"Çakralarımız düzenli olarak enerji gönderir ve alırlar bunun sebebi doğaları gereği bilinç sahibi olmalarıdır, aynı zamanda gündelik hayatımızı ve edindiğimiz deneyimleri etkileyen inançlarımız veya o an ki hislerimiz gibi bilgileri depo ederler. Çakralarımızı iyileştirmeye ve dengelemeye başladığımızda bunun yansımasını arkadaşlarımızla, işimizde, ailemizle ve partnerlerimizde olan ilişkilerimizdeki düzelmelerde ve yakınlaşmalarda gözlemleyebiliriz" diyen Kozmik Bilim Yaşam Akademisi Kurucusu ve Tantra Eğitmeni Resul Arslan, çakralarımızı yorumlamaya ve anlamaya başladığımızda bizi daha tatmin edici bir yaşamdan ve ilişkilerden alıkoyan engellerden ve davranışlardan da uzaklaşmaya başlayacağımızı söylüyor. -Çakra nedir?
Çakralar narin ve hassas vücutlarımızdaki enerji merkezlerimizdir. Bunlar aynı zamanda aydınlanma yolunda bize rehberlik eden kadim bir ruhani düsturun faal bilinç merkezleridir.
Sanskritçe'de "çark" ya da "anafor" manasına gelen çakra, vücutlarımıza sağlık ve hayat veren enerjinin dolaşımını sağlayan, organlarımızı ve salgı bezlerimizi, vücudumuzun diğer kısımlarına bu enerji ile bağlayan noktalardır.
-Çakraların tıkanması ne demek?
Eğer bu merkezlerden herhangi biri çark etmeyi keser, bloke olur ya da akışı durursa; fiziksel, zihinsel ve duygusal rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Buna ek olarak eğer bir kişi hasta ise bunun kaynağı 7 çakranın birindeki fonksiyon bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Çakra eski denge düzenine yeniden döndürüldüğünde, hastalık ortadan kalkacak ve sağlığa yeniden kavuşulacaktır.
-Buna ne sebep olur?
Olumsuz düşünceler ve duygular çakralarımızın bloke olmasına ya da enerji açısından sıkıntı çekmesine yol açarak fiziksel, zihinsel ve duygusal rahatsızlıklara yol açabilirler.
7 temel çakra vardır:
Mulahara-Kök Çakra
İlk çakra Mulahara ya da kök olarak bilinir. Bu çakranın rengi kırmızıdır ve kuyruk sokumumuzda bulunur. Temel görevi enerjimizin devamlılığı ve korunmasıdır. Bu çakranın elementi toprakla ilişkilidir ve şekli dört yapraklı bir kare biçimindedir. Bu çakra dengelendiğinde hissedilen pozitif durumlar; kendinden tatmin, sorumluluk, güven, azim ve kariyer, aile ile ilişkiler içinde tadılan güvendir. Bu merkez ayrıca aile, din ve kültüre yönelik tutum ve davranışlarımızı birer bariyer olarak depolar, ne kadar çok bariyer ortadan kaldırılırsa o kadar çok enerji açığa çıkmaktadır. Bu çakra bloke olduğunda ya da dengesini yitirdiğinde hissedebileceğimiz olumsuzluklar; bencillik, korku, tembellik ve aşırı şehvettir. Yukarıda da belirtildiği gibi çakra aynı zamanda bedensel sağlığımızla da ilişkilidir, bu merkez böbreklerimizin, idrar sistemimizin, adrenalin bezlerimizin, kolonlarımızın, rektumun, kemiklerimizin ve kuyruk sokumumuzun sağlığının korunmasında yardımcıdır. Eğer bloke edilirse prostat, kemik hastalıkları, yüksek kan basıncı ya da anemi ortaya çıkabilir.
Kutsal Merkez
İkinci çakra Svadhistana ya da kutsal merkez olarak bilinir. Bu çakranın rengi turuncudur ve genital bölgenin biraz yukarısında yer alır. Bu çakra temelde üreme ve cinselliğimizle ilişkilidir, elementi sudur ve şekli altı yapraklı bir piramit biçimindedir. Bu çakra dengede iken ortaya çıkabilecek pozitif etkenler haz, eğlence ve berekettir. Hayattan fiziksel olarak zevk alma yetimizi arttırırken, iyi bir hayatı hak ettiğimiz hissini aşılar. Tutkularımızın, yaratıcılığımızın, iyileşme yeteneğimizin, canlılığımızın ve bedensel farkındalığımızın merkezidir. Bu merkezin bloke olmasından doğabilecek olumsuz etkiler; seks bağımlılığı, aşırı duygusallık, hırçınlık, zayıflık, depresyon, baskıcılık ve hayata karşı düşmanlıktır. Yumurtalıkların, üreme organlarının, karnın ve alt karnın sıhhatinden sorumludur. Bloke edilir ya da dengesizleşirse vücut prostat, alt sırt bölgesinde ağrı, kan ve lenf bozuklukları, deri hastalıkları, iktidarsızlık, ağır regl sancıları ve zührevi hastalıklar gözlemlenebilir.
Güneş Ağı Merkezi
Üçüncü çakra güneş ağı merkezi veya Manipura olarak bilinir. Bu çakranın rengi sarıdır ve midenin üzerinde yer almaktadır. Duygularla ilişkilidir, elementi ateştir ve 10 yapraklı bir üçgen şeklindedir. Dengedeyken açığa çıkabilecek pozitif etkiler; güven, cesaret, tutku ve yaratıcılıktır. Buna ek olarak kişi diğerlerine karşı hassas olur, sempatiyle yaklaşır ve duygusal açıdan dengelidir. Bu çakranın dengesizleşmesi ya da engellenmesi sonucunda açığa çıkabilecek olumsuz etkiler; korku, hiddet, uyku bozukluğu, kabuslar, üşüme, kendini küçük görme, güç ve paraya takıntılı olmaktır. Ayrıca vücudumuzun maddeleri ayrıştırmasını, karaciğeri, pankreası, karın boşluğunu, otonom sinir sistemini ve dalağı düzenler. Bu merkez bloke olursa mide problemleri, sindirim sıkıntısı ve kilo problemleri gözlenebilir.
