İzmir 2 gün boyunca resmen kabusu yaşadı. Sabah işlerine gitmek için evlerinden çıkanlar metro ve tramvaydaki grev nedeniyle yollarda kaldı.
Gecenin bir saatinde ilan edilen grev kararı kimseye doğru dürüst duyurulamadı.
Üstüne üstlük geceden sabaha kadar vatandaşı gidecekleri yere ulaştıracak alternatifler ve ulaşımda çeşitliliği sağlayacak ek önlemler de alınamadı.
Otobüs ek seferleri dışında İZBAN'da, vapurda ek sefer yapılmadı. Hatta buna gerek bile duyulmadı. Dolayısıyla millet yollarda perişan oldu.
Peki neden?
KAYBETME DERDİ YOK
Bu sorunun cevabı çok net. Çünkü bu şehrin yerel yönetiminin önümüzdeki mahalli idare seçimlerini kaybetme gibi bir derdi, kaygısı yok. Neden olsun ki! Nasıl olsa onlara göre, bu şehirde yaşayanların eli CHP dışında bir partiye oy vermeye gitmez. Bu şehirde AK Parti karşıtlığı iş yapar. İzmirliler 21 yıldır yaşam tarzına müdahale gibi saçma sapan nedenlerle oy tercihlerini iktidarın karşısında kim varsa ondan yana kullanır.
Hep söylenir ya boş koltuk bile aday olsa seçilir diye işte o hesap... O nedenle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de CHP'li birçok ilçe belediyesinin de yukarıda saydığım gerekçelerden dolayı içleri rahat. Çok çalışmaya, kentlerin makus talihlerini değiştirecek köklü icraatlara girişmeye hiç gerek yok. Başta İzmir olmak üzere bütün kıyı kentlerinin, gözde turizm merkezlerinin hali ortada. Yaz boyunca sinekten, fosseptikten, delik deşik yollardan, güzelim denizlerimize akan kanalizasyon atıklarından dert yanıp durduk. Yazın en sıcak günlerinde turist akını altında susuz ve elektriksiz kalmak da cabası. Hadi turist iki gün kalıp gidecek bütün yaz o çileyi çeken yerleşik halk ne yapsın...
Geldik mi yine aynı noktaya...
TERCİHLERİN SONUCU
Son iki gündür yaşadıklarımız bu şehirde yaşayanların tercihlerinin bir sonucu.
Yerel seçimlere genel politikanın bakış açısıyla gitmenin getirdiği nokta bu işte. İsimlere değil de partilere daha doğrusu fanatizme hizmet etmek kente bakışa böyle yansıyor işte. Yerel yönetimleri tembelliğe itiyor, çözüm üretme becerisini geliştirmesine engel oluyor. Hatta bu konuda düşünmeye bile gerek duymuyor.
Tunç Soyer de çıkıp son derece rahat bir şekilde, "Üzgünüm olmadı" diyebiliyor. Çünkü kaybedeceği bir şey yok. Partisi iktidar savaşlarından kafasını kaldırıp da yaklaşan yerel seçimleri hatırlarsa o zaman yeniden aday olabilmek için birkaç entrika çevirmesi yeterli olur.
Nasılsa Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunu yerel seçime kadar koruyacak. E Soyer de Kemal Bey'in prenslerinden biri. Türkiye'yi İzmir gibi yönetme iddiasıyla oy isteyen Kılıçdaroğlu gibi bir lideri varken İzmirlinin düştüğü hali neden düşünsün ki! İzmirli de 2-3 gün başının çaresine bakıversin artık. Nasılsa sandık gelene kadar çektikleri çileyi unutup yine oy tercihlerini Soyer'den yana kullanırlar.