• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kaskatlı havuzda su balesi şimdi ne de güzel olur... HÜROL DAĞDELEN

Kaskatlı havuzda su balesi şimdi ne de güzel olur...

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.07.2011, 00:00
Şehirlere can veren, renklendiren, yaşanır kıvama getiren, insandır. Çünkü insan yaşadığı şehrin ruhu, kaynağı, özüdür.
İnsanı olmadan şehir, kupkuru ve cansızdır. Ne duygular kabarır denize bakarken ne de hakkında şiirler yazılır Kordonboyu'nun...
Yaşayanı olmadan şehir, yalnız ve boynu büküktür.
***
İzmir bunu yıllardır yaşar, sıcak hava bastırıp okullar da tatil olunca bu kentin insanı, tatil beldelerine koşar uçarcasına...
Hayatının en büyük bölümünü yaşadığı, kariyer yaptığı, para kazandığı, sevdalandığı, hüzünlendiği şehirden ardına bile bakmadan kaçarcasına hem de...
İşte bu yüzden, İzmir yaz aylarında suskun ve yalnızdır aslında...
Bakmayın siz o kuru kalabalığa, ruhu yok bu kentin, eylüle kadar...
***
Oysa tatile gidemeyen, bu boğucu sıcakta, şehrinde yaşamak zorunda kalan insanlar da var aramızda... Hem de çoğunlukla...
Onların yaptığı da evden işe, işten eve... Koca kentte, onu cezbedecek hiçbir etkinlik yok.
Biraz Tarihi Havagazı Fabrikası konserleri, biraz da ayda bir ünlü getiren eğlence merkezleri, İKSEV'in olğanüstü çabaları... O kadar...
Bakmayın siz, sahilde çime serilen insanlara, aslında mutsuz onlar, çaresiz...
Gidecek başka yerleri yok ki...
***
Oysa kentin göbeğinde, hoşgörü kenti İzmir'e can katacak bir devasa Kültürpark alanı var.
Geçmişte, fuarın kalbi olan Kültürpark, şimdi yalnızları oynuyor. Girin, içeri bakın, in-cin top oynuyor, hele kaskatlı havuzda...
Eskiden İzmirli'nin buluşma noktasıydı bu heybetli havuz... Hele bir de, suyun müzik eşliğinde dans etmesi, inanılmaz güzellikteydi seyredene...
Yıllarca kartpostallarda yaşadı.
Ne oldu, unutuldu.
Başka şehirler, o meşhur "su balesini" kapıp, fuarlarında süsleyip, her gün insanlarına klasik müzik eşliğinde bir sanat şöleni yaşatırken, bu güzelliği Türkiye'ye tanıtan İzmir şimdi bundan mahrum...
Oysa neler yapılabilir bu güzellikte...
***
Bunun hiçbir bahanesi yok.
Çünkü istenirse fuar eskisi gibi, İzmirli'nin buluşma merkezi olabilir; sıcak sohbetler, sevdalı buluşmalar, konserler yaşanabilir.
Bakın gazino gibi; döner, et kokusu gibi faaliyetler demiyorum.
Benim dediğim sanatı, insanla buluşturmak...
Zira insanın olmadığı bir alan, boş ve anlamsızdır. Fuar Açıkhava'nda birkaç davet ise yetersizdir.
Şimdi düşünüyorum da, kaskatlı havuzda suların dans ettiği o anları... Çevresinde kafeler, oyun bahçeleri, içlerinde İzmirliler, turistler ve daha niceleri...
Abartmaya, aşırılığa izin vermeden; neşe içinde, dostça bir ortam...
Doğrusu ben bu çağdaşlığı özledim.
Eskiden, fuarda semaverde çay içmenin başka bir keyfi vardı, şimdi kaldı mı ki?
***
Fuar, İzmir'in simgesidir. O simge şimdi yalnız, yapayalnız. Belirli sürelerde değil, her gün dolup taşmalı...
Altına, bölgenin en büyük otoparklarından birini yap, onca para dök, şimdi dolduramama...
Bunu bile düşünemedikten sonra... Etkinliğin olmadığı fuara, insan niye gelsin?
Bir düğün, bir nişan ya da bir lunapark; o kadar... Hepi topu bir saat...
Geri kalan anlar, boş ve ıssız, dahası amaçsız...
Başka şehirler, "bir arada bulunma, kent bilinci yaratma" lezzeti yaşatırken insanına; bizde miskinlik, işbilmezlik hakim...
Oysa fuar İzmir'in göbeğinde, bir can damarı, insansız olur mu?

GÜNÜN SÖZÜ
Doğru yolda olsan bile, orada oturup kalırsan ezilirsin.
Will Rogers

Dikili'nin yolları adamı öldürür!

Daha önce de yazdım, söyledim. Artık İzmir'in kuzeyi gelişme trendinde... Güneyi, Batısı bitmiş durumda, şimdi rağbet kuzeye...
Yani, Foça'ya, Dikili'ye, Çandarlı'ya diye...
Hatta, termal zenginliği nedeniyle, Dikili'nin Türkiye'nin gelecekte en önemli merkezlerinden biri olacağını belirterek hem de...
Yapılan çalışmaları, hızla yükselen turistik tesisleri, Çandarlı Limanı projesini, bu bölgenin yeni Bodrum olacağını...
Dedim, dedim ama bir şeyi unuttum, karayollarının halini, dahası pür melalini...
Onu da bir okurum hatırlattı bana... Makine mühendisi Tandoğan Yurtseven, hızla büyüyen Dikili'nin en önemli sorununa parmak basmış, yani yollarına...
Ben de pazar günü bir ziyaret dolayısıyla gittiğim Dikili'nin bu acınası durumunu bizzat gözledim.
Yollar gerçekten bozuk, bitik; kimi yerde iki araç yan yana geçemiyor.
Ziyaretimin nedenine yarın köşemde yer vereceğim. Ancak önce en önemli sorun...
Çünkü vahim bir durum var ortada... İşte okurumdan gelen o satırlar:
***
Hürol ağabey, size Dikili-Denizköy karayolu ile ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum. Tam anlamıyla rezalet bir durum. İki araba yan yana geçemiyor. Her tarafı delik deşik. Şu anda artan yoğunluk nedeniyle tam anlamıyla rezalet, insanlar buraya geldiklerine, geleceklerine pişman oluyor. Halbuki Dikili, Bakanlar Kurulu kararıyla termal turizm bölgesi ilan edilmiş, ülkemizin ender deniz sahili olan yerlerinden biri. Büyük bir potansiyel var. Dünya sağlık ve termal üzerinde dururken, Dikili cennetten bir köşe adeta... Birçok yerli, yabancı firma yatırıma başladı birçoğu başlamak üzere... 5 yıldızlı 4 yıldızlı termal oteller kuruluyor. Bir de Çandarlı Limanı projesi var ki, dünyanın sayılı
çalışmalarından... Bittiği anda Çandarlı'yı, dünyada ilk onun içine sokacak. Ama gel gör ki yolu yok, yolu. Böyle birşey yok. Sizden bu acıya dayanamayan bir kardeşiniz olarak bu konuyu gündeme getirmenizi istiyorum. İnanın hem bu bölgeye hem de ülkemize çok faydalı bir iş yapmış olursunuz, ki gerek siz gerekse gazetemiz Yeni Asır zaten bu konularda yıllardan beri çok duyarlı. Saygılar sunuyorum.
***
Yetkili olmak demek, insana çok şey yükler. Öncelikle ileri görüşlülüğü,
vatanını sevmeyi, geleceği görmeyi...
Bu yolların da bir yetkilisi var, elbet... Tandoğan Bey'in bu gözlemlerini önce o kişilerin dikkatine sunuyorum, sonra da okurlarıma...
Turizmde, en büyük hata "adamsende" duruşudur. Akdeniz ülkeleri, imkanlarını çok iyi kullanıp turist rekoru kırarken, bizim neden yerinde saydığımız ortada...
İnsan hiç, bir ülkeye, bir turistik bölgeye eziyet çekmeye gelir mi?
O halde yapılması gereken, bir an önce girişime başlanmalı...
Çünkü, yükselen değer Dikili, bu çarpık çurpuk yolları yüzünden
çok eleştiri alır.
O halde, bu bölgeye yakışan yapılmalı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA