Meğer böyle bir olay hiç yaşanmamış...
Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke'ye göre, ortada Aylin Nazlıaka'nın 'asılsız ve gerçek dışı iddiasından' başka bir şey yokmuş...
Gerçi Nazlıaka hala "Bu olay adımın Aylin olması kadar gerçektir" diyor ama...
Kimin umurunda ki...
CHP yönetimi herkesin bu yalana inanmasını istiyor...
Yalnız kurguladıkları oyun planı o kadar amatörce ki; ağızlarını her açtıklarında büyük çamlar deviriyorlar...
"Böyle bir olay gerçekleşmedi" diyen Selin Sayek Böke'ye, 7 Şubat 2016 tarihli Hürriyet gazetesinin 18. sayfasındaki "Genel Başkan o ismi biliyor" başlıklı haberi okumasını öneriyorum...
Tam da PM'nin toplanacağı gün çıkan o haberin kaynağı bizzat CHP lideri Kılıçdaroğlu...
Kendisinden öğreniyoruz ki; TBMM'nde CHP milletvekillerini dinlemek isteyen kötü niyetli kişiler odalara böcek yerleştirmiş...
CHP'li milletvekilleri de manyetik arama yaptırarak o böcekleri bulmuşlar.
Tesadüf bu ya; resmin indirildiği odadaki böcek Atatürk posterinin arkasına yerleştirilmiş!
Bu açıklamasıyla resmin indirildiğini doğrulayan CHP lideri "Evet indirildi ama sor bakalım niye" demeye getiriyor...
Sonra bu senaryoyu güçlendirmek için muhabire ek bir bilgi daha veriyor...
"TBMM'nin demirbaşı olan kocaman çerçeveyi kafanız estiğinde indiremiyorsunuz ya da asamıyorsunuz. Meclis personelinden yardım almanız lazım..."
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına bir nokta koyup "O resmi indirdiği iddia edilen vekil benim" diyen Necati Yılmaz'a geçelim...
Yaklaşık 2 aydır konuşulan bu meseleye birden bire dahil olması yeterince ilginç...
PM'de yaptığı konuşma ve gösterdiği teknik rapor daha da ilginç...
Hadi "O vekil benim" dedin Necati Yılmaz...
Hiç olmazsa odandaki resmin hiç indirilmediğini gösteren teknik raporu ortaya çıkarmasaydın...
Sen o raporla "Bir milletvekilimiz odasındaki böceği çıkarmak için posteri indirdi" diyen Kılıçdaroğlu'nu boşa çıkardın...
Unutmadan hatırlatalım...
Zaten biz unutsak arşiv unutmaz...
Aylin Nazlıaka, skandalın patlak verdiği ilk günlerde, resmi indirenin bir kadın vekil olduğunu açıklamıştı...
CHP yönetimi burada da taktik bir hata yaptı.
"Nazlıaka'nın hedef gösterdiği kişi benim" diyen kadın bir vekil olmalıydı...
Peki bundan sonra ne mi olacak?
Bu skandalın üzeri kolay kolay örtülemez...
Sorunu çözeyim derken bir çuval inciri berbat eden CHP yönetiminin başı bu mevzu nedeniyle daha çok ağrıyacaktır...
Bundan sonraki süreçte Aylin Nazlıaka ve Necati Yılmaz'ı iyi takip etmek lazım...
Yılmaz'ın adeta birilerini korumak için paraşütle mevzuya dahil olması ne kadar ilginç ise; Nazlıka'nın partiden atılma pahasına isim açıklamaması da o kadar ilginçtir...
Nazlıaka'yı susturan da, Yılmaz'ı konuşturan da sanki aynı irade gibi...
Ne dersiniz...