Türkiye, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından muhalefet cephesinde yenilgi faturasının yıkıldığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı başlatılan koltuk mücadelelerine sahne oluyor. Tam 28 Mayıs tarihinden bu yana CHP'de de ortaklarında da gündem bu. Benzer tartışmalar Millet İttifakı'na mensup tüm siyasi partilerde mevcut.
HEP BİR SOĞUK SAVAŞ
Yenilginin nedenleri, propaganda döneminde yapılan stratejik hatalar, liderlerin özeleştirilerinin ardından hemen bir dönüşümle yerel seçime daha sağlam şekilde hazırlanma görüntüsü verilebilecekken kaybedilen seçim değil kaybedilmek istenmeyen koltuklar için soğuk savaş yaşanıyor. Gizli toplantılar, parti büyükleriyle yenilen sözde danışma yemekleri, değişim rüzgarı diye lanse edilmeye çalışılan basit ve düzmece sanal bloklarla uğraşılırken bir bakmışsınız yerel seçim gelip çatmış. Ve CHP hiçbir ilde adayını belirleme aşamasına gelememiş. Hatta muhalefette seçimlere ittifakla girilip girilmeyeceğine bile karar verilememiş.
BENZERLERİNİ GÖRDÜK
Bu ihtimalin cumhurbaşkanlığı adaylığı versiyonunu daha birkaç ay önce yaşadık.
Son ana kadar Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a kimin rakip olacağı tartışılıp durdu. Üstelik tartışmalar adayın resmi olarak duyurulmasıyla da bitmedi. Çünkü bu defa da 'kazanacak aday' diye uyduruk bir kriter tartışması başlatıldı. Bütün muhalefet bloğunu tek çatı altında toplama kararlılığı ve başarısını gösteren Kemal Bey bir anda her nedense kazanacak aday olmayıverdi çünkü. Onun sözüne güvenip asla yan yana durmayacakları siyasi oluşumlara prim veren muhalefet liderleri günlerce Kılıçdaroğlu'nun adaylığını tabanlarına kabul ettiremedikleri gibi içlerine dahi sindiremedi. Tüm kriter ve beklentileri karşılayan binlerce aday vardı da Kemal Bey ısrarla kendini dayattı görüntüsü verildi.
Altılı Masa'nın mimarı sıradan bir iş yapmış gibi küçümsendi. Bir yandan vatandaşta beklenti yükseltilirken bir yandan da güçlü lider görüntüsü yaratılmasına mani oldu muhalefet içindeki bazı siyasi odaklar. Hal böyle olunca da güven vermeyen bir lider adayı ortaya çıktı ki bu da oy kazandırmadığı gibi bir seçim daha kaybettirdi. Şimdi ise değişim dönüşüm diye seslerini yükseltenler o zaman zoraki yanında durdukları Kemal Bey'i istenmeyen adam ilan ediyorlar maalesef.
MUSTAFA SARIGÜL ETKİSİ
Önceki gün gazetemizde CHP Milletvekili Mustafa Sarıgül'ün partideki değişim tartışmalarıyla ilgili görüşlerine yer verdik. Sarıgül gibi tecrübeli siyasetçiler ağızlarından çıkan her lafın sandık vatandaşın önüne konulduğunda yaratacağı etkiyi hesap edebilen kişilerdir. Ayrıca Sarıgül, adaylık kavgasına tutuşanlara karşı Kılıçdaroğlu'nun yanında durarak CHP liderine kendisiyle ilgili ne kadar doğru bir karar verdiğini ispatlamıştır.
Bugün bitmez tükenmez bir hırsla değişim diye bağıranlar ile benzer hırslarla koltuğuna yapışanlar seçim sandığı konulduğunda yine birlikte sandığa gömülmeye mahkum olurlar. Zaman çok hızlı ilerliyor. Yerel seçim gelip çattığında özellikle CHP için tarihin tekerrürden ibaret olduğuna şahit olursak artık en azından şaşırmamak gerekiyor.