Kalp Çakrası
Dördüncü çakra kalp çakrası ya da Anahata olarak bilinir. Anahata çakrası sevgi bilincini, sadakati, empatiyi ve başkalarını düşünme yetisini simgeler aynı zamanda bu merkez kişiyi sevmek için yönlendiren, tutkulu ve sadık olmasını sağlayan ve olayların olduğu gibi kabul edilebilmesine imkan tanıyan çakradır. Bu çakranın rengi yeşildir, göğüs kafesinin ortasındaki boşlukta yer alır, insanlık ve sevgi ile ilişkilidir, elementi havadır ve şekli 12 yapraklı bir altıgendir. Bu çakranın dengede olması durumunda açığa çıkabilecek pozitif etkiler; sevgi, yakınlık, iletişim, açık olma, sanatsal açıdan kendini ifade edebilme ve cömertliktir. Sevginin hayatlarımızdaki dolaşımını sağlar ve insan enerji ağının merkezidir. Bu çakranın dengesini yitirmesi ya da engellenmesi sonucunda ortaya çıkabilecek olumsuz etkiler, kendini beğenmişlik, egoistlik, sosyalleşememe, soğukluk, yalnızlık, kabalık ve yalnız kalma korkusudur. Kan dolaşımını, kan basıncını, kalbi, göğüs kafesini ve timüs bezini düzenler. Bloke olduğunda ortaya çıkabilecek hastalıklar; kalp sorunları, akciğer sıkıntıları ve yüksek kan basıncıdır.
Boğaz Çakrası
Beşinci çakra Vishuddha ya da boğaz çakrası olarak bilinir. Vishuddha saf bilinci ve yaratıcılığı sembolize eder. Bedensel düzeyde ise, ifade yeteneğinin, konuşmayla etkileme becerisinin, zarafetin ve yüksek algının göstergesidir. Bu çakranın rengi turkuaz ya da mavidir. Yutak, boğaz ve boyun bölgesinde yer alır, elementi bütün her şeyi kapsayan gökyüzüdür ve şekli kalbi gösteren çeneden başlayan bir piramittir. Dengedeyken olumlu yansımaları; açık zihin, düzgün iletişim, dürüstlük, doğruluk, kişinin kendini ahenkle ifadesi, bireyselliği ayırt edebilme yetisi, güzel bir ses tonu ve dilin iyi kullanılmasıdır. Bloke olduğunda ortaya çıkabilecek olumsuz etkiler ise; kafa karışıklığı, korku, kendini soyutlama, tahammülsüzlük, zafer için açlık, zekaya fazla güvenme ve gerçekçi olmamaktır. Tiroit bezini, çeneyi, sesi, nefes borusunu ve solunumu yönetir. Bloke olduğu durumlarda boyunda, dişte, boğazda ve omuzda ağrıya ya da rahatsızlığa yol açabilir.
Üçüncü Göz Merkezi
Altıncı çakra Ajna ya da üçüncü göz merkezi olarak bilinir. Anja aynı zamanda Üçüncü Göz veya Shiva'nın Gözü olarak da anılır, ileri derecede zihinsel bilinci, görünmeyen dünyaların algısını ve alametlerin farkındalığını sembolize eder. Bu çakranın rengi çivit mavisidir ve alnın tam ortasında yer alır. Bu merkez zihinsel algı ve önseziyle ilgilidir, elementi kozmostur ve şekli 5 köşeli bir yıldızdır. Dengedeyken olumlu yansımaları; yaratıcı enerji, farkındalık, hissetme, önsezi, bütünlük, ruhanilik, esinlenme, erdemli bir kimse olma, esneklik, erdemden doğan espri anlayışıdır. Bloke olduğunda ortaya çıkabilecek olumsuz etkileri ise; zayıf hafıza, konsantrasyon eksikliği, bencillik, egoizm ve güce olan açlıktır. Yüzü, kulakları, gözleri, burnu, sinüsleri, beyinciği ve hipofiz bezini yönetir. Engellendiğinde; karın ağrısı, migren, baş ağrısı, beyin hastalıkları, göz bozuklukları ve organlarda işlev bozuklukları gözlenebilir.
Taç Merkezi
Yedinci çakra taç merkezi ya da Saharara olarak bilinir. Saharara tacın üzerinde 1000 yaprakla sembolize edilir ve Tanrı ile iletişime geçmenin merkezidir. Bu çakranın rengi menekşe moru ya da beyazdır, kafanın en üstünde yer alır. Varlığımızın temeline bir bağ görevi görür, elementi kozmostur ve 1000 yapraklı bir kafalık şeklindedir. Dengedeyken olumlu etkileri; tamamlanmışlık ve kutsanmışlık hissi, evrenle bir olma hissiyatı, minnettarlık, ilahi müdahalenin varlığı ve gücü şeklinde sıralanabilir. Bloke edildiğinde olumsuz etkileriyse; dünyadan kopukluk, hayattan zevk almama, ruhani eksiklik ve ego eskiliği olarak belirtilebilir Zihin ile zekı yönetmektedir ve varlığımızın temelini oluşturmaktadır. Engellendiğindeki oluşabilecek fiziksel etkileri; baş ağrısı, bağışıklık sistemi zayıflığı ve kronik hastalık hali olarak sıralanabilir.