• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Yanıt bekleyen kritik sorular CAHİT SÖNMEZ

Yanıt bekleyen kritik sorular

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.09.2009, 00:00
Dipten kurtulmanın yarattığı "zafer sarhoşluğunun" etkisi azaldıkça ekonomide bazı kritik sorular da kafaları kurcalamaya başladı. Toparlanma aynı hızla sürecek mi? Durgunluktan tam anlamıyla çıkacak mıyız? Yanıtlar evet ise bizi yeniden bekleyen bir iniş süreci var mı?
Yanıtlara değinmeden önce krizin neresinde olduğumuza bakalım...
2006 yılının Haziran ayında gelen ilk türbülansın ardından yüreklerimiz bir hop etmişti. Ancak, büyüme rakamlarının belli seviyede kalması, işsizlik rakamlarının yükselmemesi ve talep seviyelerinin korunması bir an tehlikenin atlatıldığı yönünde yanlış algılamaya neden olmuştu. Bu yüzden bazı önlemlere ihtiyaç duyulmamış, kaldığımız yerden yola devam etmiştik. Ta ki, kriz kendisini tam anlamıyla hissettirene kadar... 2008'in ikinci çeyreğinde başlayan bu süreç bu yılın ikinci ayına kadar şiddetlenerek sürdü ve Şubat ayında dip yaptı. Şimdi şubat ayından bu yana küresel ekonomilerin temel makroekonomik parametrelerinde çıkış gözlemleniyor. Ancak, dipten sonra başlayan çıkış son aylarda oldukça yavaşladı. Özetle, büyüme rakamları önce aşağı yönlü hareketini tamamladı iki çeyrekte, sonra yeniden yukarı yönlü bir trend çizmeye başladı.

İVME YAVAŞLIYOR
Kritik sorular da işte bu aşamada başlıyor. Çünkü yukarı yönlü hareketin alınan olağanüstü önlemlerle aldığı ivme ve momentum oldukça zayıfladı. Eğer bugüne kadar alınan önlemler belli ölçüde devam etmez ve bu önlemlere bazı yeni önlemler monte edilmez ise yukarı yönlü trend duracak ve büyük olasılıkla bir süre yatay seyir başlayacak. Zaten para saçmaya hazırlanan IMF bile benzer resmin ortaya çıkabileceğinin ipuçlarını veriyor. Türkiye de son "sanayi üretim endeksi" verisi ile yataylaşan seyri teyit etti. Son 5 aydır çıkışta olan endeksin bir önceki aya göre yükseliş oranları sırasıyla; yüzde 2, yüzde 5, yüzde 7 ve yüzde 0.3 oldu. Görüldüğü gibi yükseliş yataylaşıyor.
Soru ve yanıtlarla satranç tahtasında ilerlemeye devam edelim.
Böyle bir gerçek ortada iken, mevcut önlemlerin yeni takviye önlemlerle desteklenerek sürmesi mümkün mü? Yani ekonomiler "olağanüstü önlemleri" bu denli kaldırabilir mi? Zira kemoterapi ilaçları gibidir bu önlemler.

FİNANSMAN SORUNU
Yan etkilerini biliyoruz; bütçe açıklarını yukarı fırlatıyor. ABD'nin bütçe açıkları trilyon doları aştı. Türkiye geçen yılın toplam bütçe açığının fazlasını sadece bu yılın ilk dört ayında verdi. ABD kamu açıklarının finansmanında fazla zorlanmadı bugüne kadar. Başta Çin ve Japonya olmak üzere Uzakdoğu Asya ülkeleri Amerikan hazine kağıtlarını bonkörce aldılar, tasarruflarını ABD'ye kaydırarak tüketim düzeylerini korumalarını sağladılar. Ancak, bu ülkeler artık ABD'yi fonlamak istemiyorlar.
Yerim daraldığı için toparlayayım, yatay olsa da geçen yılın son ve bu yılın ilk çeyreğinin ekonomiler üzerinde açtığı yaralar ikinci ve üçüncü çeyrek verileri ile biraz sarılacak. Diğer bir deyişle, çıkış bir süre daha devam edecek. Kuşkusuz aynı hızla değil. Toparlanma ise kolay olmayacak, zaman gerekiyor. Son sorunun yanıtını ise uyguladıkları ya da uygulamayacakları politikalarla ekonomi yönetimleri verecek.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA