• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

New York caddeleri gece gündüz keyifli

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.06.2012, 00:00
New York'un en iyi taraflarından biri bol bol yürüyebilmek... Günün ve gecenin her saatinde açık olan eczane, marketlerden meyvenizi, yoğurdunuzu, krakerinizi alıp yürüşe devam etmek büyük keyif

Her New York gezim gibi bu seyahatim de çok iyi geçti, hatta en iyilerinden diyebilirim. Artık olağanın üstünde diye mi bilmem ama, başta alışveriş hiç bir turistik etki beni alıkoymadı rutin gezmelerden. Bol bol yürüdüm, bol bol NY'u sindire sindire tattım. Tabii ki alışveriş merkezlerindeki yenilikleri atlamadan. 3. Avenue'deki meşhur Bloomingdales'in vitrin yanlarında çoğu gözlük markaları yepyeni bir uygulama yapmışlar. Yeni modellerini sergiliyorlar ve hemen yanıbaşında bulunan aynaya bakıyorsunuz, hangi gözlüğü beğendiyseniz işaretliyorsunuz. Aynada o gözlük takılı halde size sunuluyor. Tabii ki bu uygulama çok ilgi görüyor ve içerideki kalabalığa karışmadan yeni gözlüğünüzü seçiyorsunuz.

AHU'NUN LEZİZ MUTFAĞI

Yine NY'un vazgeçilmez alışveriş merkezlerinden Saks Fifth Avenue yenilediği markalar dışında erkek bölümünün orta yerinde erkek kuaforü açtı. Tesadüf, açılış saatinde oradaydık Ece ile. Her olayı o kadar güzel takdim ediyorlar ki bu ülkede... Renkli simalar, içki ve minik aperitif yiyecek sunumları, DJ performansı o kadar başarılı ki kendinizi çok mühim bir partide sanıyorsunuz. Tabii ki bu büyülü sahnelere Ece ile kendimizi kaptırdığımız için trafiğin yoğun saatine kaldık. Aslında hep yürüyerek yaptığım ev yolunu bu kalabalık durumda bir misli uzun sürede yapabildik. Eve vardığımızda Ahu'mun hazırladığı muhteşem balık ziyafeti sürprizi ile karşılaştık. Bu arada Ahu'mun tanıdığım ödüllü birçok aşçının üzerinde başarılı bir mutfağı olduğunu yazmak geldi içimden. Aşçılar genellikle Fransız, füzyon, Türk, Hint vs. mutfakları ile ünlenirler. Ahu'm balığından, tatlısına, böreğinden, kuzu kapamasına kadar her alana dağılmiş çok ama çok lezzetli bir ele sahip. Hele hele oralardaki malzeme imkanları ile uçurdu bizi.

ORGANİK ÜRÜNLER
Genelde yenilenler içilenler mümkün olduğu kadar organik ağırlıklı olan buralarda, organik deyip olmayanlar da araya karışıyordur belki ama bazı yerler var ki buna pek fırsat vermiyorlar. Mesela geçen NY yazılarımdan birinde yazdığım çok sevdiğim arkadaşım Aliye'nin (Simavi) beni gitmeye alıştırdığı her yemeği, tatlısı ile organik 'candle' zinciri harika. Bir de 8. Avenue'nün 54. Cadde köşesinde 'Westerly' tabi ürünler marketi var ki, mutlak uğramanızı tavsiye ederim. NY'ta daha birçok yeri olan bu market zincirinin bu mağazası bana daha gidilmesi kolay geliyor. Hani buradan Colombus Circle, Central Park'a giderken veya dönerken yakın bir geçiş oluyor. Tüm sebzeler, meyveler, yoğurt, reçeller, hazır yemekler, tatlılar organik. Bunlar yetmiyormuş gibi bir vitamin, ilaç bölümü var ki anlatması zor. Kalifiye elemanları sizi her ürün hakkında bilgi veriyor. Hepsi de organik ürünler, hakiki... Mutlak uğrayın derim. Bu arada Colombus Circle'a uğrarsanız hani Rockfellar'da, Downtown'da daha birçok merkezde olan 'Bouchon Bakery'ye uğramadan geçmeyin. Hiçbir zaman rezerve kabul etmeyen bu mekanda her şey leziz ama macaron ve croissant (kruasan) yıkılıyor. Böyle zengin çeşit ve hafifini yemedim desem...

RICKY MARTIN, 'CHE' OLURSA
Biraz da Broadway'e geçelim... Bu kez doydum tiyatroya, (çok oyuna gittim, ama nasıl meyveli yoğurta doyamıyorsam gosterilere de asla) 'Savaş Atı'ndan sonra sıra 'Evita'da idi. Evet ünlü 'Evita'. Türkiye'de, İngiltere'de oyununu, Madonna'dan filmini seyrettiğim, gençlik yıllarımda devamlı dinleyip, ezberimde olan Petula Clark'ın ünlü şarkısı 'Don't cry for me Argentina'yı tekrar ve tekrar dinlemek, çok iyi bildiğim sahnelerini tekrardan yaşamak için 'Evita' müzikalinin gündüz perfonmasına gittik Ahu'mla. Artık o tıklım tıklım dolu salonlar beni şaşırtmıyor, ne ise alıştım. Oyunu başından sonuna kadar götüren, hemen hemen her sahnesinde bulunan 'Che' rolündeki Ricky Martin tabii ki epey alkış alıyor. Bildiğimiz şarkıları söyleye söyleye daha önce rezervasyon yaptığımız restoran-bar konseptinin en yenisi ve hemen hemen en iyisi 'Casa Lever'e doğru yol aldık Ahu'mla. Orada bize Şule ile Ece de katıldı. Park Avenue üzerinde açık havada nefis bir barı var, içerideki restoranı da nefis dekoru ile şimdiden NY'un top'ları arasında. Menüsü de harika. Mesul müdürü genç, çok kibar, tecrübeli bir Türk. Adil Avunduk... Epey ilgiendi bizlerle, tabii ki sizlere de tavsiye ettiğim mekanlardan biri olduğunu belirtmek isterim. Gece eve dönüşümüz muhteşemdi. Vitrinler, caddeler, hafif yağmur, pozitif enerji ile birleşince yolu uzattık inanın. NY'un en iyi taraflarindan biri bol bol yürüyebilmeniz, günün ve gecenin her saatinde. Hani geç saatte bile sabaha kadar açık olan eczane, marketlerden meyvenizi, yoğurdunuzu, krakerinizi vs alın yürüşünüzü devam ettirin.
Yemek demişken bu defa her zaman 6. Avenue'de önünden geçerken uğramak istediğim kocaman şık tipik NY dekoru ile bezenmiş bir restorana gittim. Bir kaç tane daha olan Del Frisco's gidilmeye değer restoranlardan biri. Bilirsiniz hep güzeli sunmayı severim, diğerlerini es...

EMPIRE STATE'TEKİ THY

Bu arada "O kadar iyi geçen bir tatil uzatılmaz mı?" dediler hiç kapris yapmadım. Hemen NY'un en yüksek binalarından ünlü Empire State Building'e 75. kata firladım. Türk Havayolları... Belki dünyada en sağlam ve şık (tabii manzarayı size bırakıyorum) hava yolları ofisine geçiverdim. Tüm ekip hatırladı beni kapılarda karşıladılar. Amerikan müdürleri Mr. Richard Grimaldi ise hemen geçen seyahatte beraber uğradığımız Fatih Ürek'in nerede olduğunu, mutlak gelmesi gerektiğini, orayı neşelendirdiğini, ekibin onu unutmadığını soyleyince Fatih arandı... Ne sohbet, ne sohbet... Oralara gelmişken hemen karşı kaldırıma geçildi veee en sevdiğim dükkana gidildi. Tek geçerim, burayı. Desigual, inanın her tişörtünü, kazağını, gömleğini her modelini giyerim. Hepsi asimetrik, renk cümbüşü... Hele 'cirque de soleil' için öyle yeni tişörtler hazırlamış ki dört döndüm oralarda. Bir de yeni çocuk koleksiyonu var ki, mutlak almam lazımdı bir şeyler. Hemen Zeynep'ime bir elbise... İşte bu anlarda torun isterim.
Madison'a döndüğümüzde son ayların enlerinden Tory Burch'a geçtik. 3 katlı çok sevimli mağazanın müdürlerinden Rose Thorn bizimle çok ilgilendi. Ve ilk defa sizler için dükkan içinde resim çektirmeyi onayladı. Yeni koleksiyonu muhteşem Tory Burch'un. Ama mağaza dekoruna uçtum bu arada.
NY'un bilirsiniz özelliklerinden biri daha alışverişlerde tanıdıklarla karşılaşmak ve alışverişlere ya beraber devam etmek ya da biraz sonra belli bir kafede veya restoranda buluşmak. Veya aksama yemek programı yapmak. Biz de onu yaptık dünya güzeli Ürdünlü prensesimizle...

Yarın: Ürdünlü prensesle New York turu...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI