ulusal televizyon kanallarından canlı bağlantı ile halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu darbe teşebbüsünün TSK içinde küçük bir azınlığın kalkışması olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan millete, iradesine sahip çıkmak için sokaklarda darbeye direnme çağrısında bulundu ve halk darbe kalkışmasını engellemek için sokaklara çıktı. 15 Temmuz ülke ve toplum tarihimiz açısından bir milat noktasıdır.
15 Temmuz sadece bugünlerde değil, Türkiye tarihinde demokrasi zaferi olarak yer alacaktır."