• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Audrey Tautou, Chanel'in reklamında İstanbul'da

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.10.2009, 00:00
Geçen köşemde New York seyahatimin en güzel anılarımdan bir olan Hamlet'ten bahsetmiştim.
Tabii ki yine Brodway gelecek ama bugün, bu seyahatin en büyük sebebi ve en sevdiğim arkadaşım Ahu'nun (Aysal) Manhattan'da aldığı evi kutlamamız olduğu için ondan bahsedeceğim.
Uçaktan inince hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım. Yolcuları 2'ye böldüler. Amerikan pasaportlu, 'greencard'ı olanlar ve yabancılar. Bir de salona geçtik ki her zaman kalabalık olan pasaport kontrolü mahşer yerine dönmüştü. Tüm yabancı yolcular kuyruktaydı, bir buçuk saatte geçtik kontrolü.
Ahu'nun yolladığı oldukça sempatik biri olan Ahmet, arabasıyla karşıladı beni. Ahmet, uzun yıllardır Amerika'da... Türkiye'deyken Beşiktaş oyuncusuydu. Bol, bol İzmirden ve New York'tan konuştuk. Meşhur köprüleri geçtik ve Manhattan... Özlemişim. Neyi mi? Kalabalığını, köşelerdeki 'hot dog'cularını, Meddison'da yürümeyi ve Soho'yu... Soho, daha da güzel olmuş. Hele bilenler bilir, geceleri yıkılıyor. Ahu'nun nefis manzaralı evinde çaylarımızı içtik. Uçakta bilmece çözdüğüm, film seyrettiğim için hiç uyumam. Jetlag falan olmuyorum ama yine de her şeyin tedbirini alan Ahum, uykum gelir düşüncesiyle erken saatte evine yakın İtalyan restoranına yer ayırtmış.
Nefis bir yemek yedik. Ertesi gün harika bir kahvaltı, özlediğim eski dostlarla hasret giderme ve yine bilenler bilir Bill Bouqouet'de nefis bir öğlen yemeği. Herkes kapıda sıra bekliyor. Sokakta içki yasak olduğu için sadece sohbet edebiliyorsunuz. Muhteşem salataları ve rakip tanımayan filetsisini gidenler mutlaka denesin. Yemek çıkışı eski dostum Şule ile Maddison'da güzel bir kuaför salonuna geçtik. İftahar ettim. Harika bir dekor, çok kaliteli müşteri kitlesi. Sahibi Mete adında gencecik bir Türk, tebrik ediyorum... Orada biraz oyalandıktan sonra meşhur turuma başladım... Hergün 71. Cadde, 1. bloktan, 44. Cadde 9. blok yani Brodway'e gider gelirim. Bilirsiniz ciddi bir mesafe ama etrafa bakmaktan uzaklığı fark bile etmiyorum. Her hafta 'Central Park'ın önünde biten Maratonu seyredip, 'Apple'ın meşhur cam girişli mağzasına uğrayıp 5. Cadde'deki renkli dükkanları gezme fırsatına sahipsiniz. Ben ara caddelerini de seviyorum, hele meşhur "Macy's"in çevresine bayılıyorum. Dükkan, sokak boyutu bir blok üzerine konulmuş, 8 katlı, kadın, erkek, çocuk, ev ihtiyaçları dahil hepsi var.
Amerikalıysanız da, yabancıysanız da indirim kartları herkesa veriliyor. Aklıma gelmişken Amerika'da hakiki Amerikalı görmek şans eseri oluyor.. Herkes Hintli, Çinli, Arap vs... New York'u bilen herkes kaliteli mal satan 'Saks 5th Av'i iyi bilir. 5. Cadde'nin üzerinde olan bu dev yapıtın vitrinlerine bayılırım. Ama bu kez daha çok ilgimi çekti. 'Chanel 5' parfumü için özel dekor yapmışlar. Nefis siyahlı, beyazlı bavullara bir vagon havası vermişler. Her vitrinde ekranlar var... Ne göreyim!!!! Fransızların ünlü yıldızı Audrey Tautou, (Coco before Chanel de oynuyor) bir gençle tanışıyor ve peşinden gidiyor. Nereye biliyor musunuz? Haydarpaşa garı, Eminönü balıkçısı... Yani İstanbul'a... Her 10 dakikada bir dönüyor bu film ve bütün New York seyrediyor... Gözlerim yaşardı görünce ve bunu size aktarmak istedim..
Abuk subuk haberler vereceğimize (sanatçılarımızın yerlerde sürüklenişini, çok değerli tiyatrocuların ayağının takılıp düşmesini, hiç kimseyi ilgilendirmeyecek sanatçıların klüplerden kimlerle çıktığınıyazacaklarına) böyle gururumuzu yükseltecek olayları gündeme getirseler daha iyi olmaz mı?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA