Ön bahçede top oynayan Hababam Sınıfı'nın 40 yıl sonra Fenerbahçe maçına geldiği o anlar unutulmazdı.
Hatta istedik ki Çağatay Şahan'ın düdüğüyle değil Hafize Ana'nın ziliyle başlasın maç. Ve tüm bu anlar futbolu seviş nedenimizi daha bir anlamlı kılıyor
Saracoğlu Melih Kibar'ın o hızlı çaldığında insanı neşelendiren, yavaş çaldığında hüzünlendiren eşsiz bestesiyle yankılanıyor. Aklımızda ise sayısız replik. Damat Ferit, "O 40 yıllık Mahmut Hoca ise biz de Hababam Sınıfıyız" diyor. Güdük Necmi de cevaben "Peki ama ne yapacağız?" diye soruyor umutsuzca. "Dişimizi göstereceğiz" diye üsteliyor Ferit. Sınıftan bir soru daha: "İyi de nasıl?" Ferit'in cevabı hazır: "Yarın ki Fener maçına kaçacağız." Maç sonu ise o unutulmaz sahne. Şaban arkadaşlarına "Şuraya bakın Mahmut Hoca yine merdivenlerde" diyor. Merdivenlerdeki Mahmut Hoca "Hoş geldiniz beyler" diye sesleniyor. Hababam hep bir ağızdan, "Hoş bulduk hocam" diye yanıt veriyor.
Mahmut Hoca: "Eeee maç nasıldı?"
Cevap: "Çok iyiydi hocam, 2-0 galibiz."
Ceza ise koca okulun önünde ön bahçede tek ayak üstünde durmak. Halbuki onlar aç kalmaya da izinsiz bırakılmaya da hazırlamışlar kendilerini. Bu çok ağır bir ceza. Çünkü ön bahçe Hababam'ın top oynadığı, gezip dolaştığı, hakimiyetini kurduğu özel bir alan. O ön bahçeden Fenerbahçe'ye uzanan daha bir sürü replik. Dile kolay 40 yıl geçmiş. Güdük'ü, Hayta'yı, Bacaksız'ı Saracoğlu'nun tribünlerinde görünce sanırım herkes bir süreliğine tuttuğu takımı, puan hırsını ve o tadımızı kaçıran hadiseleri unuttu. Hatta daha fazlasını istedik. Evet istedik ki Çağatay Şahan'ın düdüğüyle değil Hafize Ana'nın ziliyle başlasın maç. Sonra Şaban "Evet ben de Mahmut Hoca diyorum. Mahmut hoca stadın yolunu bilmez oğlum" desin, üstüne bir de Mahmut Hoca gelsin. Bunlar olmadı ama sanırım herkes zihninde canlandırdı.
Yıllardır süre gelen bu puan rekabetinde özlenilen, saygı duyulan hareketler bunlar. Mesela G.Saray da bunu evindeki her maç öncesi efsanelerini anarak yapıyor. Ve bu anlar futbolu seviş nedenimizi daha bir anlamlı kılıyor.
F.Bahçe'ye gelince... Onlar bu maçla "Aç kapıyı Veysel efendi" deyip, kapıyı sonuna kadar araladılar. Bundan sonra şampiyonluğu kaybederlerse, denilenecek pek bir şey yok. Belki asıl o zaman tek ayak üstünde durmaları gerekecek. İyi haftalar