• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Türkçe’ye zenginlik katan bir araştırma HÜROL DAĞDELEN

Türkçe'ye zenginlik katan bir araştırma

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.11.2010, 00:00
Elleşmeg
Dudgaç
Agıdeş
Garayörüg
Garangılıg
Furmag

Bu sözcükleri pek çoğumuz tanımıyoruz, çünkü kullanmıyoruz. Oysa yüzyıllarca kullanıp bunu bir kültür kabul eden bir yöre var yanı başımızda; Ödemiş'te...
"Ödemiş ağzı" deniyor buna... Hemen bu satırların altında, Türkçe karşılığı da var bu sözcüklerin...
***
Elleme, dokunma
Tutaç, tencere kapağı gibi, sıcak şeyleri tutmaya yarayan bez
Arkadaş
Hasyörük
Karanlık
vurmak
Bakınca, kimi birbirine çok yakın, kimi ise çok uzak...
Anadolu gibi çok geniş bir coğrafyada dile gelen yöresel dil, Türklük gibi yerleşik bir kültüre dinamizm katan bir "ağız" zenginliği...
***
Sözcükleri, "Küçük Menderes Ağzı-Ödemiş Ağzı Sözlüğü"nden aldım. İçinde binlerce örnek var. Yazarı, Doç. Dr. Özgür Savaşçı...
Bir dil uzmanı, araştırmacı...
Doğup büyüdüğü kentin yöresel özelliklerini unutmayan, konuştuğu dile zenginlik katan "ağıza" sahip çıkan bir fikir adamı...
Üstelik, bu kitabı, Türkiye'den binlerce kilometre uzakta; Almanya'da yazmış...
***
1993 yılından bu yana Münih Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nde görev yapan ve Türkçe'yi bir dünya dili yapmak için uğraş veren Doç. Savaşçı, gelecek kuşaklara, özellikle Ödemiş'e kimlik kazandıran bir araştırmayı kitap haline getirerek, okura "Dilinizi zenginleştirin" mesajını veriyor.
Araştırma yapmak, "aydınlık"tır, gerçeğe ulaşmanın yoludur.
Ödemiş Belediyesi'nin bir kültür hizmeti olan bu çalışma da bunun özgün bir ürünü...

Bayramda Türk filmleri rüzgarı
Acı Aşk
Yüreğine Sor
Gelecekten Bir Gün
Eşrefpaşalılar
Gecenin Kanatları
Ejder Kapanı

Bu filmler, 9 günlük bayram tatilinde, izleyiciye en güzel ödül oldu. Her bölümüne milyarlarca lira ödenen yerli dizilerin bayram günü seyredilmeme ihtimali, reklam pastasının azalması, astarı yüzünden pahalı şarkıcı ücretleri, televizyon yöneticilerini bu bayram Türk filmlerine yöneltmiş...
Hem de yepyeni, gıcır gıcır... Aralarında henüz 6-7 ay önce gösterime çıkan bile var.
Her gün bir yeni film geldi ekrana, bu bolluğu da iki kanal, genelde atv ile Kanal D sürükledi.
***
Bence, iyi bir fikir...
Çünkü sinemada, beklediği ilgiyi görmeyen ya da zamansız gösterime girince, yalnız kalan kimi güzel filmlerin büyük ölçüde izlendiği, en azından milyonlarca izleyiciye ulaştığı bir "Bayram kuşağı" oldu bu girişim...
Bir de, dizilerle yakaladığı izleyiciyi, aynı formatta film kalitesiyle yakaladı kanımca...
Ötesinde, Hollywood'a nal toplatan Türk filmlerinin çığ gibi çoğaldığına tanıklık etmek de keyif veriyor insana canım...

GÜNÜN SÖZÜ

Kanayan yaralarına, kan dursun diye başka bedenler basarsan, mikrop kaparsın.
Murathan Mungan

Artık modası geçti!
Yılın belli dönemlerinde, özellikle magazin konu krizine girince, o gazete sayfalarına, magazin programlarına "yalan kavga" yerleşir!
"Hülya Avşar, Gülben Ergen'e şunu dedi, bunu dedi, Gülben Ergen açtı ağzını yumdu" gözünü havasında..
Muhabirin biri ortaya laf atar, artık temizle temizleyebilirsen...
Ya da taraflardan biri, bilerek isteyerek, bu kavganın fitilini ateşler.
Zira reklam reklamdır, hele birinin sırtından geçinmekse mübahtır, tarzında...
Geçmişte çok yaşandı bunlar...
Hülya Avşar, Gülben'e; Gülben, Avşar Kızı'na demediğini bırakmadı. Bundan beslendi, reklamını yaptı, kendini unutturmadı.
***
Oysa şimdi durum değişti.
Çünkü Hülya Avşar, ciddi bir ilişkiden yeni çıktı, artık boyu kadar kızı var; Gülben Ergen desen, sanat dünyanın öne çıkan bir ismiyle evli, üç çocuğu var.
Ötesinde, aralarında alacak, verecek hesabı da yok.
Hülya Avşar, bilerek ya da gaza gelerek, Gülben Ergen'e laf atsa bile, karşıdan eskisi gibi ses gelmiyor artık...
Geçen gün magazin muhabirleri Gülben Ergen'e "Hülya Avşar'la aranızda bir polemik mi var" diye, sormuş...
Olsa bile, Ergen'in tavrı net; "Onunla aramızda bir sorun yok."
Muhabirler ne kadar diretse de, yanıt aynı.
Çünkü artık, atı alan Üsküdar'ı geçti. Her iki taraf da hedefine ulaştı. Bundan sonrası risk artık...
Yani benden söylemesi; magazin muabirlerine, artık ekmek yok modası geçmiş kavgadan...
Artık halk da yemiyor bu dümenleri...

Herkes İzmir'i seviyor ama...
Annesi İzmirli, babası Manisalı olan, Yahudi asıllı dünyaca ünlü şarkıcı Yasmin Levy, arkadaşımız Besim Kazado'ya, İzmir'e aşık olduğunu söylemiş ve eklemiş: I Love İzmir.
Aslında bu kente gelen, görüp gezen, özgürlüğü yaşayan, havasına suyuna bayılan herkes aynı şeyi söylüyor, hatta tutkuyla:
I Love İzmir.
Bir de ekleme yapmaları cabası: İzmir bir başka, Türkiye'de böyle bir şehir yok.
***
Başta Yasmin Levy olmak üzere, tüm İzmirseverlere sesleniyorum buradan:
Öyleyle sahip çıkın bu güzel şehire, özgürlüğe, insanca yaşamaya...
Sevgi sadece lafla olmaz, hele bir de gösterin gücünüzü, yüreğinizi, desteğinizi ortaya koyun.
Şu sıralar İzmir'in buna çok ihtiyacı var.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA