• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Oscar töreninin ardından

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.02.2015, 00:00
Şık, medeni, rengarenk, müzik dolu, sanat dolu, insanlık dolu, güzellik dolu, kültür dolu muhteşem bir Oscar töreni daha geçti...

Bu yıl da kendimi bildiğimden beri her sene başından sonunda nefesimi tutarak izlediğim 'Oscar' törenini aynı şekilde tek nefeste izledim. Bir farkla bizim saatle gece 2'lerde başlayan tören bu yıl NY'ta izlediğim için gece 12'ye doğru bitti. Uykumla savaşmadan izledim. Bu yıl diğer yıllara nazaran çok sayıda iyi filim yarıştı. Ciddi bir rekabetti. Hepsini seyrettiğim için yarışmaya jüri ve izleyici olarak iyi bir katılımcı oldum.
Her zamanki gibi bir iki yanlış tahminle sonucu bilebildim. Bir de bizim moda üstadlarını dinlemediğim çok daha iyi oldu. Yıllarca modanın içinde idim. Hatta 11 sene terzi atelyemde başarılı yıllar geçirdim epey iyi müşteri kitlem ile.
Bu alemdeki azmi ve de kararları anlayamadım gitti. Hangi modeli neye göre değerlendirdiklerini bir türlü anlayamadım. Neyse o tenkitleri dinlemeden kendin seyretmen çok güzelmiş bu kanıya vardım. Herkesin şıklığı kendine. Ve de pek de şıklardı. Tabii ki dünyan starlarının bazıları uç çılgınlıklar yapma hakkına sahiptirler.
LADY GAGA ŞAŞIRTTI
Neyse gelelim yılda bir yapılan bu 87. törene. 1 saati aşkın süreyle şıkır şıkır dev salonu dolduran sanatçıların teker teker gelmeleriyle başlayan dev geceye. Sahne bu kez daha da iyi tasarlanmış gibi geldi. Tüm şovların bence en önüne çıkan zekası ve sıkı çalışmaları ile genç yaşına rağmen çoğu şov yıldızının önüne geçen Lady Gaga idi. 50 yıl önce çekilen bir sanat şaheseri, defalarca izlediğim 'Sound of Music'in en sevilen 3 parçasını ondan hiç beklenmeyecek o devre uyacak gelinlik gibi salonu ve geceyi rahatsız etmeyecek bir kostüm ve dekorla tarzının çok dışında bir yorumla binlerce kişiden en iyi puanı aldı.
Bu günlerde büyük atılımlar yapan Lady Gaga, Haziran ayında Frank Sinatra, Dean Martin döneminin efsane starı Tony Benett ile birlikte konserler verecek. Bu konser dizisinin fragmanı olarak Golden Globe yarışmasında bir gösteri de yaptı ikili. Bu ara şunu da eklemek isterim. Haziran şov dizisinin NY ayağı (3 konser) biletleri tükendi, 1 tane daha eklendi, onunkiler de tükendi. Her zamanki gibi yeniler eskilerle beraber olunca bilmem neden (!!!!!) çok ilgi görüyor.
Geceye damga vuran bir konuşma da yardımcı kadın oyuncu dalında (Altın Küre'de de aynı ödülü alan) Patricia Arquette'in annelerin kutsallığı için yaptığı konuşma oldu. Hatta Meryl Streep'ten büyük bir tezahürat aldı.
Altın Küre'den sonra Oscar'ı da kazanması olay oldu Julianne Moore'un "Oscar kazanınca kazanan kişinin yaşamı 5 sene uzarmış" deyip "Benim eşim benden küçük ihtiyacım vardı" diye espri yapması gecenin en neşeli anlarından biri oldu.
Gece süperdi ve de çoğu 'Oscar' töreninde bile olmayan fazla şık sadelik vardı. Sonuçlar da büyük bir kısmı beklenendi. Baş erkek oyuncu dalında Eddie Redmayne, yardımcı erkek dalında J.K. Simmons bekleniyordu. Diğer ödüller sanki filimlere bölünmüşlerdi. 'The İmitation Game'in genç yazarı Graham Moore'un heyecanlı konuşması görülmeye değerdi.
EN BÜYÜK SÜRPRİZ
Ama büyük bir sürpriz oldu çoğu Oscar izleyenine belki, süper bir eser olan 'Budapest Hotel'in birçok dalda ödül alması. Tüm filimler arasında aylar evvel (daha Oscar adaylığı bile yoktu) bu filmi seyrettiğimde buradaki tüm arkadaşlarıma 'görün bu filim çok ödül alır demiştim.' Yaaaa Octavia Spencer kutuya sahip çıktı. Gecenin esprilerinden'en iyi filimin zarfının kilitli olduğu çantanın Oscarlı sempatik sanatçı Octavia Spencer'in bakışlarıyla koruduğu kutudaki çantaya sahip çıkması idi.
Sonuç olarak, şık, medeni, rengarenk, müzik dolu, sanat dolu, insanlık dolu, güzellik dolu, kültür dolu muhteşem bir Oscar töreni daha geçti. Hani beğenmeyenler, tenkit yapabilenler varsa daha iyisi diyemem de benzerini hazırlasınlar derim.

Hellen Mirren'dan The Audience
Hatırlarsanız 2007'de 'the Queen' rolü ile canlandırdığı İngiltere kraliçesi rolü ile Hellen Mirren, Oscar heykeline layık görülmüştü. 2013'te Londra'da yıllar sonra 'The Audience'de yine İngiltere Kraliçesi rolü ile tiyatroda gösterdi sanatını. Geçtiğimiz hafta da NY Broadway'da başladı bu muhteşem oyun. Halen devam eden 60 yılını dolduran kraliçelik geçmişinde Churchill, Eden, Wilson, Callagan, Thatcher, Major, Blair, Brown ve Cameron'un başkanlıklarındaki dönemlerde başlarında oldu. İşte bu muhteşem gösteri dekor, kostüm, ışık efektleri ile hiç abartılmadan ama inanılmaz doğal ve aslına uyan sahne oyunları ile sunuluyor. Hellen Mirren kusursuz ve de ölçü dışı iyi. Gençlik hatta çocukluk yıllarını bu günle karıştırıp tüm başkanları ile 'audience' dediği 60 yıldır değişmeyen ünlü salondaki başbaşa toplantılarından yola çıkarak başlayan nefis oyun nasıl bitti bilemedik. Tadı damağımızda kaldı. 'Cleopatra', 'Macbeth', 'Phedre' ve daha bir çok oyunda oynamış, tiyatro ile sanat hayatına atılmış sanatçının annesi İngiliz babası Rus. Çok sayıda TV filmi ve dizisi dışında çok sayıda sinema filmine başarı ile imzasını atmış. Bu çok değerli sanatçıyı seyredebilme şansına sahip olduğum için şükrediyorum. Mutlak ama mutlak izlenmesi lazım 'The Audience'ın. Bu günlerde Londra'daki oyunda Hellen Mirren'in yerinde Kristin Scott Thomas oynuyor. Londra'da da NY'ta da oyunu Stephen Daldry yönetti. Oyunun yazarı Peter Morgan.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA