• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası penceresinden görünenler CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası penceresinden görünenler

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.10.2009, 00:00
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Enflasyon Hedeflemesi Raporunu" detaylı bir şekilde açıkladı. Başkan Yılmaz bu vesileyle hem küresel krizle ilgili genel durum değerlendirmesi yaptı hem de bundan sonra ekonominin performansından beklentilerini özetledi. Kriz sürecinde oldukça başarılı bir "kriz yönetimi" sergileyen Merkez Bankası'nın her zaman olduğu gibi kriz süreci ve mevcut durumla ilgili objektif ve gerçekçi tespitler yaptı. Aynı zamanda, gerçekleşme olasılığı yüksek beklentilerinin de altını çizdi.
Merkez Bankasının genel tespitleri ile başlayalım;
-Talep ve maliyet koşullarına bağlı olarak enflasyonunun küresel düzeyde beklentilerin çok altında seyretmesi para politikalarının manevra alanını genişletti. Bu sayede "politika faiz oranları" hızla aşağı çekildi ve düşük faiz politikaları "dengeleyici likidite politikaları" ile desteklenerek kredi piyasasındaki tıkanıklık giderilmeye çalışıldı.
-Kredi piyasalarının işlerliğinin artırılması için bir önlemi daha devreye soktu Merkez Bankası. TL mevduat hesaplarındaki zorunlu karşılıklar yüzde 6'dan yüzde 5'e çekildi. Daha önce döviz tevdiat hesapları üzerindeki zorunlu karşılıklarda yüzde 11'den yüzde 9'a düşürülmüştü. Böylece, bankalar topladıkları TL ve dövizlerin daha fazla kısmını kredi olarak plase etme imkanı bulmuş oldular.

RİSK PRİMİ
-Merkez Bankasının öngörülerinin isabetli olması ekonomi aktörlerinin beklentilerinin yönlendirilmesini sağladı. Böylece, risk algılamaları da olumluya döndükçe talep edilen "risk primleri de" hızla geriledi. Yani mali piyasalarda geçerli olan faiz oranları da politika faiz oranlarına paralel olarak aşağı indi.
Merkez Bankası bundan sonra para politikalarında nasıl bir patika izleyeceğine dair şöyle ipuçları veriyor;
-İstihdam verileri ve kredi piyasasındaki kısmi iyileşmeler göz önünde bulundurulduğunda yılın kalan aylarında faiz indirimleri yavaşlayacak. Açık bir ifadeyle, Merkez Bankası genelde aylık 50 baz puan yaptığı faiz indiriminin Kasım ve Aralık aylarında çok büyük olasılıkla yüzde 25 düzeyinde gerçekleşebileceğinin mesajını veriyor. Eğer iki ayda toplam 50 baz puan indirim olursa "politika faiz oranı" yüzde 6.25 ile bu yılı kapatacak demektir.

GEVŞEK POLİTİKA
-İkinci önemli ipucu ise, düşük faiz seviyelerinin bir süre daha korunacak olması. Merkez Bankası, küresel ekonomilerdeki sorunların henüz tam anlamıyla giderilememiş olmasını ve kriz sonrası toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin devam etmesini gerekçe göstererek "gevşek para politikasının" uygulama zorunluluğuna vurgu yapıyor haklı olarak.
Genel değerlendirmelerine kısaca göz atalım:
-Küresel krizin tam etkisini gösterdiği 2008 yılının ikinci çeyreği itibarıyla süregelen "daralma eğilimi" Merkez Bankasına göre sona erdi. Nedeni ise yurtiçi tüketim talebindeki aşırı yükselme.
-Yurtiçi talep pozitif etki yaparken "özel yatırım harcamaları" büyüme üzerinde olumsuz katkı yapıyor. Tabi, tüketim talebindeki artışının temel nedeninin "dayanıklı mallara yönelik uygulanan mali tedbirler" olduğunu da hatırlatalım. Zaten Merkez Bankası da bunun farkında olduğu için geri çekinle mali destek yüzünden bundan sonra talebin yatay seyir izleyeceğini söylüyor.
-Aynı şekilde, dış talebinde yetersiz seviyelerini koruyacak olması net ihracatın büyümeye katkısının yine negatif kalacağını gösteriyor.
Son olarak, Merkez Bankası penceresinden panoramik görüntü ise, gelişmekte olan ülkelerin kısmen toparladığını buna karşın gelişmiş ülkelerin uzun süre kriz öncesi bıraktıkları yere geri dönemeyeceği şeklinde.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI