Pilot modası dönüşe geçti

80'lerin sonunda Tom Cruise'un şöhretine şöhret katan Top Gun'da giysiler o kadar öne çıkmıştı ki kahramanın mı yoksa giysilerinin mi ilgi odağı olduğu tartışılmıştı. Bu kez de film henüz ortada yokken moda akımlarını etkiledi
Yıl 1987 idi yanılmıyorsam. O zamanlar Ereğli'de yaşıyordum ve mutlu mesut okula gidiyordum. Çevrem ve okulum, Ereğli Demir Çelik tesisleri içinde olduğundan, bir nevi 'izole yaşam'dı benimkisi.
Yaptığımız bir halt yoktu. Okul, ev, bol spor, lojman içinde dolanma, çay partileri dışındaki en önemli sosyal aktivitemiz sinema olayı idi. O yıllar için İstanbul'dakileri aratmayacak çok güzel bir sinemamız vardı. Finansal destek fabrikadan geldiğinden, büyük şehirlerde vizyona giren filmler aynı anda minik kasabamızda da oynardı.
Cuma akşamları ise, bizim topluca sinemaya gitme günümüzdü. Toplucadan kastım, sınıfca oluyor bu arada. 25 kişi bir arada -ne anlıyorsak artık- sinemaya gider, çıkışta da 48 Evler'deki bakkalın önünde piyasa yapardık.
Soğuk filan da engellemezdi piyasa yapmamızı. Tabii, küçük ortam. İt uğursuz gibi ailesel takıntılar olmadığından, ailemizin aklı kalmadan bol bol takılırdık...
Lafı uzattım biliyorum. Hemen konumuza gireceğim.
TOP GUN RÜZGARI
'Top Gun' filmi ile işte böyle bir ortamda tanıştım. Ve üstelik yalnız da değildim. Annemin zorla elime tutuşturduğu sevgili kardeşim de benimle beraberdi... Ben buluğ çağını yaşamakta olan bir genç kız, o ise 6'sına girmiş bir velet. Ekstra bir üçüncü kişi daha vardı; o da 'ablamla gitcem' ağlamalarına dayanamayan benim yufka yüreğim.
Bütün o havalı çekimlerine rağmen Top Gun, benim için filmden ziyade müzik demek olmuştu. Minik kardeşim için ise, Kelly McGills.
Kart yüzlü hatunun nesini sevdiyse, pek bir beğenmişti. Hatta öyle bir hayranlıkla izledi ki hatunu, filmin bütün şarkılarını o söylüyor sandı. Sanmayı bırakın doğrusunu öğrenmek de istemedi. Dik kafalı ya, 'Hayır o şarkıyı o kız söylüyor! Böööhhhhh'... Yanılmıyorsam 10 saat filan ağlamıştır.
Abartmıyorum!
Şahitlerim var.
Şimdi ne zaman 'Take my breath away' çalsa bir yerlerde, aklıma hep keçi kardeşimin böğürmeleri gelir.
Evet Top Gun ile böyle bir ilişkim var benim.
TOM CRUSE
Bazı filmler vardır, karakterlerinin posterleri filmin hikayesinin gerisinde kalır.
Oyuncular bile posterlerindeki duruşları, bakışları, hatta giysileri ile star olurlar. Tıpkı 80'lerin ikinci yarısına damgasını vuran ve Tom Cruise'u Hollywood starına dönüştüren Top Gun gibi.
Filmin başrolünde gerçekten Tom Cruise'un canladırdığı Maverick mi var? Yoksa pilot gözlükleri mi?
Kaçımız Maverick'i, cesur, dost canlısı ve hafif depresif olarak hatırlıyor?
Ya da neden, 'Top Gun' dendiğinde akla ilk olarak pilot stili deri montlar, beyaz tişörtler ve siyah Ray Ban'ler geliyor?
Temelinde zayıf bir konu yatsa bile havalı görünümlerle moda yön değiştiriyor işte. Birden bire beyaz tişörtler trend olmaya başlıyor. Ya da gösterime girdiği yıl erkekler Ray Ban'lerle geziyor, çapkın çapkın...
Armaları bol olan deri montlar aranmaya başlıyor, onları nasıl kombileyeceğimize dair beyin fırtınaları yapıyoruz.

OLABİLDİĞİNCE DİŞİ
Tulum istiyoruz. Hani pilotların giydiği cinsten. Uzun kollu gömlek modeli gibi. Üzerlerine armalar dikince de askeri bir stil yaratıyoruz.
Hani şu, Kelly McGills'in giydiği pilili erkeksi pantolonlar, blazer ceketler birden gözdemiz oluyor.
Kalın saatler, bağcıklı botlar, deri bileklikler en sevilen aksesuvarlarımıza dönüşüyor birdenbire.
Ama her ne kadar fiyakalı görünmeye çabalanılsa da erkek arkadaşın dolabından aşırılmış gibi duran beyaz tişörtle birlikte, fazlasıyla erkeksi bir kadın stili söz konusu tabii ki.
Ve bu tarzı ile de kadın, erkek dünyasında kendini kabul ettirebilmek için dişiliğini olabildiğince bastırıyor.
DEVAM FİLMİ
Şimdilerde o kült film, replikleri ve modası ile yeniden seyircilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Devam filmi olarak çekilmesi planlanan projede de Tom Cruise'un yine Maverick rolünde oynatılması bekleniyor.
Ama kadın oyuncunun Kelly McGills olacağı yönünde hiçbir işaret yok. Muhtemelen başka bir kadın oyuncu yer alacak.
Umarım bu kez kadın kahramanımız daha dişi bir oyuncu olur. Hatta öyle dişi olsun ki giysilerine de yansısın dişliği. O da aviatör tarzı gibi şekil değiştirsin.
Burberry'nin kürkle şekil değiştiren havacı montlarını, onun gibi şifonlarla giysin. O ağır postallar yerine, çift platform tabanlı bağcıklı ve 18 puntluk botları tercih etsin.
Unique defilesindeki, tarçın renkli armasız aviatör montu, mini etekle kullansın.
Acne'nin askeri yeşil ipek tulumunu, stilettolarla giysin.
Sıkıcı boyfirend jean ve beyaz tişört olayı yerine, Barbara Bui'nin mavi deri pantolonunu, yazılı beyaz tişört ve blazerle süslesin.
Armaları çıkarsın, montları kuzu kürkü ile donatsın ve mini etekler, deri tulumlar, şifonlarla kombinlesin. İllaki ceket giyip erkeksi olacaksa da Marithe Fraouncoise Girbault'daki gibi olsun.
Yok havacı montsuz olmaz diyorsa da, Paul&Joe stilini tercih etsin.
Açıkçası hem erkeksi hem de dişi özelliğini görmek isterim yeni pilot eğitmenimizde.