• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kronik sinüzitin çaresi ameliyatta FİLİZ İÇKE ÖNAL

Kronik sinüzitin çaresi ameliyatta

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.07.2013, 00:00
Ento Kulak Burun Boğaz Dal Merkezi'nden Op. Dr. Tuncay Kodaş, "Tedavi edilmeyen kronik sinüzit, akciğerler beyin ve gözleri de tehdit ediyor. Bu nedenle doktorunuz ameliyat gerekiyor diyorsa, ameliyatı ötelememeniz genel sağlığınız açısından da son derece önemlidir" diyor

Sinüslerin havalanmasının önünde kıkırdak eğriliği, burun içindeki etlerin büyümesi gibi mekanik bir engel varsa, sinüzitin kronik hale geleceğini ve tedavi edilmediği takdirde göz, beyin ve akciğerler açısından risk oluşturacağını belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tuncay Kodaş, "Kronik sinüzitte cerrahi tedaviyi reddeden bir hasta grubu var. Bu kişiler mutlaka ikna edilmeli. Çünkü cerrahiyi reddeden bu grup, bir süre sonra hekimin karşısına menenjit veya başka bir şikayetle gelebiliyor. Bu durumda geç kalınmış oluyor" diyor.

SİNÜSÜN İLTİHABI
-Sinüzit nedir?

Sinüzit; burun çevresindeki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasıdır. Akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Akut sinüzit, ilaç tedavisine yanıt verir. Kronikleşmiş sinüzit ise, burun içerisinde sinüslerin havalanmasını azaltan mekanik sebeplere bağlı olduğu için ilaç tedavisine cevap vermez. Bu tip durumlarda ilaç tedavisi mutlaka denenir, ilaç tedavisine yanıt alınamazsa hastadan daha ayrıntılı bir inceleme olan "nazal sinüs tomografisi" istenir. Sinüslerin içerisinde ileri derecede bir enfeksiyon varsa ve beraberinde sinüslerin havalanmasını sağlayan kıkırdak eğriliği, konka hipertrofisi (burun içindeki etlerin büyümesi) gibi durumlar varsa bu hastalara önereceğimiz tedavi yöntemi cerrahidir.
Burunda kıkırdak eğriliği, konka hipertrofisi gibi sinüslerin havalanmasına mekanik bir engel oluşturan durumlar varsa, bu hastalarda maalesef geçirilen sinüzitler yavaş yavaş kronikleşmeye doğru gidiyor. Bu mekanik tıkanıklığın mutlaka cerrahi ile açılıp, sinüslerin içindeki iltihaplı hücrelerin temizlemesi gerekiyor.
-Cerrahi gerektiği halde yapılmazsa ne olur?
Kronikleşmiş sinüzitin üç bölgeye yayılma ihtimali var:
1. Göze yayılabilir. (Görme kaybı ile sonuçlanan göz enfeksiyonları ile sonuçlanabilir.)
2. Beyne yayılabilir. (Menenjit, beyin apsesi gibi sıkıntılara yol açabilir.)
3. Akciğerlere yayılabilir. (Zatürreye kadar giden ciddi akciğer enfeksiyonlarına sebep olabilir.)
-Riskler bu kadar ciddi iken, kronik sinüzitinin farkında olmayan kişiler var mı?
Hastalığın farkında olmayan çok hasta var. Ayrıca durumunu bilip de cerrahi tedaviyi reddeden bir hasta grubu da var. Bu kişiler mutlaka ikna edilmeli. Çünkü cerrahiyi reddeden bu grup, bir süre sonra hekimin karşısına menenjit veya başka bir şikayetle gelebiliyor. Bu durumda geç kalınmış oluyor tabii ki.

TEKRARLAMAZ
-Sinüzit, ameliyattan sonra da tekrarlar mı?
Halk arasında böyle bir yanlış inanış var. Biz her zaman şunu söylüyoruz: Kronik sinüzitle akut sinüziti çok iyi ayırmak gerekiyor. Akut sinüzit, ilaç tedavisi verilmese bile kendi kendine yüzde yüz düzelebilen bir hastalıktır. Akut sinüziti, grip gibi düşünebilirsiniz. Nasıl biz bazen grip olabiliyorsak ve bunu normal kabul ediyorsak, akut sinüziti de böyle değerlendirmek gerekiyor. Önemli olan kronikleşmiş sinüzittir. Cerrahiden sonra sinüzit tekrarlayabilir mi? Evet akut sinüzit şeklinde ortaya çıkabilir ama kronikleşmeye doğru asla ve asla gitmez. Çünkü sinüslerin havalanması, yapılan ameliyatla yeterince iyi hale gelmiştir zaten.
-Sinüzit ne gibi şikayetlere yol açıyor?
Akut sinüzitin en önemli iki belirtisi baş ağrısı ve geniz akıntısıdır. Beraberinde geniz akıntısı, tekrarlayan faranjit atakları ve ses kısıklığı görülebilir. Kronik sinüzitte ise çok fazla baş ağrısı görülmez. Zaman zaman görülen geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı, sabahları boğaz kuruluğunun olması, zaman zaman ses kısıklığı ve yutma güçlüğünün yaşanması bize kronik sinüziti düşündüren bulgulardır.

KRİTERLER ÖNEMLİ
-Bu şikayetlerle başvuran her hastada tomografi çekilir mi?

Hayır. Ayrıntılı muayene çok önemli. Hasta daha önce hiç ilaç tedavisi almamışsa, ilk defa bu şikayetlerle başvuruyorsa ve burun içerisinde mekanik tıkanıklık yoksa önceliğimiz her zaman ilaç tedavisidir.
Ancak hasta "Uzun süredir antibiyatik kullanıyorum fakat şikayetlerim geçmiyor" diyorsa ve yapılan muayenede burun içerisinde sinüslerin havalanmasını engelleyen mekanik bir engel tespit edilirse mutlaka tomografi istenir.
-Ameliyat gerektiren kriterler nelerdir?
Hastanın kronikleşmiş bir sinüziti varsa ve tomografi ile bu tespit edilirse, polip, konka hipertrofisi gibi sinüsleri tıkayan mekanik sebepler ve sinüslerde ileri derecede enfeksiyon varsa cerrahi kararı verilir. Cerrahide öncelikli amaç; sinüslerdeki iltihabı temizlemekten ziyade, sinüzite yol açan engelleri ortadan kaldırmak ve sinüslerin havalanmasını sağlamaktır. Daha sonrasında sinüslerin içerisindeki iltihabi oluşumlar temizlenebilir.

FAYDASI DAHA FAZLA
-Sinüs cerrahisinin riskleri nelerdir?

Her cerrahi operasyonun komplikasyon riski vardır. Endoskopik sinüs cerrahisinde de koku almada bozulma veya gözde zedelenme riski nadir de olsa görülebilir. Fakat ameliyat deneyimle ellerde yapılırsa, hastanın da ameliyat öncesi değerlendirmesi iyi yapılırsa bu riskler neredeyse sıfıra inecektir. Burada üzerinde önemle durulması gereken nokta, bu hastaların eğer ameliyat olmazlarsa, çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşma ihtimallerinin olmasıdır.

BİR AYDA TAM DÜZELME
-Hasta ameliyattan ne kadar süre sonra rahatlar?
Burun ameliyatlarında tam düzelme, ameliyattan yaklaşık bir ay sonra gerçekleşir. Hastanın biraz sabırlı olması gerekiyor. Ameliyat sonrasında da bir aylık ilaç tedavisi veriliyor ve tuzlu su uygulamaları yapılıyor. Burun içerisindeki kabuklanmaların yumuşaması ve temizlenmesi için ameliyat sonrasında tuzlu suyu mutlaka öneriyoruz.

Burun tıkanıklığı kalbi de yoruyor!
-Sürekli burun tıkanıklığı yaşayan kişiler bu sorundan kurtulabilir mi?

Burada önemli olan tıkanıklığın nedenini tespit etmek. Örneğin sebep alerji mi? Alerji ile birlikte mekanik bir tıkanıklık var mı? Bu soruların cevapları bulunmalı. Sadece alerji varsa tedavide cerrahinin yeri yok. Bu hastalara ilaç tedavisi veya "rhinolight" dediğimiz ışık tedavisini öneriyoruz. Ama alerji ile birlikte mekanik bir tıkanıklık da varsa cerrahi yapılmalı.
-Burun tıkanıklığı uzun vadede sağlıa zarar verir mi?
Kesinlikle. Sinüzit zaten beyin, akciğerler ve gözleri risk altına alıyor. Burun tıkanıklığı da çok uzun vadede kalbu yoruyor ve durum kalp yetmezliğine kadar gidebiliyor. Çünkü hastanın yeterince oksijen alamamasına sebep oluyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA