• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
IMF ne demek istiyor? CAHİT SÖNMEZ

IMF ne demek istiyor?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.04.2010, 00:00
IMF "Dünya Ekonomik Görünümü" raporunu yayımladı. Raporda IMF'nin küresel ekonomiler hakkındaki öngörüleri yer alıyor. Geçen yıldan bu yana defalarca revize ettiği büyüme rakamlarını bir kez daha değiştirdi. Türkiye ekonomisinin daha önce yüzde 3.5 büyüyeceğini tahmin eden IMF, Türkiye'yi deyim yerinde ise yere göğe sığdıramayarak tahmini yüzde 1.5. puan yükseltti.
Ekonomik performanslara bakış açısından önce, IMF'nin ön plana çıkardığı küresel ekonomilerin genelini ilgilendiren bazı önemli unsurların altını çizelim. IMF'ye göre dikkat edilmesi gereken 6 kritik konu var:
Birincisi, ülke risklerinin düşürülmesi. Krizden çıkış sürecinde terk edilen mali disiplinin sonucunda her ülkede borç yapısında doğal olarak bozulma olmuştu. Borçların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranları makul seviyelerin üzerine çıkmıştı. İşte bu aşamada borçların çevrilme sorunu gündeme geliyor. Bu sorunu çok net bir şekilde Yunanistan'da izleyebiliyoruz. Bu bağlamda, ülke risklerinin yükselmesi tahvil ve bono gibi borçlanma enstrümanlarının faiz oranları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturuyor.

KRONİK İŞSİZLİK
IMF'nin dikkat çektiği ikinci kritik konu, uygulanan politikalardan çıkış stratejileri. Küresel ekonomiler kendilerini ölçek ve etki alanının oldukça geniş olduğu bir krizin içinde bulunca her türlü hedefleri bir kenara bırakarak para ve maliye politikalarını tamamen "büyüme" üzerine inşa etmişlerdi. Gevşek politikaların yan etkilerinin artmasıyla ekonomi yönetimleri çıkış yolları aramaya başladılar. IMF çıkış sürecinin önemini vurguluyor raporunda.
Üçüncü olarak, işsizlikle mücadele edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Gerçekten en kritik konu diyebiliriz işsizlik sorununa. Son kriz ile işsiz sayısı 250 milyonun üzerine çıktı. IMF raporunda, mücadelenin uzun süreceğini ve eğitimin de istihdam konusuna paralelleştirilmesinin önemini dile getiriyor. Aynı zamanda, IMF krizin de etkisiyle ortaya çıkan kısa dönemli işsizliğin uzun vadeli kronik bir sorun haline geleceğinden de endişe duyduğunu belirtiliyor.
Finansal istikrarın desteklenmesi ise dördüncü unsur olarak tanımlanmış. 2008 ve 2009 yıllarında bazı banka ve banka dışı firmalar batmıştı. Ayakta duranların ise bilançoları bozulmuştu. Kurulan fonlar ile aktiflerden zehirli menkul kıymetler alınmış, böylece firmaların mali yapıları güçlendirilmeye çalışılmıştı. Bundan sonra verilen kredilerden doğan alacakların "menkul kıymetleştirmesi" sürecinin daha dikkatli işlemesi gerekiyor.

REFORM YAPILMALI
Son iki faktörden birisi düzenleyici reformların yapılması, diğeri ise küresel talep dengesizliklerinin düzenlenmesi. IMF'de ülkelerin "tamam krizden çıktık, bundan sonra kaldığımız yerden devam ederiz" düşüncesine kapılmamaları hatırlatmasını yapıyor.
Yukarıda saydığımız unsurlarla beraber büyüme hesaplamaları da yapıyor IMF. Borsalar ya da döviz kurları gibi tahminleri sürekli değiştiği için şimdilik şu öngörülerde bulunuyor diyebiliriz aslında.
Dünya ekonomisinin genel olarak bu yıl yüzde 4.2 ve 2011 yılında da 4.3 büyümesini bekliyor. Gelişmiş ülkelerin büyüme oranı bu yıl ve gelecek yıl sırasıyla yüzde 2.3 ve 2.4, gelişmekte olan ülkelerin ise yüzde 6.3 ve 6.5 oranında olacak IMF'ye göre.
Türkiye öngörüsü ise ilginç. IMF, bu yıl yüzde 5.2 ancak seneye sadece yüzde 3.4'lük bir büyüme performansı bekliyor Türkiye ekonomisinden. Birçok ülke 2 yıl artan bir trendde büyüyecekken Türkiye 2010 zirve yapıp sonra yeniden düşüşe geçecek.
Raporun genelinden şu sonuçları çıkarabiliriz: Toparlanma uzun sürecek, belirsizlikler sürüyor, mali piyasalarda ve kurumlarda kırılganlıklar var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA