• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Başarının yolu NECDET KESTELLİ

Başarının yolu

necdet.kestelli@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.05.2010, 00:00
Türkiye'de çok ciddi ve büyük bir spor ve sporcu potansiyeli ve kapasitesinin bulunduğunu biliyoruz. Ancak asıl önemli olanın bu potansiyeli ve bu kapasiteyi doğru yöntemlerle enerjiye çevirerek harekete geçirmek. Böylece çok şeylerin değişeceğinin de farkındayız. Bu zenginliğe rağmen tenisle ilgili eğitimci yetiştirmesi gereken okul ve akademilerin azlığı bir gerçek. Bunu Türk sporunu inceleyen kurumlar da söylüyor zaten. Ülke şartlarına, insan yapısına, fiziki olanaklara bakılarak eğitici yetiştirmesi gereken okul ve akademilerin kurulmasına, kaça patlarsa patlasın çok geçte olsa Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü öncüğünde tenis branşından başlansa diyorum. Çünkü tenis hayat boyu sürdürülebilen bir spor. Türkiye Tenis Federasyonu, dolayısıyla kulüpler de bu işin içinde olsun. Akılcı, şeffaf plan ve projeleri tasarlayıp, onaylatıp, herkese örnek olsunlar... Böylece sonuca gidilebilir. Tabii zaman kaybetmeden...

Tenise saygı
Hayat boyu her yaşta oynanabilen, her yaşta zevkle seyredilen tenisin kendine has incelik ve zarafeti tartışılamaz. O nedenle ciddi maçlar sırasında sessizliğe önem vererek, bu sporu özen ve aşkla yapan, bu yolda ter döken tenisçilere saygı gösterilmesi gerek. Bu davranış ve yaklaşımlar yapılan tenisin özüne erişmek için de bir gereklilik olduğu gibi, tenisin gelişmesine katkı sağlar, güzelliğini daha da arttırır. Neredeyse her tenis kulübünde maç oynanan kortların yakınlarına kurulan sofralar, yanda düğün-dernek organizasyonları ve durmayan müzik! Hiç mi programlı çalışılamaz bu memlekette? Hiç mi koordinasyon yoktur birimler arasında? Turnuva yapılan kulüpte ve maçlar sırasında kokteyl gibi organizasyonlar olmayacağı gibi, kokteyl olan bir yerde turnuvaya müsaade edilmemeli. Ve birileri bunları olmazsa olmaz olarak şart koymalı Nedir yani. Tenis mi oynuyoruz, lala-paşamı eğlendiriyoruz? Spora, sporcuya saygı böyle mi olmalı?

Tenis kurallar oyunu
Tenis kurallar oyunudur. Hem de bir asırdan fazladır devam eden kuralların oyunu... Bunların bazıları yazılı, bazıları ise tenisin aristokrat geçmişinin gereği yazılı olmamalarına rağmen tüm tenisçilerin bilmesi gereken kurallardır. Hakemli oyunlar nispeten daha kolaydır. Her kararı hakem verir. Ancak hakemin kararından memnun değilseniz yalnız hakeme itiraz edebilirsiniz. Hakemin yanıtı sizi tatmin etmeyebilir. Ancak bu durum da bile rakibinizin görüşünü veya fikrini sormamanız gerek. Karşı taraftaki oyuncu (rakibiniz) sizin sahanızdaki bir top izine kule hakeminden ve sizden çok daha uzaktır. Kararı verecek olan hakemin göremediğini, o küçük içerde-dışarıda farkını o nasıl görsün ki? Dolayısıyla, hakemin verdiği karara uymak gerekir; tenis bunu gerektirir.

Pozitif yaklaşmak
Evet, camiamız çok enteresan... Medyasız yapamayacakları günümüzde hem medyamızdaki birkaç tarafsız tenis gönüllüsüne yol göstermeye çalışılıyor, hem de önlerini kesmeye... "Biz yaptık oldu" diye düşünüyorşlar...
Tenis konusunda hep pozitif olmamızın, her olaya pozitif gözlerle yaklaşmamızın tenise büyük katkılar sağlayacağını söylüyorlar... Şampiyonlar yetiştirmenin çok kolay olduğunu sanıyorlar... Hep tenkit ederek, beğenmeyerek tenise kötülük yapıyorsunuz diyorlar... Her gün bir yenisi eklenen ufak tefek, geleceği olmayan müjdeli haberlerle yetinmemizi istiyorlar... Şakşakçı istiyorlar anlayacağınız. Taraf olduğumuz tek bir konu var: o da tenis... Ve tenisimizin geleceği... Bir yerlere ulaşmak isteniyorsa pozitif yaklaşımlar yanında, gerçeklerden korkulmamasının artık anlaşılmış olması ve bilinmesi gerekmiyor mu?



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA