16 Nisan Halk Oylaması'ndan çıkan sonucun ardından, PKK ve FETÖ mağdurları devletten daha etkin mücadele bekliyor.
Özgür Çakmak'ın halk oylaması öncesinde "Evet" için nasıl çalıştığını bizzat gözlemledim.
Kendisine "Neden evet için çalışıyorsun?" diye sorduğumda "Ülkemiz Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyada daha güçlü bir hale gelecek" dedi.
Özgür Çakmak kardeşim, işi gereği Avrupa ve dünyanın nabzını iyi tutan bir isim olduğu için onun görüşü benim için çok önemli.
Bana birisi "Gerçek FETÖ mağduru bir işadamı gösterir misin?" dese ben hiç tereddüt etmeden Bilsa Yazılım AŞ'nin sahibi Özgür Çakmak'ı gösteririm
NELER YAŞADI?
FETÖ soruşturması kapsamında savcı Mehmet Tamöz'e ifade veren Bilsa Yazılım A.Ş.'nin sahibi Özgür Çakmak, 10 sayfalık ifadesinde özetle şunları kaydetti:
1992 yılından itibaren okul aile birlikleri aracılığı ile okullara program satmaya başladım.
1997 yılında Sızıntı dergisinden aradığını söyleyen bir yetkili şirketime talip olduklarını, görüşmek istediklerini beyan etti. Sırf gitsinler diye şirketin değerinin 20 trilyon olduğunu söyledim.
"Anlaşabiliriz" dediler. Ben bu kişilerin program kalitesi değil de öğrenci, öğretmen ve velilerin özlük bilgilerinin peşinde olduklarını anlayınca tekliflere kapalı olduğumuzu ve şirketi satmaktan vazgeçtiğimizi söyledim. Çok sinirlendiler.
Benim şirketimi satın alamayınca, 2002 yılında Kaynak Holding'e bağlı Venero Bilişim Ltd isimli şirketi kurdular. Bu firma vasıtası ile okullara program satarak bilgilere ulaşmak istediklerini anladım. MEB'de görevli bazı FETÖ'cü üst düzey yöneticiler aracılığı ve baskıları ile okullara satmaya başladılar.
Bu kişiler bilgilere ulaşmak adına MEB'de görevli bazı bürokratların yardımıyla Venero isimli bu programı okullara bedava dağıttılar. Sadece Yenimahalle ilçesinde 130 okulda bu programın kullanılmasının sağlandığını biliyorum. 2004 yılında "karnem.net", "okulsis.net" programlarını geliştirdik ve tüm okullarda kullanılmasını konusunda MEB ile anlaştık. Ancak FETÖ'cü yönetici bizden kaynak kodlarını da vermemizi istedi.
Sakıncalı olduğunu söyleyip vermek istemedik. Tutuklanma tehditleri gelmeye başlayınca vermek zorunda kaldık.
Bu işlere bakan MEB'deki FETÖ'cü yöneticiler, özlük bilgelerinin bakanlıkta merkezde olmasını istediler. Bizim programımızda özlük bilgileri sadece okullarda bulunmaktaydı. Sadece istatistik bilgilerin merkeze gönderilmesi sağlanıyordu. Bizim programın kaynak kodları değiştirilip özlük bilgilerinin bir merkezde toplanması sağlanarak e-okul ismi ile yeni bir program yaratılmış gibi okullarda kullanıldı. Bu program FETÖ'nün MEB içerisindeki etkinliğinin artırılmasında ve öğrenci araştırmalarında etkin şekilde kullanılmıştır ve halen bu program aktiftir.
Bu havuzdan toplanan bilgilerle IQ'su yüksek ve başarılı öğrencilerin tüm bilgileri belirlenip örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda kullanılıyordu.
Yine bu bilgilerden hareketle bazı öğrenciler askeri okullara, bazıları tıp, hukuk, maliye vs. istediği fakültelere gönderiliyor.
O dönemlerde hakkımızı aramak için davalar açtık, ancak hiçbirisini kazanamadık.
Bu süreçte maliye, SGK kurumu sürekli ceza kesti. 2006 yılında maliye merkez büromuzda inceleme yaptı. Bilahare Rekabet Kurumu incelemeler yaptı. Maliye müfettişleri KDV'den muaf olarak bildiğimiz imam hatip okullarına kestiğimiz faturalardan KDV alınmadı diye 2 trilyona yakın usulsüz cezalar kestiler."