Yaşadığımız şehrin sadece üstünü biliriz. Denizini, apartmanlarını, parklarını, ovalarını, yamaçlarını...
Neresi yeşil, neresi bakir; hangisi tarıma uygun toprak hangisi değil, biliriz.
Çünkü yaşarız, soluk alırız.
Gören her gözün tespit ettiği bunlar.
Altını ise çok az kişi bilir. Öncelikle uzmanlar, jeoloji ya da maden mühendisleri, deprem uzmanları...
Bir şehir için asıl tehlike nerede, kentin hangi köşesi yeraltı kaynakları açısından zengin, neresi deprem riski taşıyor, bilmeyiz.
Aslına bakarsanız, öğrenmek de istemeyiz. Nasılsa uzmanlar var, günü gelince uyarırlar, biz de kaçar göçeriz.
Oysa işin özü, yaşadığın şehrin tüm özelliklerini bilebilmekten; elimizden gelirse, bilgimiz yeterse, şehrin doğru yapılanması için uyarı yapmaktan geçiyor.
***
Zaman zaman, gazetemizin arşiv görevlisi Kemal Sağlam'la birlikte hazırladıkları, İzmir'in geçmişine, tarihine dair yazı dizilerini keyifle okuduğumuz Jeoloji Yüksek Mühendisi Yard. Doç. Dr. Mine Alacalı, bu amaçla emek verdiği çalışmalarını bir kitapta toplamış...
Kitabın adı "İzmir ve civarının jeolojisine genel bakış"... Alacalı bu kitabı hazırlarken, 1800'lü yıllarda İzmir'e gelip incelemelerde bulunmuş bilim insanlarının çeyili gazete ve dergilerde yayınlanan gözlemlerine dayanmış ve bunlara kendi bilgilerini eklemiş...
Kitap, "Transactions of The Geological Society of London/Londra Jeoloji Topluluğu'nun Toplantı Kayıtları"ndan oluşuyor.
Adamlar asırlar öncesinde gelip İzmir'i karış karış incelemişler, tüm toprak yapısını, jeolojik özelliklerini, riskli bölgelerini, yeraltı kaynaklarını belirlemişler...
Uzmanların ilk tespiti İzmir dolaylarının jeolojik durumunun oldukça ilginç ve Anadolu'da görülenden çok daha karmaşık olduğu..
***
İzmir'de yaşıyoruz, İzmir'de nefes alıyoruz. Dahası dünyayla bağlantımız bu güzel şehirden...
Güzelliği, yaşanılabilirliği bir yana, birçok yeraltı zenginliği ve deprem riski de var bu şehrin...
Onları da bilmeli, sadece kendimiz değil, çevremizi de bilinçlendirme konusunda gerekli çalışmaları yapmalıyız.
Bu sadece kendi canımız ya da malımız mülkümüz için değil, yaşadığımız şehrin geleceği açısından da çok önemli...
Bu nedenle, sevgili Mine Alacalı'nın emek verip bizleri aydınlatmaya çalıştığı bu özel kitabı edinmeye çalışın, derim.
Bu arada...
Kitapevlerinin daha çok aşka, meşke, entrikaya prim verdikleri günümüzde, İzmir sevdalısı Tufan Atakişi'nin de, bu çalışmaya önem verip kitabı basması, bir başka övgüye değer bir bilim insanı tavrı...
Sözün özü, bu şehri seviyoruz ama sadece bununla sınırlı kalmamalı, korumaya da özen göstermeliyiz.
O halde, tüm sırlarını öğrenip geleceğe taşıyalım.
GÜNÜN SÖZÜ
Karakter ana babadan geçmez. İnsan onu günü gününe düşünerek ve uygulayarak inşa eder.
Helen G. Douglas