• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Altının önlenemez yükselişi CAHİT SÖNMEZ

Altının önlenemez yükselişi

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.04.2011, 00:00
Geçen yılı rekor rakamlarla kapatan altın, bu yıl da hız kesmeden devam ediyor. Kritik seviye olarak kabul ettiğimiz 1.450 dolar sınırını aşan altın fiyatları 1.470 dolarlara kadar tırmandı. Yaklaşık 3810 ton ve 150 milyar değerinde küresel altın talebi gerçekleşti geçen yıl. Bir önceki yıla göre altın talebinde yüzde 9.9 artış olunca fiyatlar da yükseliyor.
Altın fiyatlarının yükselmesinde öne çıkan 4 önemli faktör var. Birincisi, gelişmekte olan ülkeler zenginleştikçe altına olan ilgileri artıyor. Gelişmekte olan ülkeler derken özellikle Çin ve Hindistan'ı kastediyorum. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ını oluşturan 2 ülke küresel krizi bile dinlemeden sürekli yüksek oranlı büyüyor. Hem milli gelirleri hem de kişi başına düşen geliri artan Çin ve Hindistan zenginleştiği için hem tüketimlerini yükseltiyor hem de tasarruflarını... İki ülke altın taleplerini hızla yukarı çekiyor ama bir noktada ayrışıyorlar. Çin, altını yatırım amaçlı talep ederken, Hindistan mücevher altına yöneliyor. Çin'in 2010'da bar ve metal para şeklindeki altın talebi 180 tona fırladı. Yıllık artış oranı yüzde 66.

TALEP ARTACAK
Dünyanın en büyük altın ithalatçısı konumundaki Hindistan ise geleneksel altın talebini artırarak sürdürüyor. Geçen sene, mücevher altın talebinde Hindistan 1998'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı 745 ton altın ile. Zaten küresel düzeyde mücevher altın talebi 2060 ton. Hindistan bu alandaki toplam talebin yüzde 32'sine sahip.
Dünya Altın Konseyi'nin "Altının Kalbi Hindistan" başlıklı raporu, altın fiyatlarının ne olacağı ile ilgili önemli ip uçları içeriyor. Yani, "Altın yükselmeye devam eder mi?" sorusunun yanıtını veriyor rapordaki bazı bulgular. En çarpıcı tespit şöyle: Hindistan nüfusunun yarıya yakın kısmı 25 yaş altında ve evlenmeye hazırmış. Bu da yaklaşık 150 milyonun üzerinde düğün yapılacağı anlamına geliyormuş. Geçmiş deneyimleri ve Hindistan'ın sürekli büyüdüğü dikkate alındığında her yıl altın talebinin yüzde 13 yükselmesi bekleniyor. Projeksiyonlara göre Hindistan'ın önümüzdeki 10 yılda yıllık altın talebi 1200 tona çıkacak.
Altın fiyatlarının yükselmesindeki ikinci temel faktör ise, küresel ekonomideki belirsizlik. Gelişmiş ülkelerin durumu belirsizliğini koruyor. ABD'den kısmen olumlu haberler gelirken, Avrupa tam anlamıyla toparlayamıyor. Son olarak Portekiz de "Avrupa Finansal İstikrar Fonu'ndan" yararlanmak için başvuru yaptı. Japonya'da yaşanan dramdan sonra ekonominin yeniden ayağa kalkması için süreye ihtiyaçları var. Dolayısıyla, FED ve Avrupa Merkez Bankası'nın para politikalarına yönelik yol haritasının belli olmaması altının "Güvenli liman" fonksiyonunu öne çıkarıyor. 2002'de gelişmiş ülkelerin gevşek para uygulamasına geçmesiyle altın, kriz öncesine kadar yükselmiş ve 800 dolar sınırını aşmıştı. İnişe geçtiği sırada kriz patlak vermiş ve güvenli liman yaklaşımı ile altına yeniden talep gelmişti. Bu süreç, devam edeceğe benziyor.

PETROLLE BERABER

Üçüncü faktör, varlık balonlarının çok şişmesi ve bu yüzden küresel likiditenin emtia ve kıymetli madenleri tercih etmesi. 2009'dan, geçen yılın son aylarına kadar şişen varlık balonları gelişmekte olan ülkelerin sıcak paraya karşı önlem almaları ile hafif inmiş ve yerini diğer alternatiflere bırakmıştı.
Son olarak petrolün de altın fiyatlarına yukarı yönlü baskı yaptığına değinelim. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki, özellikle Libya'daki siyasi gelişmeler petrolde arz yönlü olumsuz etki yapıyor. Ahmedinejat da petrol fiyatlarının 150 doların üzerinde olması gerektiğini vurgulamıştı. Petrol fiyatlarının yükselmesi pozitif korelasyonun yüksek olması nedeniyle altın fiyatlarını da yükseltiyor.
Tüm temel faktörleri yan yana getirdiğimizde altın fiyatlarının yükselmeye devam edeceği sonucu çıkıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA