Türkiye nefesini tutmuş yeni hükümetini bekliyor... Önümüzde iki seçenek var...
Ya AK Parti-CHP...
Ya da AK Parti-MHP hükümeti kurulacak...
Üçüncü yol olarak ise Kasım'da erken seçim görünüyor...
Ankara'daki hava beklenenin aksine bir koalisyon hükümeti kurulacağı yönünde...
Beklenenin aksine diyorum; çünkü koalisyon görüşmeleri izlerken sonunu hiç tahmin edemediğimiz filmlere benzer...
Beklenen, istenen, umut edilenler değil, hiç hesapta olmayan ihtimaller gerçeğe dönüşür.
AK Parti'nin tabanı, milletvekillerinin önemli bir bölümü yeni hükümetin MHP ile kurulmasını istiyor...
Partinin tavanı ise hükümet ortağı olarak CHP'yi düşünüyor...
Esasında Türkiye'nin 'kimin kimle koalisyon yapmayı istediği ya da istemediği' tartışmalarıyla kaybedecek zamanı yok...
Dün terör örgütü KCK yani PKK, 2012 sonunda fiilen başlatılan, 2013 Nevruz'unda ise kamuoyuna duyurulan ateşkesin sona erdiğini duyurdu.
Örgüt Güneydoğu'da baraj, yol vs. yapan müteahhit ve çalışanlara inşaat alanlarını boşaltma çağrısında bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni açıktan tehdit etti...
KCK'nın bu saldırgan tutumu Türkiye'nin terörle mücadelede yeni bir döneme girdiğinin ilk işareti olarak okunmalı...
Ankara zaten bir süredir kendini yeni döneme hazırlıyordu...
Geçtiğimiz günlerde valilere bölgede yol kontrollerine yeniden başlama talimatı gönderildi.
Bölgedeki askeri birlikler ve korucular da olası gelişmelere karşı teyakkuza geçirildi.
Bütün bunların koalisyon görüşmeleri ile ne alakası var demeyin...
Yeni hükümetin hangi partiler arasında kurulacağını belirleyecek dinamiklerden biri terör sorunudur...
Yeni hükümet artık siyasi partilerin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin kırmızı çizgileri dikkate alınarak kurulacaktır.
Hüseyin Mutlu Akpınar, çağrılsaydı Saray'a gider miydi?
Karşıyaka Basketbol takımının Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyareti üzerine çok şey yazıldı, çizildi...
Kimi kulübe maddi destek veren Erdal Acar'a salladı, kimi heyette yer alan AK Partililere...
Ülkenin Cumhurbaşkanı'nın şampiyon takımı ağırlaması neden bu kadar sorun haline getirildi anlamak mümkün değil...
Ama burası İzmir...
Vardır birilerinin bir hesabı muhakkak...
Bu arada yeri gelmişken Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'a bir soru sormak isterim...
Sayın Başkan, o ziyarete davet edilmediğinizi açıkladınız.
Heyette CHP'li İl Başkan Yardımcılarının da olması gerektiğini savundunuz...
Bu konuda size hak veriyorum...
Ancak Beştepe'den şahsınıza ya da partililerinize bir davet gelseydi nasıl Ankara'ya gidecektiniz doğrusu merak ediyorum...
Çünkü görüşmenin gerçekleştiği yer Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı...
Genel Başkanınız defalarca "Kesinlikle oraya gitmem" dedi.
Hatta eski genel başkanınız Deniz Baykal bile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile orada değil, Dışişleri Konutu'nda görüştü... Hal böyleyken "Davet gelseydi ben giderdim" diyebiliyorsanız sizi tebrik ederim...
Cevabınız "Asla gitmezdim" ise bu sitem niye?